Her ?ey insandan önce ba?lar. Milyonlarca y?l önce Erciyes, Hasan Da?? ve Göllüda?, Orta Anadolu’nun kalbine ate?i ve külü b?rak?r. Rüzgâr ve su, bu külü yumu?at?r; zaman onu biçimlenmesini izler. Peri bacalar? ortaya ç?kar. Daha ortada ne medeniyet vard?r ne dua, ama insan için ideal bir s???nak çoktan haz?rlanm??t?r.
?nsan, sahneye Tunç Ça??’nda ç?kar. Bölge, Hitit ?mparatorlu?u’nun etki alan?ndad?r. Hititler, kayay? ilk oyanlard?r. Ambarlar, depolar, geçici s???naklar… Kaya henüz kutsal de?ildir ama güvenlidir. Kapadokya’n?n yeralt? gelene?i i?te burada ba?lar.
Pers döneminde bölge ilk kez ad?yla an?l?r: Kapadokya. “Güzel atlar ülkesi.” Yüzey pastoral, derinler sessizdir. Ard?ndan Helenistik ve Roma ça?lar? gelir. Kentler yeryüzünde büyürken, yeni bir inanç sessizce yay?l?r: Hristiyanl?k. Ve Kapadokya, kaderine sad?k kal?r. ?nanç, yine yerin alt?na çekilir.
Roma bask?s?n?n artt??? yüzy?llarda Kapadokya bir hayatta kalma mimarl???na dönü?ür.
Derinkuyu Yeralt? ?ehri ve Kaymakl? Yeralt? ?ehri, korkunun panikle de?il, ak?lla yönetildi?ini gösterir. Kiliseler yerin alt?ndad?r; vaftiz sessiz, dua f?s?lt?d?r. Ta? burada art?k yaln?zca bar?nak de?il, iman?n kalkan?d?r. Yüzy?lda sahne de?i?ir. Hristiyanl?k sadece saklanmaz, dü?ünür.
Aziz Basil, manast?r ya?am?n? kurallara ba?lar.
Aziz Gregorios Nazianzus ve Aziz Gregorios Nyssa, inanc? kelimeye ve akla dönü?türür. Kapadokya bu kez bir s???nak de?il, teolojik bir merkez olur.
Bizans döneminde ta? konu?maya ba?lar.
Göreme, kaya kiliseleriyle adeta oyulmu? bir ?ncil’e dönü?ür.
Tokal? Kilise, ?sa’n?n hayat?n? duvarlara sab?rla anlat?r.
Karanl?k Kilise, ???k almadan gerçe?i korur.
Vadiler inzivaya aç?l?r; Ihlara Vadisi, sessizli?in co?rafyas? olur.
Selime Manast?r?, kayan?n içindeki bir katedral gibi yükselir.
yüzy?ldan sonra Selçuklular, ard?ndan Osmanl? gelir. Kapadokya y?k?lmaz; dönü?ür. Kaya evler ya?amaya devam eder, Hristiyan cemaatler yüzy?llarca varl???n? sürdürür.
Mustafapa?a (Sinasos), bu geç dönemin sessiz tan???d?r.
Bugün Kapadokya’ya bakt???m?zda bir manzara görürüz.
Ama dikkatle bakarsak ?unu fark ederiz:
Bu co?rafyada hiçbir medeniyet tamamen gitmemi?tir.
Hitit’in ambar?, Hristiyan’?n kilisesi, ke?i?in hücresi, köylünün evi ve Türk'ün camisi...
Hepsi ayn? ta??n içinde ya?am??t?r.
Kapadokya i?te bu yüzden yaln?zca bir turizm rotas? de?ildir.
O, insan?n zamana kar?? ta?a yazd??? en uzun nottur.
(Hüsnü Çelebi'nin yaz?s?)