GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
2 Haziran 2024 Pazar 18:25

İzmir, candostlar için ayağa kalktı

İzmir’de iktidar tarafından TBMM’ye getirilen Hayvan Koruma Kanunu’nda yapılacak yasal düzenleme tasarısı için sokağa indi.

Hayvan Koruma Kanunu’nda yapılacak yasal düzenleme tasarısı TBMM’ye getirildi. İçerisinde köpeklerin uyutulmasını içeren ve tartışma yaratan tasarısına hayvan severler tepki göstermek için Cumhuriyet Meydanı'ndan Gündoğdu Meydanı’na yürüdü. Gündoğdu’da ise yurttaşlar iktidara seslendi. İzmir, İstanbul ve Ankara’nın yanı sıra Gaziantep, Eskişehir, Ereğli, Fethiye, Adana, Yalova, Uşak, Muğla, Mersin, Sivas, Muğla, Denizli, Ayvalık, Datça, Van, Aydın Antalya’da da konuya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi. Öte yandan veteriner hekimler mitingde söz alarak ‘vicdani ret’ hakkı kullanacaklarını söyledi.

"TEK BEDENİZ"

Basın açıklamasını bir araya gelen grup adına İzmir Yaşam Hakları Savunucuları adına Pınar Alpasil okudu. Alpasil, “Cumhurbaşkanlığı, AKP, iktidarın küçük ortakları olan gerici siyasi partiler ve Tarım Bakanlığı tarafından öne sürülen tecrit ve katliam odaklı yasa tasarısına karşı, sokakta yaşayan köpekleri, yani mahalle sakinlerimizi savunmak için buradayız, tek bedeniz. ‘Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli” gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin ömür boyu hapsedilmesine ve öldürülmesine yönelik “etik dışı ve kanun dışı’ uygulamaları protesto etmek, hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için buradayız. Yüzyıllardır köpeklerle paylaştığımız bu sokaklarda, dostlarımızın yanındayız!” dedi.

"MERHAMET DEĞİL ADALET"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde ‘Hiç kimse bizim merhametimizi sorgulamasın, ders vermeye kalkmasın. Sokakta yaşayan köpekleri barınaklarda toplayacağız, hayvanseverlerin hepsini sahiplenmesi halinde ‘sonraki adıma gerek kalmayacak’ ifadelerine dikkat çeken Alpasil, “Biz merhamet değil adalet istiyoruz. Tüm köpeklerin hapsedilmesi, sahiplenilmeyen köpeklerin öldürülmesi, bir hukuk devletinde asla meşru bir uygulama olarak gösterilemez. Bu merhamet anlayışına da, adalet anlayışına da sığmaz. Türkiye’de yıllardır sokakta yaşayan hayvanları yaşatmak için elini taşın altına asla koymayan devletin ve yerel yönetimlerin yapmadıklarını zaten hayvan severler ve hayvan hakkı savunucuları kısıtlı imkanlarıyla yapmaya çalışıyor. Biz elimizi taşın altına yıllardır koyuyoruz. Şimdi de barınaklara hapsedecekleri köpekleri zaten evleri ağzına kadar dolu olan hayvanseverlerin kurtarmasını bekliyorlar. Bizler hayvanları kısırlaştırabilmek için uğraşıyoruz, aç kalmamaları için uğraşıyoruz. Devlet ne yapıyor, belediyelerin bütçelerini hayvanlara ayırmamasını adeta teşvik edercesine belediyeleri denetlemiyor. Köpeklerin sayısının bu kadar fazla olmasının nedeni bizler değiliz; 20 yıldır kısırlaştırma yapmayan, bakımevi kurmayan, denetlenmeyen belediyelerdir. Bu iktidarın hayvan düşmanı politikalarının bir sonucudur” şeklinde konuştu.

‘BİN 389 BELEDİYENİN 253’ÜNÜN BAKIM EVİ VAR’

Teklifteki ‘Belediyelere bakımevi açma zorunluluğu getirilecek’ ifadelerine dikkat çeken Alpasil, “Bunu sanki yeni bir şeymiş gibi halka yutturulmaya çalışılıyor. Bu tasarı medyada, sanki Hayvanları Koruma Kanunu’nun ilgili maddesi 2004’ten beri, hatta kanunun güncellendiği 2021’den beri yokmuş gibi aldatıcı bir söylemle yer alıyor. 2021 yılındaki yasa değişikliğiyle nüfusu 75 binin üzerinde olan belediyelere bakımevi kurma zorunluluğu getirildi. Türkiye’de bin 389 belediyenin sadece 254’ünün hayvan bakım evi var. Birçok Belediye’de Veteriner İşleri Müdürlükleri dahi yok. Var olanların da çoğu görevini yapmıyor, kısırlaştırma ve rehabilitasyon hizmeti vermedikleri yetmezmiş gibi, köpekleri dağ başlarına, ormanlara, çöplüklere atarak köpek nüfusunun artmasına, açlıktan travmatize olmalarına ve gruplaşmalarına neden oluyorlar” açıklamasını yaptı.

'SİSTEMİN KANLI ELLERİ"

‘Yapmanız gerekenlerin hiçbirini yapmayıp hayvanları hedef gösteremezsiniz!’ diyen Alpasil, “Yok etmeye çalıştığınız milyonların hak ve adalet anlayışı, beraber yaşamayı nesilden nesle aktarmaya devam eden kültürel kodlarımız buna izin vermeyecek. Sokaktaki dostlarımızı öldürmeyi hedefleyen tecrit ve katliam tasarısı meclisten geri çekilene kadar sokaklarda olacağız. Etik, bilimsel ve yaşam hakkından taraf olan tek çözüm kısırlaştırmak, aşılamak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamaktır. Sokakta yaşayan her canlıyı tek tek savunacağımızı ve dostlarımızı bu sistemin kanlı ellerine bırakmayacağımızı buradan bildiriyoruz. Sokakta yaşayan hayvanları uyutma adı altında katledecek ve barınak adı altındaki ölüm kamplarına hapsedecek bu yasa tasarısını aklınızdan bile geçirmeyin” ifadelerine yer verdi.