GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
15 Eylül 2022 Perşembe 11:26

İzmir'de "Tuğrul Okudan" tepkisi... "BU SAĞLIKTA ŞİDDET DEĞİL, TERÖRDÜR"

İzmir Tabip Odası, İstanbul Esenyurt Devlet Hastanesi'nde güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan'ın bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesi İzmir'de protesto edildi. İzmir Tabip Odası ve sağlık meslek örgütleri "Artık bu sadece şiddet değil sağlıkta terördür. Tweetle bakanlık yönetenleri kınıyoruz. Can korkusu ve ölüm kaygısıyla işimize gitmek istemiyoruz. Sağlıktaki terör artık ülkenin en önemli sorunudur. Bu vahşet önlenmelidir" açıklamasını yaptı.

SONKALEİZMİR-İzmir Tabip Odası Orhan Süren Salonu'nda İstanbul Esenyurt Devlet Hastanesi'nde öldürülen güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan için bugün basın açıklama yapıldı. İzmir Tabip Odası ile sağlık meslek örgütleri ile sendikaların ortak yaptığı açıklamada hükümete ve Sağlık Bakanlığı'na tepki gösterildi.

"BU BİR HÜKÜMET POLİTİKASIDIR"

Güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan'ın görevi başında bıçaklanarak öldürüldüğünün anımsatıldığı basın açıklamasını İzmir tabip Odası Genel Sekreteri Ceylan Özkan okudu. Açıklama şöyle:

"Sağlıkta şiddet artık 24 saat tüm sağlık çalışanlarının hemen dibindedir. Ne yazık ki hükümet ile kamu yöneticileri bu ağır, sınırsız vahşetin hem seyircisi hem özendiricisi olarak canını kaybeden, yaralanan, hakarete ve aşağılamaya uğrayan tüm sağlık çalışanlarının sorumlusudur. Artık bu sadece şiddet değil, sağlıkta terördür. Sağlık Bakanlığı ve hükümet, yılların biriktirdiği sorunları artık halının altına süpürememekte, örneğin 5 dakikada bir hasta yazılan randevu sistemini kendisi tıkamaya çalışarak, ayda üç hakla sınırlandırarak bu sistemin çıkmazlarını bizzat kendisi itiraf etmektedir. Sağlık sisteminde günde ortalama 80 tane şiddet olayı kayıtlara geçmektedir. Bu bir tesadüf olamaz. Bu bir hükümet politikasıdır. Hükümet ve Sağlık Bakanlığı vatandaşını, randevu almak, muayene olmak, reçete yazdırmak, rapor almak ve tetkik yaptırmak için teşvik eden bir tutum içindedir. Bu konuda en ufak bir tedbir alınmamakta, sıradan AVM'lerde yaygın kullanılan x-R cihazları bile sağlık tesislerine çok görülmektedir. Güvenlik önlemi hiçbir şekilde alınmamaktadır ve hiçbir caydırıcı yaptırım uygulanmamaktadır. Her sağlık çalışanı evinden işine giderken ölüm korkusu ve kaygısı ile gitmektedir. Tuğrul Okutan da dün evinden çıkarken, aynı kaygı ile yola çıktı ve maalesef hepimizin korktuğu müessif ve vahşi olay onun başına geldi."

"HESAP SORULMALI"

Sağlık Bakanlığı ve hükümete çağrı yapılan açıklama şöyle devam etti:

"TTB ve diğer sağlık örgütlerin önerilerine şimdiye kadar kulak tıkanmıştır. Sağlıkta şiddet yasası hiçbir şekilde ele alınmamakta, bu konuda 1 Ağustos'ta özel oturum çağrısı yapıldığı halde iktidar başta olmak bazı siyasi partilerin milletvekilleri, kuliste oturup, genel kurul salonuna girmeyerek, sağlık çalışanlarının hayatını hiçe saydıklarını itiraf etmişlerdir. Bunu unutmadık unutmayacağız. Bu milletvekillerini, bu partileri tek tek kınıyoruz. Sağlıkta terör nedeniyle hayatını kaybeden tüm sağlık emekçilerinin anısı yaşatılacaktır ve hem sorumlular hem de bu canilere kol kanat gerenlerin tümünden yargının hesap sormasını talep ediyoruz.. Tweetle bakanlık yönetenleri kınıyoruz. Bir an önce sağlık alanında çalışan örgütler ve TTB‘nin sağlıkta şiddet yasası konusundaki önerileri meclise getirilmelidir. Tüm sağlık kuruluşlarında , en yüksek derecede güvenlik önlemleri alınmalı , caydırıcı , günlük pratik ve yasal süreçler bir an önce hayata geçirilmelidir. Evimizden çıkarken, can korkusu ve ölüm kaygısıyla işimize gitmek istemiyoruz. Bir canın daha kaybedilmesine tahammülümüz yoktur… sağlıkta alanındaki terör artık ülkenin en önemli sorunudur. Bu vahşet önlenmelidir."