GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
22 Temmuz 2020 Çarşamba 09:44

İzmir'de tarihi ayıp... Kadifekale'nin surları yaz boz tahtası gibi!

İzmir'in farklı dönemlerine ait kalıntılar taşıyan, kentin simgelerinden Kadifekale'nin surlarına kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce sprey boyalarla yazılan yazılar, vatandaşların tepkisini topladı. Surların taş duvarlarına sprey boyayla yazılan yazılar tarihe zarar verirken, görüntü kirliliğine de neden oldu. 

İzmir manzarasının en güzel seyredildiği yerlerden biri, Pagos dağı eteklerinde M.Ö. 334 yılında Anadolu'yu Pers egemenliğinden kurtaran Makedonya Kralı Büyük İskender'in isteği ile yapılan Kadifekale'nin taş duvarlarına sprey boyayla yazılan yazılar tarihi surlarda tahribat yarattı. Yazılan yazıların yanı sıra, yasak olmasına rağmen ateş yakıldığı da gözlemlendi. Surların son halini gören çevre sakinleri ise duruma tepki gösterdi. Yazılar tarihi yapıya zarar verirken, görüntü kirliliğine de neden oldu. Surlara sprey boya ile verilen tahribata kalenin hemen hemen her bölümünde rastlanıyor.

'BU HALİNE İÇİMİZ ACIYOR'

Surlara yazılan yazıların tarihi alanlara yakışmayan görüntüler olduğunu dile getiren vatandaşlardan Nuran Gültekin (35), "Tarihi eserlerimiz çok güzel ama şu hali içimizi acıtıyor. Ateş de yakıyorlar. Ne zaman kimin yaptığını görmüyoruz ama bir geliyoruz ya çizmişler ya yakmışlar ya da etrafı kirletmişler. Bu kadar önemli bir tarihi alanın bu hale gelmesi bizleri çok üzüyor" ifadelerini kullandı.

'TARİHE SAYGIMIZIN OLMASI LAZIM'

Mahalle halkından İnci Ciritoğlu (45) ise tarihi alanlarda yaşanan bu durumun çok üzücü olduğunu belirterek, "İnsan kendi kültürel mirasına sahip çıkmadığı zaman ne ecdadını tanır ne de geleceğe miras bırakır. Sen gidip evinin duvarına yazı yazabiliyor musun? Bu durumu aile fertleri karşı çıkar, yazamazsın. Bu da aynı şey bence. Tarihe saygımız olması lazım. Bu ülke bu zamana nasıl gelmiş, daha önce hangi medeniyetler yaşamış, medeniyetle birlikte çocuklarımıza tarihi öğretmemiz lazım. Çevreyle iç içe yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Biz tarihimizle, çevreyle, insanlarla ve hayvanlarla bir bütünüz. Yapılmasa daha iyi olur ama çocukların ilgi alanları, oyun alanları yok bu nedenle bu türden şeyler yaşanabiliyor. Çocukları hobilere yöneltmemiz lazım. Yerel yönetimler, mahalle muhtarları eğer çocuklar grafiti yapmak istiyorlarsa, onlara bir duvara alana yönlendirebilir. Dünyada bu bir sanat, neden Türkiye'de de gelişmesin. Belediyelere burada çok iş düşüyor" diye konuştu.