GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
24 Mayıs 2019 Cuma 12:19

İzmir Valiliği tüyler ürperten o iddialara yanıt verdi..

İzmir Valiliği, Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde mültecilere darp, kötü muamele, hakaret edildiği, salgın hastalıkların kol gezdiği, çocukların mahremiyetten yoksun bırakıldığı, onlarla görüşmeye gelen avukatlara ise kötü muamele yapıldığı iddialarına yanıt verdi.

Mustafa AKBAŞ/SONKALE- İzmir Barosu, 14 Mayıs 2019 tarihinde, 8 avukat ve 1 tercümanın adli yardım görevlerini yerine getirmek için gittikleri Harmandalı Gönderme Merkezi'nde hukuk dışı muameleye maruz kaldıklarını iddia etti. Avukatların görevlerini yapmalarının engellendiğini, iki saat boyunca su tuvalet gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasına bile izin verilmeden görüşme odasında alıkonulduklarını savunan İzmir Barosu, bu yolla, "merkezde tutulan yabancıların uğradığı hak ihlallerinin gizlenmeye çalışıldığını" öne sürdü. Baro ayrıca, merkeze ilişkin şu şok iddiaları da gündeme getirdi: "Sağlık hizmetlerine erişememe, kötü muamele, hakaret, darp, uygun koşullarda barınamama, temizlik malzemesi ve sıcak suya erişememekten kaynaklanan yaygın bulaşıcı deri hastalıkları, yeterli beslenememe, çocukların merkezde mahremiyetten yoksu tutulmaları ve eğitim haklarından mahrum bırakılmaları, avukata erişememe, gönüllü geri dönüşe zorlanma, bulaşıcı hastalık riski, hassas gruplara gerekli özen ve önceliğin tanınmaması, telefon haklarını kullanmama konularında yoğunlaşmaktadır. Bu muamelelere muhatap olan yabancılar maruz kaldıkları ihlaller karşısında sınır dışı edilme tehdidi ve korkusuyla şikâyetçi olamamaktadır. Yabancıların tüm bu ihlaller karşısında beden ve ruh sağlığı bozulmakta hatta intihara varan vakalar yaşanmaktadır.”

HER TÜRLÜ HAKKA SAHİPLER
Büyük tartışma yaratan ve CHP İzmir Mİlletvekili Murat Bakan tarafından verilen soru önergesiyle TBMM gündemine de getirilen iddialara İzmir Valiliği'nden yanıt geldi. Merkezin Avrupa Birliği IPA (Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı) projesi ile 2016 yılında 750 kişi kapasite ile faaliyete geçtiğini aktaran valilik, "Yabancılar idari gözetim altında kaldıkları süre içerisinde beslenme, sıcak su, spor salonu, televizyon, çocuk oyun alanı ve anasınıfı, ibadethane, kütüphane gibi olanaklardan yararlanma, ilk ve acil sağlık yardımı alma, adli yardım talebinde bulunma, avukatı ve ziyaretçileri görüşme, telefon ile görüşme, dilekçe hakkından faydalanma, şikayet ve taleplerini iletme, uluslararası koruma başvurusunda bulunma, hakkında yürütülen işlemlere itiraz etme ve dava açma haklarına sahiptir" görüşüne yer verdi.

KAPILARIN KİLİTLENMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL
Avukatların merkeze kabullerinin Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Geri Gönderme Merkezleri Yönergesi'ne uygun şekilde yapıldığı vurgulanan valilik açıklamasında, "Merkezimizde 3 adet avukat görüşme odası bulunmakta her odada masa, sandalye ve klima bulunmaktadır. Odaların bulunduğu bölgeye geçiş, akıllı kilit kapı sistemiyle yapılmakta olup kurum personellerinde akıllı kapı kart okuyucuları bulunmaktadır. Avukatlar yabancı ile görüşmelerini kapıları kapanabilen yabancıyla bire bir görüşebileceği odalarda yapmaktadır. Söz konusu odalar kesinlikle kilitlenmemektedir, güvenlik sebebi ile odaların bulunduğu koridor katı kitli tutulmaktadır. Görüşme odalarının olduğu bu bölümde avukatların kullanabildiği su sebili bulunmakta olup tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri fiziki şartlar tesis edilmiştir" denildi.

