GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
9 Eylül 2019 Pazartesi 10:38

?zmir nas?l kurtuldu?

Sözcü Gazetesi yazar? Sinan Meydan 9 Eylül ?zmir Kurtulu?u'na özel dikkat çeken bir yaz? yazd?. '?zmir nas?l kurtuldu?' diyen ve Meydan'?n yaz?s?nda tarihten notlar bulmak mümkün.... ??te o yaz?:

“Büyük ve asil Türk milleti! Anadolu'nun kurtulu? zaferini tebrik ederken, sana ?zmir'den, Bursa'dan, Akdeniz ufuklar?ndan ordular?n?n selam?n? da takdim ediyorum.” (Atatürk, 12 Eylül 1922)
Bugün 9 Eylül… Güzel ?zmir'in, 97 y?l önce, 3 y?l 4 ay 24 gün süren i?gal karanl???ndan kurtar?l?p yeniden vatan yap?ld??? gün… 26 A?ustos'ta Afyon Kocatepe'de ba?layan Büyük Taarruz'un 9 Eylül'de ?zmir'in kurtar?lmas?yla “kesin zaferle” sonuçland??? gün bugün…

Peki, ama nas?l oldu? ?zmir nas?l kurtuldu?

??te bugün sizleri 97 y?l geriye götürece?im; öncesiyle, sonras?yla gün-gün ?zmir'in kurtulu?unu anlataca??m.

AKDEN?Z'E DO?RU

Ba?komutan Atatürk'ün, 30 A?ustos 1922'de Dumlup?nar'da (Asl?hanlar-Çal-??ören'de) bizzat yönetti?i “Ba?komutan Meydan Muharebesi” sonras?nda Yunan ordusunun k?l?ç art?klar? ?zmir'e do?ru kaçmaya ba?lad?lar.

A??r kay?plara u?rayan Yunan ordusu yine de geride toplanmay? ba?arabilir, böylece 8-10 tümenlik hiç de az?msanmayacak bir güç olu?turabilirdi. Bu nedenle Ba?komutan Atatürk, 1 Eylül'de TBMM Ordular?na “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri” emrini verdi. Böylece 9 Eylül'de ?zmir'in kurtar?lmayas?yla bitecek 400 km'lik büyük takip ba?lad?.
Atatürk ?ngilizleri gafil avlad?

Milli Mücadele s?ras?nda Türkiye'de ?ngilizlerin “Kara Cumbo” adl? bir casusluk te?kilatlar? vard?. Atatürk, Büyük Taarruz öncesinde bu “Kara Cumbo”yu atlatmay? ba?ard?. Ak?ehir'de futbol maç? izleme bahanesiyle komutanlarla görü?tü. “Çankaya'da çay partisi veriyorum” diye gazetelerde haberler yay?mlat?p dikkatleri da??tarak Ankara'dan ayr?l?p Bat? Cephesi Karargâh?'na vard?. ?ngiliz “Kara Cumbo” Büyük Taarruz'dan habersizdi. Öyle ki 26 A?ustos'ta ba?layan Büyük Taarruz'u ?ngilizler ancak üç gün sonra, 28 A?ustos'ta ö?renebildiler. Atatürk, Büyük Taarruz'u özellikle hafta sonu tatiline rastlatm??t?. Büyük Taarruz ba?lad???nda Londra'da herkes hafta sonu tatilindeydi. (Bilal ?im?ir, Sakarya'dan ?zmir'e, s. 453-456)

?ngilizler öylesine derin uykudayd? ki, olmayacak hayaller görüyorlard?. Örne?in, Büyük Taarruz'un dördüncü gününde, 29 A?ustos'ta, Atina'daki ?ngiliz Elçisi Mr. Bentinc, Lord Curzon'a gönderdi?i “gizli” telgrafta “?ngiliz aslan? sayesinde Kral Constantin'le Kraliçe Sophia'n?n Ayasofya Kilisesi'nde k?sa zamanda Bizans ?mparatoru ve ?mparatoriçesi'nin tac?n? giymelerini” sab?rs?zl?kla bekledi?ini belirtiyor ve ?stanbul'un Yunanistan'a verilmesini istiyordu. (?im?ir, s. 462)

Yunanistan, durumun ciddiyetini ancak 31 A?ustos ak?am? fark edebildi. Durum kritikti. Yunan Ba?komutan? General Hadjianesti istifa etmi?ti. Onun yerine atanan Tricopis ise ba?komutanl??a getirildi?ini -2 gün sonra esir al?nd???nda- Atatürk'ten ö?renecekti.

