GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
27 Aralık 2021 Pazartesi 17:24

İzmir Barosu: Hayvanların yaşam alanları sokaklardır!

İzmir Barosu tarafından sokakta yaşayan canlara ses olmak amacıyla basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya avukatların yanı sıra Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve hayvan hakları savunucuları katıldı.

Açıklama öncesi konuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, "Kendi ülkesinde, kendi kanunlarını tanımayan devlet büyüklerinin ülkesinde yaşıyoruz. Kanunlara uyumamaya teşvik eden sorumlular ve bunlar hakkında harekete geçmeyen yargı mensupları" diyerek Erdoğan'ın sözlerini eleştirdi. Yücel, "Bu ülkenin en yetkili ağzından verilen yasa dışı talimatlar ortada. Açıkça suç işliyorlar. Biz, suç işledikleri her yerde karşılarında olmaya, görevlerini hatırlatmaya devam edeceğiz" dedi.

İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’ndan sorumlu yönetim kurulu üyesi Av. Şefika Yıldırım Sert tarafından okunan açıklamada ise şu ifadeler yer aldı


''Gaziantep’te bir çocuğumuzun başına gelen talihsiz olayı üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Bir an evvel sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz. Ancak yaşanan üzücü olayın sorumlusu hayvanlar değil, sizsiniz! İmzaladığınız Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesini, çıkardığınız yasayı yok sayan, uygulamayan siz! Yaşam hakkı tanınmayan, sömürülen, her türlü şiddet, eziyet reva; yediği bir lokma yemek, içtiği bir yudum su çok görülen hayvanlar, şimdi de barınaklara hapsedilerek yok edilmek isteniyor. Uzun süredir yandaş medya tarafından pompalanan hayvan düşmanlığı, bu kez ilk ağızdan, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından “Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır.” denilerek daha da körüklendi. Oysaki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinde de “Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” ifadesine yer verilerek, sokakta yaşayan hayvanların  yaşam alanlarının sokaklar olduğu, “toplama” zihniyetiyle birer ölüm kampı olan barınaklara hapsedilemeyecekleri hüküm altına alınmıştır. Yaşanan üzücü olay üzerinden manipülasyon yapılarak, halka sorunun kaynağı hayvanlar, çözümün ise onların yaşam ortamlarından koparılıp barınaklara hapsedilmesi olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz, duygularımızı ajite, bizi manipüle etmenize; kendilerini savunamayacak durumda olan hayvanları ölüme mahkûm etmenize izin vermeyeceğiz!

Yaşanan üzücü olayın tek sorumlusu sizsiniz, çünkü:

Hayvanseverlerin ve hak savunucularının yıllardır verdiği mücadeleye kulaklarınızı tıkayarak, yaşam hakkından yana  yeni ve etkili bir yasa yapmak yerine sadece  5199 sayılı Yasa'nın belli başlı maddelerinde hiçbir caydırıcılığı olmayan göstermelik değişikliğe  gittiniz,

Sokakta yaşayan hayvanlara ilişkin hiçbir politika üretmeyen belediyelere 5199 sayılı Yasa ve ilgili yönetmeliği ile birçok yetki ve görev vermenize rağmen bu yetki ve görevlerini yerine getirmeyenlere ilişkin bir yaptırım düzenlemediniz ve hayvanların kaderini belediyelerin inisiyatifine bıraktınız,

Sokakta yaşayan hayvanların popülasyonundan şikayet ederken; sokakta yaşayan hayvanların yuvalandırılmasını teşvik etmek yerine hayvan satışını, üretim çiftliklerini yasaklamayarak, bu çiftliklerde hayvanların sömürülmesine izin verdiniz,

Hiçbir eğitim vermeden, denetim yapmadan, elini kolunu sallayan herkesin hayvan “sahiplenmesine” sebep olup besledikleri köpeği canice yetiştiren, karanlık odalara hapseden, onları dövüş için büyüten “sahipleri” olduğunu bilip buna çanak tutunuz. Bu kişilere caydırıcı yaptırımlar uygulamak bir yana bu ihlalerin birçoğunu tespit dahi edemediniz. Edebildiklerinizde de “sahipleri” yerine hayvanları cezalandırıp onları “yasaklı” olarak yaftalamayı ve bakımevlerinde ölüme terk etmeyi tercih ettiniz.

 
Bu listeye eklenecek daha çok madde var. Bunun bir zihniyet sorunu olduğunun farkındayız. Bu zihniyet ki; 

Kafesteki güvercini şemsiyesiyle dürten,

Tavuğa “beyaz et” diyen,

Hayvanını kaybetmenin acısını yaşayan gazeteciye “Öldürdün mü?” diyip gülen,

Cumhurbaşkanı olduğu ülkenin mevzuatına; tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olarak belediyelere talimat veren, halkı kanunlara uymamaya teşvik eden değişmesi gereken, türcü bir zihniyettir.

 
Bu zihniyetle mücadele edeceğimizi, yasaya aykırı talimata istinaden yerel yönetimlerce gerçekleştirilecek herhangi bir toplamanın varlığını tespit etmemiz halinde, her bir canlının hakkını savunmak için hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Hayvanların ölümüne, tecrit edilmesine, işkence görmesine, acı çekmesine sebep olacak her türlü hak ihlalinin karşısındayız. Sokakta yaşayan hayvanlar yalnız değildir! İsteseniz de istemeseniz de onların yaşam alanları sokaklardır!''