GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
6 Aralık 2021 Pazartesi 11:20

İzmir'de sağlıkçılar iş bıraktı!

İzmir'de SES ve Türk Sağlık Sen'in çağrısıyla tüm hastanelerde sağlık çalışanları iş bırakma eylemi yaptı. Sağlıkçılar koronavirüsün meslek hastalığı sayılması, ek göstergelerin 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200’e kadar tüm sağlık emekçilerine uygulanması, yıpranma paylarının verilmesi ve yaşadıkları sıkıntılara çözüm bulunması için Sağlık Bakanlığı'na çağrı yaptı.

SONKALEİZMİR-KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri bugün İzmir'de iş bıraktı. Ege Üniversitesi Hastanesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Hastanesi ve Buca Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan eylem nedeniyle tüm servislerde hizmet verilemedi. 



Sağlık çalışanları, koronavirüsün meslek hastalığı sayılması, ek göstergelerin 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200’e kadar tüm sağlık emekçilerine uygulanması yıpranma paylarının verilmesi ve yaşadıkları sıkıntılara çözüm bulunması için hükümete çağrı yaptı. 

SES üyeleri tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:

Ekonomik krizin her geçen gün derinleştiği yoksulluğun, pahalılığın arttığı bir dönemdeyiz. Halkın tüm kesimleri her geçen gün daha da kötü şartlarda yaşamaya mahkûm bırakılmaktadır. Giderek güvencesizleşiyoruz, yoksullaşıyoruz, ayrıştırılıyoruz,tükeniyoruz.  HATIRLAYALIM; İktidarın; 2003 yılından beri hayata geçirmeye çalıştığı, sürekli bununla övündüğü, ancak  başta   sağlık emek ve meslek örgütlerinin kabul etmediği “Sağlıkta Dönüşüm Programı”, bazı gelişmiş ülkelerde ve yine doğu bloku ülkelerinde denenmiş olmasına rağmen başarı sağlayamamış hatta zamanla vazgeçilmiş bir projeydi. Sağlık emek ve meslek örgütlerinin mücadelesiyle uzun süre hayata geçirilemeyen program; milyonlarca vatandaşın, binlerce sağlık emekçisinin itirazlarına rağmen uygulamaya konuldu. 

Gerek sağlık hizmetinin yürütülmesi, gerekse sağlık emekçilerinin çalışma koşullarına ilişkin yaşanan her sorun bu “sağlıkta dönüşüm programı” adı altındaki özelleştirme politikalarının sonucudur. Sağlık hizmet alanında yaşanan her sorun aynı zamanda bir sağlık hakkı sorunudur. Sağlık kurumları ekonomik açıdan batmakta iken, istifalarla yurtdışına göçlerle, sağlık çalışanları kamu kurumlarından özel hizmet alanlarına yönelmekte iken verilen sağlık hizmetinin etkilenmemesi mümkün değildir. Her şeyden önce, ayrımcı uygulamalar sağlık çalışanları arasındaki dayanışmayı azalttığı gibi toplumun aldığı sağlık hizmetini de olumsuz etkilemiştir.  Yıllardır verdiğimiz mücadelemizde sağlık alanının bir ekip işi olduğunu, tüm sağlık emekçilerinin insanca yaşayacak ücretler alması gerektiğini söylüyoruz.

Emeğimizin gücü, örgütlü mücadelemizin kararlığı sağlık bütçe görüşmelerine yansıdı. Ancak sağlık emek meslek örgütlerinin önerileri alınmadan yapılan değişiklikler elbette eksik oldu. Tüm hekimleri eşitlikle kapsamayan, diğer sağlık emekçilerini görmeyen bir düzenleme getirildi. Bizler; hekimlere ve diş hekimlerine yapılan iyileştirmenin yeterli olmasa da olumlu bir adım olduğunu, yapılan bu göreceli iyileştirmenin çalışılan sağlık kurumuna, bağlı bulunulan sosyal sigortaya, aile hekimliği sözleşmesine bağlı çalışma gibi durumlara göre değişiklik göstermemesi gerektiğini, bununla birlikte bu iki meslek grubu dışında kalan tüm sağlık emekçileri için maaşta ve emeklilikte iyileştirme yapılması gerektiğini yaptığımız açıklamalar, eylem ve etkinliklerle seslendirdik.

