GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
5 Kasım 2021 Cuma 11:42

İzmir'in kornea dedektifleri!

Sağlık Bakanlığı tarafından İzmir'de oluşturulan 4 kişilik Kornea Timi, kamu hastaneleri, ölüm bilgi sistemi ve adli tıp kurumlarındaki ölüm vakalarını tek tek kontrol ederek kornea nakline ihtiyaç duyan kişilere umut olabilmek için savaşıyor. 'Kornea dedektifleri' araştırmaları sonucu belirledikleri adreslere giderek vefat eden kişinin yakınlarını nakil işlemi için ikna ediyor. 

Sağlık Bakanlığı tarafından İzmir'de oluşturulan 4 kişilik Kornea Timi, hayatını kaybeden kişinin yakınlarıyla görüşerek, gözün yapısına zarar vermeden korneaları topluyor ve göz bankasına iletiyor. Haftanın 7 günü mesai yapan ekip, kamu hastaneleri, 'Ölüm Bilgi Sistemi' ve adli tıp kurumlarındaki ölüm vakalarını tek tek kontrol ediyor. Korneanın uygun olması ve ailenin izin vermesi halinde ekip, küçük aletler yardımıyla gözün üst tabakasındaki şeffaf kısmı alıyor. Ekibin çalışmasına hastanelerde görevli 40 gönüllü kornea temin elemanı eşlik ediyor. Bir kişiden alınan iki korneanın iki farklı kişinin görmesini sağladığını belirten ekip üyelerinden Sevda Şan, bazı ailelerin işlemi yeteri kadar bilmedikleri için bağışı reddettiklerini söyledi. Şan, "Aileler genellikle bizim gözü yerinden çıkararak göz nakli yaptığımızı zannediyor. Oysaki biz gözün üzerindeki lens kadar ince olan şeffaf bir tabakayı çıkarıyoruz. Bu şeffaf kısım 1-2 saat içinde çürüyor ve toprak oluyor. Nakledildiğinde ise görme yetisini tamamen kaybeden birinin görmesini sağlıyor" diye konuştu.

'ZAMANLA YARIŞIYORUZ'

İzmir merkez ve çevre ilçelerde görev yaptıklarını anlatan Şan, "Bütün gelen cenazelerin gözlerini değerlendiriyoruz. Bu işlemi otopsiden önce yapmamız gerekiyor. Ölen kişilerin kanlarını almamız gerektiği için ve kan alma işleminin otopsi sonrası yapılamayacağı için öncesinde yapmak durumunda kalıyoruz. Kan alıp uygun olan donörlerin yakınları ile görüşme sağlıyoruz. Hasta yakınları cenaze işlemini başlatmak istedikleri için bir an önce bu işlemi yapmaya çalışıyoruz. Biz kişilerin acılı zamanlarında orada oluyoruz. Örneğin bir trafik kazası sonrası aileye kornea nakli için rızası olup olmadığını soruyoruz. Aile eğer bilinçliyse ve organ bağışı ile ilgili bilgisi varsa yaklaşımı daha farklı oluyor. Eğer bilgisi yoksa oldukça zorlanıyoruz. Kornea ölümden sonra birkaç saat içerisinde çürüyor. Bu yüzden zamanla yarışıyoruz" dedi.

'ADLİ TIPTA, HASTANELERDE GÖREV YAPIYORLAR'

Ekibin çalışma sisteminden söz eden İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Özgür Sönmez, "Ekip Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi bünyesindeki göz bankasına bağlı olarak faaliyet gösteriyor. İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi olmak üzere üç merkez var. Bu merkezlere kornea temin ediliyor. Arkadaşlarımız korneanın yoğun olduğu adli tıpta ve hastanelerde görev yapıyor" ifadelerini kullandı.

