İzmir'de ticaretin kalbinin attığı Kemeraltı'nda bir iş merkezinin yenilenmesi çalışmaları kapsamında 2016 yılında ortaya çıkan yaklaşık bin 800 yıllık Roma Hamamı ve tarihi okulun kalıntılarının bulunduğu alan sazlık haline geldi. Etrafı çevrilen ancak sular ve yosunlarla kaplanan alan tepkilere neden oldu. Arazinin Kaptan Mustafa Paşa Vakfı'na ait olduğunu söyleyen Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) kurucu üyesi Avukat Arif Ali Cangı, alanda daha önce Vakıflar İdaresi tarafından işletilen bir iş hanının bulunduğunu, yıkılarak yüksek bir bina yapılmasının öngörüldüğünü ifade etti. Yıkımdan sonra temel kazma ve etüt çalışmaları sırasında bazı tarihi varlıkların tespit edildiğini belirten Cangı, "Uyarımız üzerine İzmir 1 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müze Müdürlüğü denetiminde burada inceleme yapıldı. İnceleme, kontrol ve sondaj çalışması sürdürüldü. Bunun sonucunda 2019 yılında koruma kurulu buranın mutlak korunması gereken bir alan olduğunu ve Anadolu'da enderine az rastlanan bir mimarisinin olduğunu bildirdi. İzmir'in M.S. 2 bin yıllarında inşa edilen İzmir Limanı ve onun müştemilatı olduğuna dair tespit yaptı. Burasının açık alanda korunması yani arkeopark olarak sergilenmesi yönünde karar verildi. Ancak bunun yapılabilmesi için zemin suyunun çekilmesi gerekiyordu" dedi.
Yapıların ve kalıntıların bozulmaması için zemin suyunun çekilmesi gerektiğini söyleyen Cangı, 2019 yılının nisan ayında verilen karardan bu zamana zemin suyunun çekilemediğini anlattı. Avukat Cangı, alanın adeta bataklık haline geldiğini söyledi.
Alanın korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillendiğini belirten Avukat Çangı, şöyle konuştu:
"Uygun bütçe ayrılması durumunda alanın 2 bin yıl önceki İzmir antik limanla çevirme projesi yapılabilir. Ancak bu şu anda çok gerçekçi değil. Onun yerine buranın kazısının yapılması, ortaya çıkacak eserlerin camekanlar içinde sergileneceği bir mekanın hazırlanması ve mezbeleliğin ortadan kaldırılması gerekiyor. İzmir'e çok önemli bir kazanım olur. Tarih ve turizm açısından çok önemli bir kazanım olur. Burada yaşayan kuşakların bunu koruyup gelecek kuşaklara aktarma görevimiz var. Hem hukuki olarak hem tarihi olarak bu bizim görevimiz. O nedenle ben buradan bir kez daha ilgililere çağrıda bulunuyorum. Şuraya el atın" dedi.