İYİ Partili Çıray, FETÖ lideri ile çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkan Ebubekir Gizligider'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla Tarım ve Orman Bakanı yardımcılığına atanmasını TBMM gündemine taşıdı.
"O 6'lı masaya PKK’yı da HDP’yi de ekleyin" diyerek Millet İttifakı'nı suçlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Çıray, "Memur Cumhurbaşkanı Yardımcısı çıkmış ‘Altılı masada PKK var’ diyor. Sen başkasına iftirayı bırak, birlikte çalıştıklarının FETÖ ile ilişkilerini araştır. PKK kanlı bir terör örgütüdür ama devlete girememiş, iç savaş çıkarmayı başaramamıştır. Devri iktidarınızda ondan daha tehlikeli, devlete yerleştirilmiş ve 15 Temmuz’da hain bir kalkışmayla iç savaş provası yapmış bir terör örgütü ile aynı menzile yürüdüğünüzü söyleyen sizsiniz. Bakanlar ve bürokratlar adeta FETÖ liderinin albümünden fırlamış gibiler. Sen önce aynaya bak" dedi.
ÖNERGELER YANITSIZ KALDI
Halen görevdeki Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin de Fetullah Gülen ile çekilmiş fotoğrafının da ortaya çıktığını anımsatan Çıray yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
"Gün geçmiyor ki Sayın Erdoğan’ın imzasıyla atanan bakanların arasından FETÖ elebaşı ile fotoğrafı olmayan bir kişi bile çıkmamış olsun. Milli Savunma Bakanı'nın üst düzey bakan yardımcıları arasında da FETÖ ile iltisaklıların olduğu iddiaları hakkında verdiğim soru önergeme süresi dolmasına rağmen henüz cevap verilmiş değil. Başta İYİ Parti olmak üzere muhalefetin FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması için verdiği bütün meclis araştırma önergeleri reddedilirken, yazılı soru önergelerimiz ise cevapsız bırakılmıştır. Son yapılan atamayla birlikte FETÖ ile mücadelenin bir propaganda söyleminden fazlası olmadığı ortaya çıkmış, at izi it izine karışmış ve toplumun vicdanı kanamıştır."
KHK mağdurlarına da değinen Çıray şöyle devam etti:
"Suçsuz oldukları mahkeme kararlarıyla kanıtlanmış olmasına rağmen kamu kurumlarında çalışan binlerce kamu görevlisi görevlerine iade edilmemişlerdir. Bu vatandaşlarımız uğradıkları bu haksızlıklar yüzünden büyük bir mağduriyet içine düşürülmüşler, kağıt ve plastik toplayıcılığı gibi son derece marjinal işlerle pazarlarda artık sebze, meyve çöplerini karıştırarak hayatta kalmaya mahkum edilmişlerdir. Suçsuzlukları mahkeme kararları ile tescil edilen kamu görevlileri hukuk çiğnenerek görevlerine dahi iade edilmezken, FETÖ ile samimi pozlarda yan yana fotoğraf vermiş kişilerin devlet yüksek bürokrasisi içinde son derece önemli görevlere getirilmesi ‘FETÖ tekrar devlete yerleştiriliyor mu?’ sorusunu ortaya çıkarıyor. Bu atamalar 15 Temmuz günü şehit düşen cesur evlatlarımızın kemiklerini sızlatmaktadır. Bu esasen devlete duyulan güvenin yara alması ve sarsılması demektir.”
"FETÖCÜLER DEVLETE YENİDEN Mİ YERLEŞTİRİLİYOR?"
İYİ Partili Çıray, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu soruları sordu:
1. Ebubekir Gizligider ve kardeşi cemaat yurtlarında mı yetişti? Eşi Beyza Gizligider FETÖ’nün “Sızıntı” dergisinde yazarlık yaptı mı?
2. 15 Temmuz hain kalkışmasında yaşananlara rağmen Pensilvanya’da FETÖ elebaşı ile fotoğraf çektirebilecek kadar önemli kişiler devletin en üst kademelerinde nasıl ve neden göreve getirilmektedir? FETÖ’cüler devlete yeniden yerleştiriliyorlar mı?
3. Söz konusu bürokratik atamalar yapılmadan önce ilgili kişilere güvenlik soruşturması yapılmış mıdır? Söz konusu atamalardaki güvenlik soruşturmaları kim ya da kimler tarafından yürütülmüştür? Soruşturma neticesini kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?
4. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının başarısızlıkla sonuçlanmasında 251 vatandaşımızın hayatları pahasına sokaklara çıkıp şehit olmalarını büyük bir payı vardır. FETÖ ile iltisaklı kişiler devletin en üst kademelerinde göreve getirilecek idi ise, 251 vatan evladı boşuna mı şehit olmuştur?
5. FETÖ ile mücadele sizin için sadece orta ve orta altı kademelerde kamu görevi icra eden ve o dönemlerdeki hâkim siyasi ve sosyal atmosfer nedeniyle kandırılmış insanların görevlerinden uzaklaştırılarak açlığa mahkum edilmesi midir?
6. Halk arasında darbe araştırma komisyonu olarak bilinen komisyonun, iktidar mensupları tarafından yarı karanlık halde bırakılmış olmasına rağmen hazırlamayı başardığı raporunu kimler saklıyor? Raporu ortaya çıkarıp Meclis ve kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?