SONKALEİZMİR-İstanbul ve Ankara'da toplu ulaşıma yapılan zamların ardından gözlerin çevrildiği İzmir'den de beklenen haber geldi. Best FM'de konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, enflasyon rakamlarının bu şekilde devam etmesi halinde zamların kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Zam yapmamak için süreci uzatmaya çalıştıklarını belirten Soyer, "Şimdilik bir şey yok. Dayanabileceğimiz yere kadar dayanacağız. Ama önünde sonunda yüzleşmemiz gereken bir gerçek bu. Ekonomimiz böyle giderse zam kaçınılmaz olacak. Büyükşehir olarak toplu ulaşımı sübvanse ediyoruz. Zaten zarar ediyoruz. Her sene her ay Büşükşehir kasasından takviye ediliyor ulaşımdaki zarar. Yeni bir şey değil. Artık bu ekonomide desteklenemeyecek hale gelmesi söz konusu. Maliyetler çok yükseldi. Ulaşım konusunda fedakarlık yapma konusunda gücümüzü zorlayacağız. Ancak diğer hizmetleri de sürdürmek zorundayız" diye konuştu.
AŞKLA ÇALIŞSINLAR
Başkan Soyer, altyapı eksiklikleri ile ilgili soruya, "Tabii ki de eksiklikler var. Ama bir yandan otobüsleri sübvanse edip bir yandan asfaltı yapmanız gerekiyor. Bu hikayenin sırrı Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının ne kadar canla, başla, şevkle çalıştıklarıyla ilgili. Büyükşehir Belediyesi personelleri yaptıkları işi aşkla yaparlarsa o zaman vatandaşı memnun etmenin yolu açılır. Ben o yüzden aşkla İzmir diyorum" yanıtını verdi.
TAŞERONU BİZ NASIL ÇÖZELİM
Belediyedeki taşeron işçilerin durumuyla ilgili Soyer, "Ne taşeron kalktı ne taşeronun durumu iyileştirildi. Sadece 'miş' gibi yapıldı. Çözüyormuş gibi yaptılar ve çözmediler. Bizim kucağımıza bıraktılar 'sen çöz' diyorlar. Biz nasıl çözelim. Yasal olarak biz zaten bir şey yapmaya çalışasak mevzuat izin vermiyor. Ekrem (İmamoğlu) beyin söylediği doğru, bu konunun TBMM'de çözülmesi lazım" yorumunu yaptı.
KAYYUMU HAKETMİYORUZ
Tunç Soyer, belediyelere kayyum atamalarıyla ilgili ise şunları söyledi: "Hukuken mevzuata uygun her şey meşru olmayabilir. Ama ne yazık ki Türkiye'de bu mümkün. Her an her yere kayyum atanabilir. Bu memlekette demokrasi, cumhuriyet bize şunu öğretti; yerel yöneticiler seçimle gelirler, hastalık, cezaevi gibi bir nedenden yönetimi bırakmak zorunda kalırlarsa da yerlerine meclisten yeni bir başkan seçilir. Rahmetli Ahmet Priştina vefat edince de aynısı oldu. Meclis'ten yerine bir başkan seçildi. Kural budur. Tüm bunu yok sayıp o meclisten birini seçmek yerine Ankara'dan başka birini gönderirseniz bu olmaz. Demokrasiyi, bu devletin meşruiyetini çökertirsiniz. Bunu çok yanlış buluyorum. Çocuklarımız için, her kes için üzülüyorum. Çünkü biz bunları hak etmiyoruz. Demokrasiyi hazmetmeliyiz. Ama bu kadar benmerkezci yaşıyorsanız, herşeyi ben biliyorum diyorsanız, demokrasiyi hazmetmemişsiniz demektir."