SONKALEİZMİR-Pandemi nedeniyle uzun süre mekanları kapalı olan kahvehane esnafını İçişleri Bakanlığı'nın 1 Haziran'da yayınladığı kontrollü normalleşme genelgesi de memnun etmedi. Devlet desteğini yetersiz bulan kahvehane esnafı oyun yasağının sürmesi nedeniyle hükümete tepki gösterdi. 2 kahvehane esnafının borçlarını ödeyemediği için bunalıma girip intihar ettiği İzmir'de bazı esnaflar, "Oyun olmayınca mekanı boşuna açıyoruz" diye feryat etti.
SONKALE'ye konuşan İzmir Kahveciler Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı ile Konak ilçesindeki kahvehane esnafları acilen oyun yasağının kaldırılması gerektiğini belirtti.
Aynı zamanda Türkiye Kahveciler Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi olan İsmail Hakkı Kırdı toplu taşımanın sürdüğü, AVM'lerin ve restoranların açık olduğu bir ortamda devam eden oyun yasağına anlam veremediğini söyledi.
(İzmir Kahveciler Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı)
İsmail Hakkı Kırdı şöyle konuştu:
"Her yer açık olmasına rağmen bize oyun oynatmayın diyorlar. 15 aydır mekanları kapalı olan esnaflarız. Geçimimizi sağlayamıyoruz, bu süreçte en çok biz mağdur olduk. Devletin verdiği destekler yetersiz. Kahvehaneler, insanların oyun oynadığı, hoş zaman geçirdiği, siyasi görüşü ne olursa olsun tartışıp sohbet ettiği yerler. Bizim geçmişten gelen bir kahvehane kültürümüz var. Ancak artık insanlar gelmiyor. Gelse de bir çay içip kalkıyor. Çünkü oyun yasağı var. Kahvehaneler mahallelerin ışığıdır. Bizim ışığımızı kapattılar. İş yerlerimizin kirasını ödeyemiyoruz. Devletin verdiği destek kirayla birlikte 5 bin TL. 5 bin TL daha vereceklerini söylüyorlar. 15 aydır kapalı olan bir yere aylık 750 TL'ye denk geliyor. Biz yıllardır vergisini, sigortasını muhtasarını ödeyen işletmeleriz. Türkiye'de 100 bin, İzmir'de 7 bin kahvehane var. Çalışan insanlar var buralarda. Verilen desteği vicdanlarına bırakıyorum. Oyunlar serbest olsa dahi biriken borçlarımızı ödememiz imkansız. İmtiyazlı olarak kahveci esnafına destek verilmesi gerekiyor. Papyonlu kravatlı insanlar bizim hakkımızda karar veriyor ancak bir gün bize sormuyor."
(Mutlu Baransel)
"OYUN OLMADAN KAHVEHANE OLMAZ"
Konak ilçesine bağlı Hatay semtinde 20 yıldır kahvehane işlettiğini belirten Mutlu Baransel, "Kahvehaneciler perişan halde. Bir buçuk senedir kapalıyız. Türkiye'de en fazla istihdam sağlayan yerleriz. İş arayanların haddi hesabı yok. 600 metrekare kahve, 10 kişi çalışıyorduk. 3 kişiye düşürdük. Kahveler açıldı ancak oyun yok. Oyun olmayan yerde kahve olmaz" dedi.
(Ümit Baransel)
"İNSANLARIN CAHİLLEŞMESİNİ İSTİYORLAR"
Mutlu Baransel'in oğlu Ümit Baransel ise şunları söyledi:
"Müşteriler 5 dakika oturup kalkıyor. Okey, tavla gibi vakit geçirecekleri bir şey olsa en azından biraz para kazanabiliriz. Sürekli faturalar ve hacizler geliyor. Başvuru yaptık ancak destek alamadık. Babam emekli maaşı aldığı için hibe alamadık. Kahvehaneler sohbet edilen ve insanların kafalarını dağıtabildiği yerler. Evde oturup yemek programı mı izleyecek bu insanlar. Çalışanlarımız perişan. Evli barklı insanlar, kiradalar. Ev sahipleri çıkın diyor. Biz bu insanlara yardımcı olamadığımız için üzülüyoruz. Desinler ki açmayacağız, ona göre hareket edelim. Eve hüzünlü gidiyorum. artık yeter, sabrımız bir yere kadar. Tek açılmayan yerler insanların sohbet ettiği zevk aldığı yerler. Emekli olduktan sonra insanlar nereye gitsin. Keyifleri için oyun yasağını sürdürüyorlar. Burası siyasetin, sporun her konunun konuşulduğu bir yer. Demek ki konuşulmasını istemiyorlar. İnsanların kapanmasını, cahilleşmesini istiyorlar."
(Adnan Çetinkaptan)
"BOŞU BOŞUNA AÇIYORUZ"
Konak'ta 40 yıldır kahvehane esnafı olan Adnan Çetinkaptan ise şöyle konuştu:
"Son derece zor bir dönem geçiriyoruz. Devletimiz istediğimiz gibi yanımızda olmadı. Bizim yerimiz kira değil. Ancak buna rağmen çok zorlanıyoruz. Devletten şu ana kadar 5 bin 990 lira para aldım. Bu bizim yaramıza merhem olmadı. Tarım Bakanlığı nargile sunum bedeli için 5 bin lira istiyor. Bana verdikleri para cebime girmeden oraya gidiyor. Oyun yasağı kötü etkiliyor. Emekliler 3-4 saat vakit geçirmek için geliyor. Onların sayesinde iş yapıyorduk. Oyun olmayınca en fazla yarım duruyorlar. Bir çay içip gidiyor. Küçük bir çay ocağı gibi çalışıyoruz. Oyun olmadan biz boşu boşuna açmış oluyoruz."