Mustafa AKBAŞ/SONKALE- Türk-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay ile Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk arasında gerçekleşen, mikrofon açık unutulunca da basına yansıyan diyaloglar gündeme damgasını vurdu. Kamu işçilerinin zam teklifine attığı imzayı “Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle” sözleriyle açıklayan Türk- İş Başkanı Atalay'a birçok kesimden sert tepki geldi. Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık da Ergün Atalay'a ilginç bir şekilde tepkisini dile getirdi.
KAMU İŞÇİLERİNİ SATMIŞTIR..
Sosyal medya hesabından, kendi yazdığı, "Dün Ergün sattı, Yarın da satar Ali. Size huzur vermez Emekçinin vebali" dizelerini paylaşan Balık, kamu emekçilerinin haklarının gasp edildiğini öne sürdü. SONKALE'ye konuşan Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, "10 saniyelik bu görüntü sarı sendikacılığın yaldızlarını ortaya dökmüştür. Emek mücadelesi tarihine kara bir leke olarak geçecek bu sarı sendika anlayışı unutulmayacaktır. Zaten Ergün Atalay'ın hükümetle işçiler için pazarlık edeceğini düşünmek saflıktır. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en yakın arkadaşı Atalay olacak, hem de pazarlık edecek! Bu mümkün değil. Türk-İş'in içinde çok değerli insanlar var ama Ergün Atalay kamu işçilerini satmıştır. Yarın Ali Yalçın (Memur-Sen Genel Başkanı) da daha düşük bir ücrete imza atacaktır. Hepimiz bunu yaşayıp göreceğiz. Ortada bir tiyatro var. Biz bunları düşünerek toplu iş sözleşme masasını tanımadığımızı açıklamıştık. Tüm sendikalara da çağrı yaptık; gitmeyelim bu tiyatro gösterisine dedik. Ama kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Emekçiler bunun hesabını soracaktır" görüşünü dile getirdi.
YOKSULLUK SINIRININ ALTINA İMZA ATTILAR
Yıllarca DİSK'in Genel Başkanlığı'nı yapan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da SONKALE'ye konuştu. Ergün Atalay ile Çalışma Bakanı arasındaki diyalogları "masa başında yaşanan trafik kazası" diye tanımlayan Beko, "Ancak, Türk-İş'in çok değerli genel başkanları var. Bu durumu kendi içinde değerlendirirlerse daha sağlıklı olur. Yorum yapmak istemem" dedi.
CHP'li Beko, imzalanan toplu iş sözleşmesi konusunda ise şunları söyledi: "Eğer toplu sözleşme görüşmelerinde işçilerin talepleri doğrultusunda bir anlaşma sağlanamazsa 30 gün sonra grev yapılması gerekiyordu. Grev yapmak istemeyince de masa başında böyle işi bitiriyorlar. Olması gereken grevdi tabii ki... Objektif bir değerlendirme yaparsak; bir devlet kurumu olan TÜİK yoksulluk sınırını açıklıyor. Yoksulluk sınırına 6 bin 600 lira diyor. Ama bir başka devlet kurumu olan Çalışma Bakanlığı, yoksulluk sınırının altında sözleşme imzalıyor. Madem yoksulluk sınırı 6 bin liranın üzerinde, bir Çalışma Bakanı bunun altında bir sözleşmeye işçileri layık görmemeli. Sonuna kadar işçinin emekçinin takipçisi olacağız."
Haberin Videosu