Türkü Erbil/SONKALEİZMİR- İzmir'de 1 Mayıs coşkulu kutlamalarla başladı. Siyasi partilerin, sendikaların, oda ve birliklerin Gündoğdu Meydanı'na ulaşmasının ardından alanda mücadele mesajı verildi.
"BU ÜLKE EMEKLE AYAKTA"
Gündoğdu Meydanı'daki kalabalığı selamlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Bugün 1 Mayıs sizlerin bayramız. Harcanan emekleri görünce hatırlıyoruz. Bu ülke emekle ayakta. Bu ülke emekçilerin birlikteliği ile güzelleşecek ve hep birlikte aydınlığa kavuşacağız!" diye konuştu.
"TURPUN SAPI ELİNDE KALDI"
"İzmir'i grubum adına yürekten selamlıyorum" diyerek sözlerine başlayan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "1 Mayıs işçi bayramımız kutlu olsun. Yaşasın 1 mayıs, yaşasın emek, yaşasın devrimciler! Her gecenin bir sabahı var, görüyorum bu sabahın da sahipleri burada. Ben buradan Silivri'deki tutsaklarımıza. Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu'na hepimiz adına selam yolluyorum. Biri "turpun büyüğü" dedi; turpun sapı elinde, iftiraları dilinde kaldı. Haklılar kazanacak, emekçiler kazanacak, biz kazacanağız!" ifadelerini kullandı.
"BU GİDİŞE HEP BİRLİKTE 'DUR' DİYORUZ"
Alanda günlerdir grevde olan ve hak mücadelesi veren işçilerin olduğunu belirten Türk-iş Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, "Demokrasi için emeğin gücü ile alanlardayız. 1 Mayıs emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, dayanışmanın tarihi simgesidir; sömürüye adaletsizliğe, yoksulluğa karşı sesini yükselttiği gündür. İşçi sınıfının mücadelesi ile anlamlı kıldığı bir gündür. Bu gidişe hep birlikte "Dur" diyoruz. Sosyal adalet, eşitlik ve refah istiyoruz. Yaşasın 1 Mayıs, işte alanlardayız!" diye konuştu.
"BİR TAKVİM GÜNÜ DEĞİL"
1 Mayıs Tertip Komitesi adına ortak metni okuyan Disk Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı şu ifadeleri kullandı:
"1 Mayıs bir takvim günü değildir. Yüzyıllarca süren mücedelenin simgesidir. Hangi mesleğe sahip olursa olsun; zalime karşı mazlumu, savaşa karşı barışı, bölünmeye karşı bölüşmeyi savunanların bir araya geldiği gündür. Ancak son birkaç aydır ekonominin altüst olduğu dönemde insanların protesto hakkının şiddetle karşı bulduğu, irade ile seçilmiş siyasetçilerin zindana atıldığı bir hukusuzluğa tanıklık etmekteyiz. Zalimleri en çok korkutanların emekçiler, kadınlar ve gençler olduğunu görüyoruz. Biz mücedelemizi sürdüreceğiz ve kazanacağız. Gençlerle kazanacağız. Direnişi ortaya koyan ODTÜ, İTÜ, Dokuz Eylül, Ege, Akdeniz öğrencilerini buradan selamlıyoruz.
"BİZ KAZANACAĞIZ"
Biz fabrikaların bacalarını tüttüren, doğumdan ölüme yaşamın her alanında olan, yaşamı ilmek ilmek ören işçileriz. Biz emeğine dört elle sarılanlarız. Gerçek adaleti sağlayan hukukçular aramızda. Adalet savaşçıları aramızda. Pandemide 'Hakkınız ödenmez' diyenler, bugün onların hakkını ödemedi. Sağlığın hepimiz için temel bir ihtiyaç olduğunu hatırlatan "Başka bir sağlık sistemi mümkün" diyen sağlık emekçileriyiz. Demokrasiyi savunmak için, barışı savunmak için, laik ve sosyal hukuk düzeni için, ayrımcılığın son bulduğu tam bağımsız cumhuriyet için, direnişimize güç vermek için haykırıyoruz: Biz kazanacağız!"