İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde yaptığı basın toplantısında Bir Kira Bir Yuva kampanyasında şu ana kadar 109 vatandaşında evini depremzedeler için açtığını belirtti. Soyer, bir ailenin 5 aylık kirasını ödeyeceğini beyan edenlerden gelen toplam desteğin ise 20 milyon TL'yi aştığını kaydetti.
3000 KONUTLUK KAYNAK YARATILDI
Dün yaptığı açıklamada belediyenin de hisse sahibi olduğu Hilton Oteli'nin 380 odasının depremzedeler için açıldığını ifade eden Soyer, konut ihtiyacı konusunda ise şöyle konuştu:
"Yaklaşık 3000 konuta yakın bir kaynağı şu ana kadar yaratmış olduk. Ağır hasar gören, binası yıkılmış veya yıkılacak olan yapı sayısı 3900 olduğuna göre, biz bunun an itibariyle 4’te 3’ünü sağlamış oluyoruz."
İZMİR UYARISINI TBMM DİKKATE ALMALI
Yerel yönetimlerin görevlerinin çöp toplamak ve kaldırım yapmaktan ibaret olamadığına ilişkin daha önce yaptığı konuşmayı anımsatan Soyer, "Yaşadığımız bu afet, hükümet ile yerel yönetimler arasındaki eşgüdümün ve güçlü yerel yönetimlerin ülkemizin temel önceliklerinden biri olduğunu bize bir kez daha anlatıyor. İzmir depremi, biz yöneticiler için, Türkiye’nin yerel yönetim reformunu gerçekleştirmesi gereken bir uyarı niteliğindedir. Bu uyarı TBMM tarafından ivedilikle dikkate alınarak bir yasal mevzuata dönüştürülmelidir" çağrısında bulundu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in konuşması özetle şöyle:
BİR KİRA BİR YUVA: İzmir Büyükşehir Belediyesi, düzenli olarak aşevi çalışmasını sürdürüyor. Halkımızın deprem nedeniyle başlattığı dayanışma olağanüstü bir şekilde güçlenerek devam ediyor. ‘Bir Kira Bir Yuva’ kampanyasında kira yardımları 48 saat içerisinde 20 milyon TL’nin üzerine çıktı. Şu anda kira desteği verenlerin sayısı 2107, evini paylaşan vatandaşlarımız sayısı da 109 oldu.
TOPLAM 37 MİLYON DESTEK: Bu olağanüstü koşullarda yüce gönüllülük göstererek bu kadar büyük rakamları bağışlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Bir yandan da koronavirüs salgını sürecinde başlattığımız Halkın Bakkalı uygulaması çerçevesinde toplanan yardımlar da 17 milyon TL’yi aştı. Şu ana kadar İzmir ve İzmir dışından 37 milyon TL’nin üzerinde vatandaşlarımız destek vermiş oldu. Minnettar olduğumuzu söylemek istiyorum.
OTELİN 380 ODASI AÇIK: Konutlarla ilgili, dün açıklamıştım. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 23.5 hissesine sahip olduğu 5 yıldızlı otel, eski adıyla Hilton’un 380 odası için büyük hisse sahibi Ata Holding ile de anlaşma sağladık. Bunları açmaya hazır olduğumuzu söylemiştim.
KONUT İHTİYACININ DÖRTTE ÜÇÜ SAĞLANDI: Uzundere’de kentsel dönüşüm kapsamında hazır olan 224 daireyi açacağımızı bildirmiştim. Bunlar da depremzedelerimiz için hazırlanmış durumda. Gaziemir eski semt garajında 58 adet daireyi hazırlamayacağımızı ve bunları da yine depremzedeler için kullanacağımızı ifade etmiştim. Evini kullandırmak isteyen 109 vatandaşımızın da kontrollerini yaptıktan sonra bu sayıya dahil edeceğiz. Yaklaşık 3000 konuta yakın bir kaynağı şu ana kadar yaratmış oluyoruz. Ağır hasar gören, binası yıkılmış veya yıkılacak olan yapı sayısı 3900 olduğuna göre, biz bunun an itibariyle 4’te 3’ünü sağlamış oluyoruz.
KUTUPLAŞTIRICI SÖYLEM YERLE BİR OLDU: Yaşadığımız bu acı, aslında bize bazı şeyleri yeniden hatırlattı. Kutuplaştırıcı söylemler aslında yerle bir oldu. Gerçekten bu afet bize, birbirimize ihtiyacımızın olduğunu gösterdi. Diliyorum ki afetten sonra bu hissiyat unutulmaz ve birbirimize ihtiyaç olduğu gerçeği her gün hafızalarımızda yer almaya devam eder. İzmir için elbirliği ile çalışmayı sürdürürüz. Bu topraklarımızda aslında acılarımızı ve sevinçlerimizi de birlikte yaşıyoruz. Bu nedenle aynı havayı soluduğumuz bu kenti de birlikte yönetmek bizim asıl meselemiz. Yaşadığımız son 6 gün içerisinde de böyle davrandık. Bu krizi elimizden gelen en iyi şekilde yönetmeye gayret ettik. 'Yerel yönetimlerin görevi sadece kaldırım yapmaktan, çöp toplamaktan ibaret değildir' demiştik. Bunun böyle olduğunu bu felaket hepimize gösterdi.
TBMM’YE YASAL MEVZUAT ÇAĞRISI: Her devletin güçlü bir yerel yönetim altyapısına ihtiyacı var. Bu ihtiyaç Türkiye gibi ülkelerde daha da ön plana çıkıyor. Yaşadığımız bu afet, hükümet ile yerel yönetimler arasındaki eşgüdümün ve güçlü yerel yönetimlerin ülkemizin temel önceliklerinden biri olduğunu bize bir kez daha anlatıyor. İzmir depremi, biz yöneticiler için, Türkiye’nin yerel yönetim reformunu gerçekleştirmesi gereken bir uyarı niteliğindedir. Bu uyarı TBMM tarafından ivedilikle dikkate alınarak bir yasal mevzuata dönüştürülmelidir.
KENTSEL DÖNÜŞÜM: Bir başka nokta da kentsel dönüşüm. Artık bu konuda zaman kaybetme lüksümüz yok. Herkesin bildiği üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi uzlaşmaya dayalı adil bir kentsel dönüşüm modeli uyguluyor. Piyasa koşulları günümüzde zorlaşmış olsa da bu modeli işletiyoruz. Kentsel dönüşüm projelerimizi Ege Mahallesi, Örnek Köy ve Uzundere’de sürdürüyoruz. Kentimizin ve yatırımcıların kaynakları ile kentsel dönüşüm çalışmalarına hız vereceğiz. İzmir’de refahı daha güvenli daha konforlu konutları artırmaya devam edeceğiz. (ANKA)