CHP'li Mahir Polat'ın açıklaması şöyle: “İzmir Tire'de bir tesisten çıkarılan sıvı atıklar kontrolsüz şekilde tarlalara dökülmektedir. Meslek odalarının, bu olaya ilişkin görüntülerin çevre felaketi olduğunu belirtmesine rağmen, İzmir Tire Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan bio enerji üreten bir tesisten çıkarılan kimyasal atıklar, vidanjörlerle çevredeki tarım alanlarına boşaltılmaktadır. Ovaya dökülen sıvı atıklar buradan da Küçük Menderes Nehri’ne ve yer altı sularına karışmaktadır. Aldığımız bilgilere göre, boşaltma işlemini yapan vidanjörler, organize sanayi bölgesinin ana çıkış kapısından değil arka kapısından çıkarılmak suretiyle tarlaların bulunduğu alana gönderilmektedir.
“KONTROL ALTINA ALINMAZSA İZMİR HALKI SU DEĞİL ZEHİR İÇECEK!”
Şirket yaptığı açıklamada, tarlalara dökülen atıkların organik gübre olduğunu söylüyor. Ancak organik atıkların dahi, yoğun ve kontrolsüz bir şekilde toprağa verilmesi meslek odaları tarafından doğru bulunmamaktadır. Bu atıkların belirli işlemlerden geçirilerek, dikkatli bir şekilde doğaya verilmesi gerekmektedir. Tüm bunların yanı sıra atıklarının analizinin yapılması gerekmektedir. Bio enerji üreten tesisin bu tutumu suç teşkil etmektedir. Yapılan işlem, söz konusu tesisin kendi atıklarından kurtulma işleminden başka bir şey değildir. Hem toprakların yok olmasına, hem de yer altı sularının kirlenmesine neden olan olay aynı zamanda tüm canlı yaşamının olumsuz etkilenmesine de sebep olmaktadır. Yer altı sularının kirlenmesi ile halk sağlığı ciddi bir tehdit altındadır. Doğal zenginliklerimiz her geçen gün yok oluyor. Fabrikalardan doğaya salınan atıklar kontrol altına alınmazsa İzmir halkının içtiği su değil zehir olacaktır.”
“ATIKLARIN HALK SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ ARAŞTIRILDI MI?”
CHP'li Polat önergesinde, “Gerçekleşen bu doğa felaketi ilgili Bakanlıkların bilgisi dahilinde midir? Bio enerji üreten tesislerden çıkan atıklarla alakalı yürütülen bir çalışma var mıdır? Var ise bunlar nelerdir? Atık gübrelerin suya karışması ile sudaki canlılara zarar vereceği meslek odaları tarafından belirtilmektedir. Bu çerçevede gerekli önlemler alınmakta mıdır? Organik gübre olduğu söylenen atıklar için gerekli inceleme yapılmış mıdır? Yapıldı ise bu incelemeler nelerdir? Çevre konusunda meslek odalarının görüşleri dikkate almakta mıdır? Meslek odalarının görüşleri dikkate alınıyor ise meslek odalarının olumsuz görüş bildirdiği bilinen konularda, neden bu görüşler dikkate alınmamaktadır? Fabrika tarafından yapılan hangi işlemler sonucunda organik atıklar doğaya verilmektedir? Bu organik atıkların doğaya karışması hakkında yürütülen herhangi bir çalışma var mıdır? Fabrikalardan çıkan organik atıkların halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri araştırılmış mıdır? Araştırıldı ise bunlar nelerdir?” sorularına yer verdi.