2021 yılında 1,4 milyar dolarlık su ürünleri ihracatına Ege Bölgesi olarak 953 milyon dolarlık katkı sağladıklarını açıklayan Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin su ürünleri ihracatının yüzde 68’ini Ege Bölgemizden gerçekleştiriyoruz. 2000’li yılların başında 59 milyon dolar olan su ürünleri ihracatı bugün son 1 yıllık döneme baktığımızda 1 milyar 578 milyon dolara ulaştı. 2 milyar dolara ilerliyoruz. 2020 yılında su ürünleri ihracatını 31 ilimiz gerçekleştiriyorken bugün 37 ilimizden su ürünleri ihracatı yapılıyor. 2021 yılında 1 milyar 400 milyon dolarlık su ürünleri ihracatımızda bugünkü başarımıza en fazla katkıyı sağlayan Muğlalı ihracatçılarımız 521 milyon doları ülkemize kazandırdı. İzmir’in payı ise 359 milyon dolar, İstanbul’un payı ise 177 milyon dolara yükseldi.”
Kızıltan, “2021 yılında Muğla ve İzmir 880 milyon dolarlık ihracatla toplam su ürünleri ihracatımızın yüzde 62’sini gerçekleştirdi. Muğla 2020’ye göre ihracatını yüzde 30, İzmir ise yüzde 25 artırdı. İki ilimiz bu potansiyeliyle çok yakın sürede 1 milyar doları geçecektir. Su ürünlerinde son yıllarda yetiştiricilik ürünlerinin miktarı hızla artıyor. Ülkemiz dünyada en büyük Akdeniz levreği ile çipura üretici/ihracatçısı ülke konumunda. 2022 yılı Ocak-Ağustos dönemindeki 2 milyar 695 milyon dolarlık su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının 1 milyar 57 milyon dolarlık aslan payını su ürünleri sektörümüz göğüsledi. Bu dönemde Muğla’nın su ürünleri ihracatı 422 milyon dolara ulaşırken İzmir’in 235 milyon dolara, İstanbul’un ise 106 milyon dolara yükseldi” dedi.
Sinan Kızıltan, “2022 yılı Ocak-Ağustos’ta alabalık, levrek, çipura, orkinos, somon ihracatı ise yüzde 16 artışla 895 milyon dolara ulaştı. 100’e yakın ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Su ürünleri ihracatımızda ilk sıradaki ülkeler; 164 milyon dolarla Rusya, 128 milyon dolarla İtalya, 108 milyon dolarla Birleşik Krallık, 93 milyon dolarla Hollanda, 76 milyon dolarla Yunanistan yer alıyor. Özellikle yağlı balıklar içerisindeki yüksek miktardaki Omega-3 nedeniyle salgın süresince ibreyi değiştiren vücut için gerekli birçok desteğin bir arada bulunduğu süper besinlerden biriydi. Sadece koronavirüs ve benzeri büyük salgınlarla mücadele ederken değil her daim bağışıklık sistemimizi kuvvetli tutmalıyız ki hastalıklara yakalanma riskimiz minimuma insin. Balığı düzenli tüketmeyi alışkanlık haline getirirsek gelebilecek her türlü salgına hazır oluruz. Omega-3 ihtiyacını doğal yollardan karşılamanın kolay olduğu bir coğrafyada yaşadığımız için şanslıyız” diye konuştu.