Aytun Çıray, bu yargı reformunun dışarıda gitgide sıkışan iktidarın bir görüntüyü kurtarma operasyonundan öte bir anlamı olmadığını biz muhalefet olarak başından beri biliyorduk. Anayasa ihlallerinin sıradanlaştığı, en temel hukuk ilkelerinin ve yargının temel güvencesini teşkil eden kuvvetler ayrılığının yok edildiği bir vasatta makyajdan medet ummak bir kavrayış yetersizliğinin değilse, ancak başka hesapların göstergesi olabilirdi. Metin Feyzioğlu için bunu, hem de meslektaşlarını rencide eden bir yüzeysellikle avukatların ‘yeşil pasaporta sahip olmasına indirgedi.’
Şimdi Feyzioğlu’na sormak ve mutlaka cevabını almak istiyorum. Sözcü Gazetesi hakkındaki hiçbir iler tutar yanı olmayan davanın son duruşmasında, avukatların son derece sağlam gerekçelerine rağmen, Sözcü Gazetesi Burak Akbay hakkındaki ‘kırmızı bültenle aranma kararının’ kaldırılmayışını nasıl yorumluyor, adeta yerlere göklere sığdıramadığınız sözde yargı reformunun neredeyse her yönüyle bir hukuk skandalı olan bu davada hiçbir etkisinin görülmemesini bir hukukçu olarak nasıl açıklıyorsunuz? Bu etkisiz, beceriksiz bier makyajdan öteye gitmeyen sözde yargı reformu strateji belgesini bu tür kararlara rağmen hala ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak aklının ortaya konulduğu bir belge olarak niteleyebiliyorsunuz? Niteleyebiliyorsanız, lütfen bunu nasıl olup da becerdiğinizi bir zahmet kamuoyuyla paylaşmanız gerekmiyor mu? Bu sizin hukuki, vicdani ve ahlaki bir sorumluluğunuz değil mi? Sizden Türk Milletinin bir temsilcisi, onun kendisine verdiği vekaletin sorumluluklarına sonuna kadar sahip çıkmayı her şeyin üzerinde gören bir vekili olarak bu soruları acilen cevaplandırmanızı rica ediyorum.