'İZMİR'DE 270'İN ÜZERİNDE KİŞİ KORNEA BAĞIŞI BEKLİYOR'

Ekip üyelerinin vefat eden kişilerden korneaları alıp göz bankalarına teslim ettiğini belirten Dr. Sönmez, "Normalde kornea bağışı konusunda aile rızasına gerek olmadığı halde biz aile rızasını önemsiyoruz ve ailelerin onayı çerçevesinde bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Kornea, diğer organ nakillerinden farklı olarak birkaç dakika içerisinde alınabilen bir dokudur. Gözün ön kısmındaki saydam bölüm alınıyor. Alınan kişide görsel anlamda herhangi bir olumsuz durum oluşturmuyor ve görmeyen bir insanın görmesini sağlıyor. Kornea tedavisi ve telafisi mümkün olmayan bir dokudur. İzmir'de şu anki verilere göre 270'in üzerinde kişi kornea nakli olmayı bekliyor ve gözleri ışıktan yoksun biçimde yaşıyor" dedi.

FARKINDALIĞI ARTIRMAK ÇOK ÖNEMLİ

Kornea temini noktasında daha fazla sayıya ulaşmak amacıyla İzmir'de 40 sağlık personeline eğitim verildiğini söyleyen Dr. Sönmez, "Bunların hepsi hastanelerde çalışan gönüllü sağlık personelidir. Bu kişiler hastanelerdeki ölümlerde ön değerlendirme yaparak korneaları alma yetkisine sahip. İzmir'in en uzak ilçelerinden bile bu yöntemle kornea temin edebiliyoruz. 'Ölüm Bilgi Sistemi' üzerinden hangi hastanede ölüm olduğunu görüyoruz. Burada sisteme düşen vakalar değerlendiriliyor. Kornea teminine uygun olan kişilerden kornealar alınıyor. Ekibimiz çok özveriye ve emeğe ihtiyacı olan bir alanda çalışıyor. İnsanların farkındalığını arttırmak bizim için çok önemli" diye konuştu.

'PANDEMİDE BAĞIŞ SAYISINDA DÜŞÜŞ YAŞANDI'

İzmir'de organ nakli konusunda farkındalığın yüksek olduğunu ifade eden Dr. Sönmez, "Bunun avantajlarından yararlanıyoruz. İzmir'de 78 binin üzerinde organ bağışı sayısı var ve bu açıdan Türkiye'deki birinciliğini koruyor. Buna rağmen farkındalık istediğimiz ölçülerde değil. Yurt dışında çoğu ülkede organ naklinin yüzde 75'i beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden sağlanırken Türkiye'de bu durumun tam tersi olduğunu görüyoruz. Yapılan nakillerin büyük çoğunluğu canlı donörlerden sağlanıyor. 3-9 Kasım tarihlerini her yıl biz organ bağışındaki farkındalığı arttırmak için Organ Bağışı Haftası olarak kutlamaktayız. Çeşitli etkinliklerle bu farkındalığı arttırmaya yönelik aktiviteler yapıyoruz. Pandemi nedeniyle bu etkinlikleri sürdüremediğimiz için bağış sayılarında bir düşüş yaşandı. Organ bağışını teşvik etmek için bu haftayı bir fırsat olarak görüyoruz. Birçok etkinlikle tekrar organ bağış sayısını arttırmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.

'15 DAKİKA İÇİNDE YAPILIYOR'

Kornea Timi üyelerinden Şenay İnce Can ise, "Haftanın 7 günü kornea toplayabilmek için görev yapıyoruz. Hastanelerin bilgi sistemlerinden kornea nakli için uygun olan kişileri tespit ediyoruz. Aileyle bire bir görüşüyoruz ve bilgilendiriyoruz. Korneayı çıkartmak yaklaşık 15 dakika içinde yapılıyor. Küçük aletler yardımıyla gözün şeffaf tabakasını diğer tabakadan ayırıp alıyoruz. Koruyucu sıvıların içinde korneaları muhafaza ediyoruz ve göz bankalarına iletiyoruz. Aileler bunun bir göz nakli olduğunu zannettiği için çok zorlanıyoruz" diye konuştu.