GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
29 Ekim 2021 Cuma 09:43

İzmir depreminin yıldönümünde, depremzedenin bitmeyen çilesi...

İzmir'de 117 kişinin yaşamını yitirdiği depremin yıldönümünde Yücel Yılmaz Apartmanı'nda oturan depremzedelerin çilesi bitmedi. Bakanlığın ağır hasarlı deyip yıktığı binaya DASK, yaklaşık iki hafta sonra az hasarlı raporu çıkarıp 6 bin ile 13 bin 580 TL arasında değişen tadilat ödemesi yaptı. Depremin travmasını halen üzerinden atamayan kat malikleri ise kendilerine yeni bir mağduriyet yaratıldığını söylediği. Bir yurttaş, "DASK'ın verdiği para ile olmayan binanın neresini tamir ettireyim" dedi

SONKALEİZMİR (ÖZEL)- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir'de 30 Ekim Depremi sonrası Bayraklı Mansuroğlu Mahallesi'ndeki 64 daire ve 13 dükkandan oluşan Yücel Yılmaz Apartmanı'na 12 Kasım 2021'de 'Ağır hasarlı' raporu verdi. Mühürlenen binanın ağır hasarlı olduğuna dair resmi tebligat da 12 Kasım'da kat maliklerine yapıldı. 

(Yücel Yılmaz Apartmanı sakinleri tepkili)

Bakanlık yetkilileri, 1 Aralık 2021'de ise Yücel Yılmaz Apartmanı'nı riskli yapı olduğu gerekçesiyle yıktı. Ancak yine 12 Kasım tarihinde binada incelemeler yapan DASK yetkilileri ise 'Az hasarlı' raporu çıkardı. Binaları yıkıldıktan yaklaşık iki hafta sonra Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun (DASK) 'Az hasarlı' raporu verdiğini öğrenen kat malikleri ise büyük şaşkınlık yaşadı. DASK, kendi raporuna dayanarak Yücel Yılmaz Apartmanı sakinlerine 6 bin ile 13 bin 580 TL arasında değişen düşük miktarlarda tadilat ödemesi çıkardı. 117 yurttaşın hayatını kaybettiği, 1032 kişinin yaralandığı ve 1500'e yakın binanın hasar aldığı depremin travmasını üzerlerinden halen atamayan Yücel Yılmaz Apartmanı sakinleri DASK'ın kendilerine mağduriyet yarattığını söyledi.

(DASK tarafından Yücel Yılmaz Apartmanı sakinlerinden Türkan Değirmencioğlu'na yapılan ödeme)

"OLMAYAN BİNAYI NASIL TAMİR ETTİREYİM"

SONKALE'ye konuşan kat maliklerinden Türkan Değirmencioğlu, DASK'tan binayı incelemeye gelen ekiplere tepki göstererek şöyle konuştu:

"Bakanlığın ağır hasarlı tebligatı sonrası DASK ekipleri geldi. Binadaki daireleri inceledikten sonra en son benim daireme geldiler. Dairem berbat durumdaydı. Banyo kapısı yan dönmüş, mutfak dolapları kaymış, duvarlar çatlamış. Duvarlardan içeriye güneş ışığı sızıyordu. Buna rağmen DASK eksperi bize tadilat parası uygun görmüş. Biz bunu öğrendiğimizde binamız tamamen yıkılmıştı. 1 Aralık'ta Çevre Şehircilik Bakanlığı binamızı yıktı sonra da 'Ya pardon, sizin binanız aslında az hasarlıymış, biz tebligatı size yanlış yapmışız' diye sözlü olarak bildirim yaptılar. DASK'ın yıkılmış olan bina için verdiği 13 bin lira ile olmayan binanın neresini tamir ettirebilirim. 15-20 kez, ayrı ayrı maillerle ve yazılı başvurular yaptık. En son avukatımız yasal bir başvuru yaptı. Tamamına ret cevabı verdiler. Bize, "DASK olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlıyız. Binanızın yıkım kararını Çevre Şehircilik Bakanlığı verdi, biz o kararı tanımıyoruz" diyorlar. Devlet aynı devlet. Devletin bir kurumunun aldığı kararı diğeri tanımıyor. Onların arasındaki çelişki nedeniyle vatandaş mağdur oluyor. İzmir olarak devletiyle mahkemelik olmayı seven bir halk değiliz. Maalesef şu an DASK ile mahkemeliğiz. 17 yıldır düzenli DASK poliçesi yaptıran biriyim. DASK televizyonlarda ünlülerle boy boy reklamlar yaptırıyor. Keşke o reklamlara harcadığı paraları poliçesini yaptırmış sigortalılarına vermiş olsaydı. Artık mecbur olmadıkça sigorta yaptırmam diye düşünüyorum."

(Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan Yücel Yılmaz Apartmanı'nın ağır hasarlı olduğuna dair tebligat)

MAHKEME SÜRECİ BAŞLADI

20 yıldır oturduğu Yücel Yılmaz Apartmanı'nın bakanlık tarafından yıkıldığını anımsatan Muhammet Kurşun, "DASK bana 6 bin 438 TL ödeme yaptı. DASK'taki arkadaşlarla iletişime geçtik. 'Muhatabınız bakanlık' dediler. Yazışmalarda bize depremin binamızda hasar yaratmadığı ve hafif hasarlı bina için ödeme yapamayacaklarını söylediler. Aylar geçtikten sonra Çevre Şehircilik İlçe Müdürlüğü'nde yetkili müdür arkadaşımız DASK'ı mahkemeye verin dedi. Şu an mahkeme sürecini başlattık" dedi.



"BİR YILDIR ELİMİZDEN TUTAN YOK"

Bir diğer kat maliki Armağan Birsen de kimseye dertlerini anlatamadıklarını söyledi. Birsen şunları kaydetti:

"Bir yıl oldu, hala elimizden tutan yok. Evimiz yıkılmış. DASK bize sadece dekoratif çatlaklardan dolayı 6 bin küsür ödeme yaptı. Çevre Şehircilik Bakanlığı ağır hasarlı olduğunu söylüyor ve binamızı yıkıyor. DASK bunu kabul etmiyor. 'Hayır az hasarlı' diyor. O zaman niye yıkıldı bizim binamız. Çevre Şehircilik Bakanı söz veriyorum demişti. '105 metrekare brüt, 85 metrekare net yeni evleriniz olacak' demişti. Şu an 65 metrekareymiş daireler. Bizim evimiz 135 metrekareydi. Ben şimdi 2 çocuğumla ailemle orada nasıl oturacağım. Halen evimi nereden alacağım belli değil. Bu ev için ayrıca para ödeyeceğim dediğimde saçmalama diyorlar bana. İnsanlar bunu bilmiyorlar. Ne kadar ödeyeceğimiz de belli değil. Keşke proje alanında olmasaydık. Devletin koruması altındaki proje alanında olduğumuz için mi mağdur ediliyoruz. Ben bu kadar sıkıntı yaşıyorken devlet beni nasıl koruyor. Yıllardır aksatmadan ödediğim DASK böyle mi iş yapıyor?. Boşuna mı güvendim ben."

(Yücel Yılmaz Apartmanı 1 Aralık 2021'de böyle yıkılmıştı) 

"ÇÖZÜM BEKLİYORUZ"

Bir diğer mağdur yurttaş Mehmet Özçevik ise "Depremden beri mağduruz. Evimiz yıkıldı. DASK'ın ödediği 6 bin lira tadilat parası. Bu ne boyaya ne de badanaya yeter. Zaten binamız devlet tarafından yıkıldı, yerle bir oldu. Katlarımız bile belli değil, ne alacağımızı bilmiyoruz. Çok mağduruz. Bir an evvel bunun çözülmesini istiyoruz" diye konuştu.