Merkezi İzmir’de bulunan Doğa Derneği üye ve gönüllüleri, binlerce canlı ve cansız varlığa ev sahipliği yapan Gediz Deltası’nda sürdürdükleri biyolojik çeşitlilik izleme çalışmaları sırasında delta için yeni bir tür olan pufla olduğunu gözlemledi. Dünyada 'Nesli tehlikeye düşebilir' olarak sınıflandırılan, Türkiye’de oldukça nadir görülen kuş türü olan puflaya ait gözlem kayıtlarının daha çok kış aylarında bulunduğu ifade edildi. Gediz Deltası için yeni bir tür olan puflanın, burada bugüne kadar görülen 297’nci kuş türü olduğu belirtildi. Doğa Derneği’nin Gediz Deltası Proje Sorumlusu Eyüp Fatih Şimşek, Gediz Deltası’nda yaşayan yüzlerce canlıyla beraber korunması için 'gedizmirasimizdir.org' adresinde Şubat ayında başlattıkları imza kampanyasına her kesimden destek olunmasını istedi.
İZMİR'İN TEK SULAK ALANI
Gediz Deltası’nın İzmir gibi nüfusu 4 milyonu aşan bir metropolün içinde yer alan yeryüzünün tek sulak alanı olduğu ifade edilirken, UNESCO’nun dört Dünya Doğa Mirası kriterinin tümüne sahip olduğu ifade edildi. Dünyanın önemli doğa alanı ve önemli kuş alanı olarak bilinen Gediz Deltası’nda flamingoların dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10’luk bölümünün burada yaşadığı kaydediildi. Delta, nesli tehlike altında olan tepeli pelikan, Akdeniz foku ve Caretta caretta deniz kaplumbağasının birlikte yaşadığı nadir alanlardan biri olduğu ifade edilirken, yeryüzünün en çok tehlike altındaki 422 kuş alanı arasında bulunuyor.
PUFLA KUŞU
Pufla kuşu Amerika, Avrupa ve Asya’nın karlı buzlu, zorlu kuzey topraklarında hayatta kalmayı başarırken, çetin iklim koşullarına uyum sağlar. İnce, sık dokulu, yoğun havlı, kanca şeklindeki kahverengi tüyleri, birbirine kenetlenip yumak oluşturur. Bu yumaklar ona güçlü bir koruma sağlar. Günümüzde nesilleri giderek tükeniyor. Pufla genelde istiridye,yengeç ve derisi dikenli hayvancıklarla beslenir. Derin sularda dalarak, sığ sularda başını su altında tutarak avlanıyor ancak balık yemeyi fazla sevmez. Ortalama 15-20 yıl ömre sahip.
İMZA KAMPANYASI
Gediz Deltası Proje Sorumlusu Eyüp Fatih Şimşek, dernek olarak Gediz Deltası’nın UNESCO Dünya Doğa Mirası ilan edilmesi ve içerisindeki binlerce canlıyla beraber hiçbir zarar görmeden yaşamaya devam etmesi için bir imza kampanyası başlattıklarını söyledi. Prof. Dr. Ahmet Karataş, Dr. Erol Kesici ve Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Levent Erkol’un hazırladığı rapora göre, Gediz Deltası, UNESCO Dünya Doğa Mirası için belirlenen 4 kritere sahip. Bu kriterler; eşsiz doğal güzellik ve estetik öneme sahip olmak, önemli fizyografik özellikler göstermek, kara, tatlı su, kıyı ve deniz ekosistemleri ile canlı topluluklarının gelişiminde önem taşımak ve tehlike altındaki türleri içeren yaşam alanlarına sahip olmak olarak sıralandı. Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm ilgili kurumlardan Gediz Deltası’nın UNESCO listesine alınması için gerekli başvuruları yapmalarını istedi.