Atatürk, Lord Corzon'lar?, Lloyd George'lar? atlatm??t?. ?? i?ten geçmi?ti. ?ngiltere ?imdi hem ?zmir'deki ?ngilizleri koruman?n, hem de ?stanbul'da tutunman?n çarelerini ar?yordu. Ayr?ca Anadolu'dan at?lan Yunanlar?n Trakya'dan at?lmamalar?n? istiyordu. Bizans ve ?yonya Devleti hayalleri ise sulara gömülmek üzereydi.


2 Eylül'de Yunanistan, ?ngiltere arac?l???yla mütareke istedi. Ama ?ngiltere, Yunanistan'?n bu mütareke iste?ini Türkiye'ye duyurmay?p tam 5 gün bekletecekti. Atatürk, 10 Eylül'den sonra yap?lacak mütareke tekliflerini kabul etmeyece?ini bildirdi.

3 Eylül Pazar günü sabaha kar?? saat 3.45'te ?stanbul'daki ?ngiliz ??gal Kuvvetleri Komutan? General Harington, ?ngiltere Sava? Bakanl???'na çekti?i telgrafta ?öyle diyordu: “Yunanlar?n Ala?ehir'de tutunabileceklerine hâlâ inan?yorum. (…)  ‘King George' gemisi az önce ?zmir'e hareket etti. ‘?ron Duke' gemisinin de yollanaca??n? ö?rendim. Böylece ?ngiliz kolonisinin güvenli?i sa?lanm?? oluyor; destroyerler de Mudanya'ya gidiyorlar. ?rtibat subay?m Binba?? Johnston'a, Yunanlara cesaret vermesi için tel çektim. (…) Cephe Kumandan? Tricopis'le irtibat yok…” (?im?ir, s. 484,485)

?ngiliz yetkililer, Atatürk kar??s?nda trajikomik bir duruma dü?mü? görünüyordu. Harington, kaçan Yunan ordular?n?n Ala?ehir'de Mustafa Kemal'in askerlerini durdurabilece?ini san?yordu. “Haber yok” dedi?i Cephe Komutan? Tricopis'in ise U?ak'ta Atatürk'e esir dü?tü?ünü bilmiyordu.

3 Eylül günü Yunanistan kayn?yordu: Yunan hükümeti dü?mek üzereydi. Kral Konstantin'in taht? sallan?yordu. Yunan veliaht? ise Romanya'da tatildeydi. 7 Eylül'de Yunan hükümeti istifa edecekti.

5 Eylül günü ?zmir'deki ?ngiliz Ba?konsolosu Lamb, Londra'ya çekti?i telgrafta Türk ordular?n ele geçirdi?i yerleri tek tek sayarak “Türk süvarilerinin Salihli'de olduklar? san?l?yor” diyordu. Yunanlar?n ?zmir'i terk ettiklerini; ?zmir'deki Yunan postanesinin ve Yunan Milli Bankas?'n?n kapand???n?, göçmenlerin ?ehre hücum etti?ini, ?ehirde ekmek s?k?nt?s?n?n ba?lad???n? yaz?yordu  (?im?ir, s. 499)

5 Eylül'de Harington, ?stanbul'dan Londra'ya çekti?i telgrafta hâlâ Yunan ordusunun Ala?ehir'de tutunaca??n? umuyordu. 

6 Eylül sabah? Atina, Londra, Paris güne, Yunan Ba?komutan? Tricopis'in, Türk Ba?komutan? Atatürk'ün elinde esir oldu?u haberiyle uyand?.

6 Eylül'de TBMM kürsüsündeki “pu?ide-i siyah” (siyah örtü) kald?r?ld?. Bursa'n?n kurtar?laca??na inanç tamd?.

7 Eylül günü ?ngiliz kabinesi Atatürk'e kar?? baz? kararlar ald?. Buna göre Kemalistler Çanakkale'yi ve ?stanbul'u i?gale kalk???rlarsa ?ngiltere silahla kar?? koyacakt?. Bo?azlardaki ?ngiliz Deniz Kuvvetleri art?r?lacakt?. ?zmir'deki ?ngiliz kolonisi ?ngiliz Deniz Kuvvetlerince korunup kollanacakt?.

