GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
8 Nisan 2021 Perşembe 12:04

İzmir'de yaşandı... YANLIŞLIKLA 3. DOZ AŞI!

Ülke genelinde iki dozdan oluşan aşılama çalışmaları devam ederken, sürecin en sıra dışı vakası İzmir’de yaşandı. 67 yaşındaki Kaynakçı, alerji aşısı olmak için gittiği ASM’de yanlışlıkla 3. doz aşı vurularak tarihe geçti

Türkiye’de mutasyon sonucu ortaya çıkan varyantların yarattığı korkutucu tablonun gölgesinde koronavirüs salgınıyla mücadele sürerken, süreçte hayati önem taşıyan aşılama mesaisi de risk grupları öncelenerek sürüyor. Koronavirüsün oluşturduğu tehdit göz önüne alındığında 65 yaş üstü vatandaşlar da bu risk gruplarının başında geliyor. Ülke genelinde bu grubun iki dozdan oluşan aşılama çalışmalarında sona gelinirken, sürecin en sıra dışı vakası İzmir’de yaşandı. 67 yaşındaki Ganime Kaynakçı yaşanan skandal sonucu 3 doz aşı olarak tarihe geçti. İzmir’in Menderes ilçesinde ikamet eden Kaynakçı, ikinci doz Sinovac aşısını olduktan 8 gün sonra meydana gelen alerjik tepkime nedeniyle Özdere 7 No’lu Aile Sağlık Merkezi’nin (ASM) yolunu tuttu. Kaynakçı’ya burada yapılan muayene ve testler sonucunda alerji iğnesi vurulmasına karar verildi.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Kaynakçı ASM’deki bekleme odasında tedavisi için gerekli adımın yapılmasını beklerken içeriye giren hemşire kendisine herhangi bir soru sormadan ve kontrol yapmadan bir doz Sinovac aşısı vurdu. Aynı zamanda tansiyon hastası olan ve alerjisi için yapıldığını düşündüğü iğnenin etkisiyle ağırlaşıp bir süre müşaade altında tutulan Kaynakçı, doktor tarafından telefon numarası alınıp eve gönderildi. Kaynakçı’ya ertesi gün arandığı ve durumu sorulan ASM tarafından yanlışlıkla Sinovac aşısı vurulduğu bildirildi. Kaynakçı aşı skandalı sonrası günlerce ağır halsizlik yaşarken, ASM doktoru tarafından durumu sürekli kontrol edildi. Talihsiz kadın doktorun bu kontrol görüşmeleri sırasında kendisini “Durumunu bakanlık dahil biliyor ve takip ediyor. Prof.Dr. Mehmet Ceyhan’dan dahi görüş aldık. Yapacak bir şey olmadığını ve bir süre halsizlik yaşamanın normal olduğunu söyledi” sözleriyle telkin etti. Öte yandan konuyla ilgili olarak ASM’deki doktorlar ve hemşireler hakkında soruşturma başlatıldığı da öğrenildi.

AĞIR HALSİZLİK YAŞADIM

Yaşadıklarını anlatan 67 yaşındaki Kaynakçı, “İkinci doz aşımı olalı tam 8 gün olmuştu. Vücudumda alerji olunca 26 Mart’ta sağlık ocağına gittim. Muayene etti doktor, vücudun kabarmış sana bir alerji iğnesi yapalım dedi. Alerji iğnesini yaptı sonra sırtımdan örnek aldı, yarım saat bekleyeceksin dedi. 15 dakika sonra hemşire iğneyle geldi, aç kolunu dedi ve iğneyi vurdu. Benim bilgilerimi almadan, başkasının korona aşısını bana yaptılar. Hemen beni bir odaya alıp sen burada yat dediler. O arada birbirleri arasında bir münakaşa başladı. Uzun süre bekledim, sürekli tansiyonumu ölçtüler. Ben artık evime gitmek istiyorum dedim. Doktor bana kendi numarasını verdi, seni sürekli arayacağım dedi. Ben de şaşırdım doktor niye bana numarasını verdi diye... Elim ayağım kesildi, ağır bir halsizlik yaşadım. Yeni yeni kendime gelmeye başladım. Belki de orada ölebilirdim bile. Dünyada ve Türkiye’de üç aşıyla tek gezen benim. Yapılan aşının korona aşısı olduğunu bana bir gün sonra söylediler. O anda söylemediler. Bunu yapan hemşire gelip benden bir özür bile dilemedi. Sağlık ocağındaki herkes hakkında soruşturma başlatılmış” ifadelerini kullandı.

TÜKENMİŞLİK HALİ SORGULANMALI

Olaya ilişkin açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Oğuz Reşat Sipahi, yapılan hatanın olası etkilerine dair şunları söyledi: “Halen ülkemizde uygulanmakta olan iki Kovit-19 aşısının da (Sinovac ve Biontech-Pfizer aşıları) yan etki profili oldukça düşük. Bu bağlamda üçüncü aşı dozunun ek yan etki oluşturma olasılığının da oldukça düşük olduğunu belirtebilirim. Buna karşı 67 yaşındaki hastada biraz daha yüksek aşı yanıtına neden olma olasılığı başka bir deyişle zarardan çok bir miktar fayda oluşturma olasılığı az değil bu ek dozun. Bunlarla birlikte bu örneğin sağlık çalışanlarının exhaust/tükenmişlik halinin de bir göstergesi olup olmadığı da sorgulanmalıdır kanısındayım. Ne yazık ki yurt dışında uygulanan ‘care for caregivers’ uygulamaları ülkemizde oldukça zayıf ve alanda bir senedir mücadele eden sağlık çalışanları ve aileleri de oldukça tükenmiş durumda. Umarım onların sorunları da en kısa zamanda çözüme ulaştırılır.” (Çağla Geniş-İLKSES)