Tüm iş kolu emekçilerine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz:

Hepimizin çalışma koşulları ağır ve hepimizin maaşı çok düşük ve her geçen gün mum gibi erimektedir. Hangi meslek mensubunun ekonomik ve özlük haklarına yönelik bir kazanım elde etsek ya da düzenleme sağlansa hepimiz mutlu oluruz. Dayanışma ve ortak mücadele ile ekibin bir parçası olan her çalışanın ve meslek mensubunun haklarının iyileştirilmesi için birlikte mücadele etmekte geri adım atmamalıyız. Ülkeyi yönetenler angarya koşullarında, sefalet ücretleri ile bizleri çalıştırırken ayrım yapmamaktalar. Ne zaman haklarımızı elde etmek için ortaklaştığımızda, güçlü ses çıkardığımızda bizleri ayırmak için ekibin bir kısmına yönelik kısmi yasal düzenlemeler yapmakta, mobbing uygulamakta, ötekileştirme dahil her türlü yöntemle bizi baskı altına almaya çalışmaktalar.

Bu oyuna gelmeyeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte kazanacağız. Emekçilerin tepkisinin çığ gibi büyüdüğü, “geçinemiyoruz” “yaşatmaya çalışırken ölmek istemiyoruz” feryatlarının yükseldiği bir dönemde bile hükümetle danışıklı dövüş tarzında kararlar alarak kendi koltuklarını sağlama almaya çalışan, tabandan gelen sese ve taleplere kulak asmayan sendikaların politikalarına da iş yerlerinde birleşerek ve birlikte mücadele ederek cevap olacağız.

Taleplerimiz tüm sağlık emekçileri içindir;

?    Her türden sağlıkta özelleştirme uygulamalarına son verilmelidir
?    Vergiden muaf insanca yaşanacak ücret belirlenmeli 
?    Vergi adaletsizliğine son verilmeli, temel tüketim ürünlerindeki vergiler kalkmalı
?    Bizleri geçinemez hale getiren zamlar geri alınmalıdır
?    İmzalanan TİS lere ek olarak, gerçek enflasyon oranında, insanca yaşayacak ücret için ek zam yapılmalıdır
?    Ek ödeme değil, döner sermaye değil, emekliliğe yansıyacak tek ödeme olmalıdır
·    4-B, süresiz sözleşmeli ve 3+1 sözleşmeli çalışan arkadaşlarımız kadroya alınmalıdır
?    Hastanelerde bütün sağlık emekçilerinin çocuklarını güvenle bırakabileceği kreşler açılmalıdır
?    Tüm sağlık emekçileri için Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı sayılmalı ve yıpranma payımız verilmelidir
?    Yıllardır sözü verilen ek gösterge 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200’e kadar tüm sağlık emekçilerine uygulanmalıdır
?    Tüm sağlık emekçileri ve idari personelin yaşadığı hak gasplarına son verilmeli
?    Atama ve unvan değişiklikleri liyakat ilkesine göre yapılmalıdır.

Sağlık Ekip İşidir. Ekibin Her Bir Üyesi, İnsanca Yaşayacak Bir Ücret ve Güvenli Çalışma Koşullarında Ekip Olarak,  İş Barışı Bozulmadan Çalışmak İstemektedir.

Bizleri ayrıştıran “sağlıkta dönüşüm” uygulamalarına karşı sendikal geçmişimiz,  işkolu emekçilerini birleştirmeye çalışan olumlu mücadele pratikleriyle doludur. İşkolu emekçilerini ayrıştırmaya çalışan hiçbir politikaya karşı sessiz kalmayacağız.
Gün tabandan gelen sesi dinleme ve cevap olma günüdür. Farklılıklarımızı bir kenara bırakarak işkolu emekçileri için kazanım elde etme günüdür.