Görüldü?ü gibi ?ngiltere, Yunanistan'? unutup kendini kurtarman?n derdine dü?mü?tü.

7 Eylül'de Müttefikler, Yunanistan'?n mütareke teklifini Atatürk'e ilettiler. Atatürk, mütarekeden sonra 15 gün içinde Yunanistan'?n hem sava? esirlerini hem Trakya'y? kay?ts?z ?arts?z Türkiye'ye b?rakmas?n? istedi.

?zmir'in Kurtulu?u
Yunan ordusunun k?l?ç art?klar? “kanl?, zalim bir insan sürüsü” halinde geçti?i yerleri kan ve ate? içinde b?rakarak çoluk, çocuk, ya?l?, genç ayr?m yapmadan önüne ç?kan herkesi katlederek, Türk köylerini, Türk ?ehirlerini yakarak ilerliyorlard?: U?ak, Eski?ehir, Ala?ehir, Turgutlu, Ahmetli, Salihli, Manisa alevler içindeydi. Ala?ehir'deki 4500 evden 4300'ü yak?lm??, ?ehirdeki 11.500 ki?iden 2000'i katledilmi?ti. (Selahattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, C.IV, s. 170-173).

Bu s?rada Mustafa Kemal'in askerleri ?zmir'e yakla??yor, ?zmir'de panik giderek art?yordu.

5 Eylül günü Fransa iki z?rhl?s?n?;  “Ernast Renan” ve “Edgar Qinet”i, Amiral Dumesnil kumandas?nda ?zmir'e gönderdi.

7 Eylül sabah? ?zmir'deki ?ngiliz kolonisinin bir k?sm? “Mingari” gemisiyle K?br?s'a gönderildi. Bir miktar ?ngiliz askeri ?zmir'deki bankalar?n önünde nöbet tutmaya ba?lad?. Osmanl? Bankas? ?zmir ?ubesi, bankadaki hazineyi ?ngiliz z?rhl?s? “?ron Duke”a ta??d?. Frans?zlar da 200 kadar askeri Frans?z Konsoloslu?u'nun bahçesine yerle?tirdiler. Yunan karargâh? ve sivil memurlar? ?zmir'i terk etmeye ba?lad?lar. Yunan Yüksek Komiseri de ?ngiliz “?ron Duke” gemisine s???nd?. O sabah ?zmir'e çok say?da Rum göçmen geldi. Yunan hükümeti öncelikle askerleri götürüyor, göçmenleri bekletiyordu. R?ht?m ana baba günüydü.

8 Eylül Cuma günü Müttefikler ?zmir'i Türklere teslim etmeye karar verdiler. Yunan yönetimi ?ehri bo?alt?yordu.

Atatürk, 8 Eylül'de I. Ordu Komutanl???'na gönderdi?i bir telgrafta “?zmir'in kay?ts?z ?arts?z teslim al?nmas? mümkün oldu?undan temsilcilerin herhangi bir teklifi kabul olunmayacakt?r” dedi.

8 Eylül ak?am? asker yüklü son iki Yunan sava? gemisi 18.25'te ?zmir liman?ndan ayr?ld?. ?zmir, kurtuldu. Ama Türk ordular? henüz ?ehre girmemi?ti. ?ehirde hiçbir otorite yoktu.  Limanda ?ngiliz, Frans?z, ?talyan gemileri ve amiralleri, ?ehirde ise bu üç devletin ba?konsoloslar? vard?. K?y?da 45 bin Rum göçmen birikmi?ti. ?ehir her türlü ya?maya aç?kt?. Türkler savunmas?z durumdayd?. (?im?ir, s. 506-527).

9 Eylül'de ortal?k a?ar?rken 5. Süvari Kolordusu'nun 1. ve 2. Süvari Tümeni Bornova'ya girdi.  Burada kar??lar?na ç?kan Yunan kuvvetlerini geri püskürtüp ?zmir'e hareket ettiklerinde Dara?ac? civar?nda yerli Rumlar ate?e ba?lad?. Öndeki 8 askerden 4'ü ?ehit oldu.

Sonra Mustafa Kemal'in askerleri dörtnala ?zmir'e akt?. 2. Tümen 4. Alay Komutan Yard?mc?s? Yüzba?? ?erafettin Bey komutas?ndaki süvariler yal?n k?l?ç Kordonboyu'ndan Pasaport iskelesine girdiler. Burada bir Rum'un att??? bombayla yaralanan ?erafettin Bey, yaras?na hiç ald?r?? etmeden alk??lar, gözya?lar? aras?nda at?n? sürdü. Saat 10.30'da ?zmir Hükümet Kona??'nda Türk Bayra?? dalgalan?yordu.