GÖRÜŞME ENGELİ YOK
Açıklamada, merkeze 2018 yılında 772 avukatın giriş yapıp 1544 yabancı ile 1578 kez görüştüğü, 2019 yılının ilk beş ayında ise 610 avukatın 533 yabancı ile görüşme sağladığı belirtilirken, "merkezde barınan yabancılar ile avukatların görüşmelerinin önünde herhangi bir engel bulunmadığı" ifade edildi.

Avukat ve yabancıların görüşmelerine ilişkin teknik prosedürün detaylı şekilde anlatıldığı açıklamada, 14 Mayıs günü de aynı prosedürün işletildiği vurgulandı.

BEKLETİLME NEDENİ: YABANCININ TESPİTİ UZUN SÜREBİLİYOR
Açıklamada, o güne ilişkin kamera görüntülerinin incelendiği belirtilirken, "Avukatların 14:10’da avukat bekleme odasına girdikleri, burada görüşme talep dilekçelerini hazırladıkları ve güvenlik personeline dilekçelerini ilettikleri, iletilen dilekçelerde görüşme yapılmak istenen yabancılar ve dosyalarının hazırlanmak üzere sistemden kontrol edilmek için güvenlik personelinin avukatların yanından ayrıldığı görülmüştür. Yabancıların avukatlara beyan ettikleri bilgileri ile idareye beyan ettikleri bilgiler arasında farklılık olması sebebiyle yabancının ve dosyasının tespiti uzun sürebilmektedir" denildi.

HER HANGİ BİR ŞİKAYETLERİ OLMADIĞI GÖRÜLÜYORDU
Açıklama şöyle devam etti: "Talep dilekçelerinin aynı anda güvenlik personeline verilmesi ve yukarıda belirtilen dilekçelerde isimler ile kurumda kayıtlı isimlerin farklı yazılması sebebiyle yabancıların tespit edilmelerinin zaman aldığı ve avukatlar müvekkilleri ile 15:52 de görüştükleri, söz konusu zaman diliminde avukatların belirli aralıklarla hem uzman personellerle hem de güvenlik görevlileriyle birden fazla görüştükleri tespit edilmiş olup herhangi bir şikayetlerinin bulunmadığı görülmüştür. Bu yüzden haber metninde de geçen 2 saati aşan süre bekletildikleri ve 14:00 ile 17:30 arasında hukuka aykırı olarak özgürlüklerinde yoksun bırakıldıklarına dair iddiaların kamera görüntüleri incelendiğinde de tamamen asılsız oldukları görünmektedir."

SEBİL DE ORADA DURUYORDU
"Avukatlara su bile verilmediği" iddiasının da gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamada, "Tüm bu işlemlerin üzerine bahsedildiği gibi avukatların avukat görüşme odalarının olduğu bölümde kapalı kalmadıkları, sadece yabancıların kendileriyle görüşme yapabilmesi için güvenlik görevlisi tarafından hazırlanması sırasında ve yabancıyla ilgili evrak talepleri üzerine güvenlik personelinin yanlarından ayrıldığı sürelerde yalnız kaldıkları, olayda belirtilen saat aralıklarında güvenlik personelinin yanlarına gittiği sırada kendileri için bir talep iletmedikleri, kamera kayıtlarında herhangi bir rahatsızlık belirtisinin ve yardım taleplerinin olmadığı, dışarı çıkmaya çalıştıklarında fiili müdahalede bulunulması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, bölüm içerisinde su sebillerinin bulunduğundan suya erişimlerinin kısıtlanmasının söz konusu olmadığı tespit edilmiştir" denildi.