3 y?l 4 ay 24 gün sonra Türk ordular? ?zmir'e girdi. ?zmir, tam 1240 gün Mustafa Kemal'in askerlerini bekledi. Dile kolay! Tam 1240 gün…


?zmir'deki Atatürk
Atatürk, 5 Eylül'de E?me'den TBMM'ye bir telgraf çekti. Yunan ordular?n?n kaçarken yak?p y?kt?klar? yerlerde yard?ma muhtaç olanlara da??t?lmak üzere -kendi b?rakt??? paradan- 100 bin liran?n Bat? Cephesi'ne gönderilmesini istedi. (Hindistan Müslümanlar?n?n gönderdi?i paradan).

9 Eylül'ü Belkahve'de geçiren Atatürk, 10 Eylül'de bir aç?k otomobille ?zmir'e girdi. Atatürk ?zmir'de ola?anüstü bir ilgiyle kar??land?. ?leri yazar? Celal Nuri, ?zmir'de Atatürk'le yapt??? röportaj? okurlar?na aktar?rken ?öyle diyordu: “?zmir'de herkes Pa?a'n?n kartpostal üzerine bir resmini gö?süne as?p dola??yor…” (Atatürk'ün Bütün Eserleri, C.13, s. 293)

Atatürk, ?zmir liman?ndaki ?ngiliz donanmas?ndan rahats?zd?. Limandaki ?ngiliz donanmas?n?n 24 saat içinde limandan ç?kmas?n? istedi. Falih R?fk? Atay diyor ki, “24 saat içinde ?ngiliz donanmas?n?n limandan ç?k?p gidi?ini seyrettik.” (Falih R?fk? Atay, Çankaya, s. 380)

18 Eylül'de Frans?z Yüksek Komiseri General Pelle ?zmir'e gelip Atatürk'le görü?tü. Atatürk, Pelle'ye, “Türk ordular? hedeflerine ula?madan durmayacak, Trakya Türkiye'ye teslim edilmelidir” dedi.

?ngiltere pabucun pahal? oldu?unu gördü. 20 Eylül'de Paris'te ?ngiltere, Fransa, ?talya, Atatürk'e ne cevap vereceklerini görü?meye ba?lad?lar. Tam üç gün görü?tüler. 23 Eylül'de Müttefikler kararlar?n? Atatürk'e bildirdiler. Atatürk'ün teklifini kabul ediyorlard?: Meriç'e kadar Trakya'y? Türkiye'ye b?rak?yorlard?. (Dav?d Walder, Çanakkale Olay?, s. 276-289). 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile Trakya Türkiye'ye teslim edildi. Böylece Edirne de silahs?z, sava?s?z kurtar?ld?.

Atatürk'ün Millete Beyannamesi
12 Eylül'de Atatürk, ?zmir'den “Millete Beyanname” ad?yla bir bildiri yay?mlad?.

“Asil Türk milleti! Bu büyük zafer sadece senin eserindir.

Küstah dü?man?n, muharebe meydanlar?na gelme cesaretini gösteren ordu kumandanlar?, genelkurmay heyetleri günlerden beri esirimiz bulunuyor. Dü?man harp malzemesinin üçte ikisini topraklar?m?zda b?rakt?.

Dü?man?n elimizde bulunan esirlerinden ba?ka, insan kayb?n?n 100 binden ne kadar fazla oldu?unu belirlemek zordur. Dü?man?n tamamen imhas?na kar??l?k, kayb?m?z, dörtte üçü hafif yaral? olmak üzere 10 bindir.

Büyük ve asil Türk milleti! Anadolu'nun kurtulu? zaferini tebrik ederken, sana ?zmir'den, Bursa'dan, Akdeniz ufuklar?ndan ordular?n?n selam?n? da takdim ediyorum.”  

97 y?l önce “Akdeniz ufuklar?ndan” gönderdi?iniz selam? al?yoruz;  ?zmir'i, Bursa'y?, Edirne'yi, ?stanbul'u yeniden vatan yapan sizi ve kahraman ordumuzu sayg?yla minnetle selaml?yoruz…