Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Aytun Çıray, Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Çıray, Sağlık Bakanı’nın salgının başında toplumun önüne çok güvenilir ve demokrat bir bakan maskesiyle çıktığını, ancak zaman içerisinde güvenilirliğini kaybettiğini savundu. Sağlık Bakanı’nın 9 Eylül’de paylaştığı aşılama verilerinin karmaşık kategorilere sokulduğunu ve aşılama sürecini olumsuz etkilediğini belirten Çıray, şunları kaydetti:
“Söz konusu basın açıklamasında Bakan, ‘uygulanan aşı doz sayısının 100 milyonu geçtiği, 18 yaş üzeri nüfusun yüzde 82’sinin birinci dozu, yüzde 63,8’inin ikinci dozu olduğu, 6 milyon 182 bin kişinin tam doz aşı olduğu, 36 milyon vatandaşın aşısının tamamlandığı, 26 milyonun aşısız olduğu’ belirtti. Yine aynı açıklamada ‘iki doz inaktif aşı (Sinovac) yaptırmış olanların sayısının 11 milyon olduğunu, bunların 9 milyonunun üçüncü doz aşıyı da olduğunu, iki doz Sinovac üstüne hatırlatma dozu yaptıranların tam aşılı sayıldığını’ söyledi. Sayın Bakan bu tutarsız açıklamaları ile hem bilim insanlarının işini zorlaştırmakta hem de toplumu rehavete sokmaktadır. Geçtiğimiz sene turkuaz tablodaki vaka/hasta ayrımı gibi şimdi de ‘tam doz aşı’ ile ‘tamamlanmış aşı’ söylemleri, anlaması güç bir kategorizasyona neden olmaktadır. Kimlerin tam doz, kimlerin tamamlanmış aşılı sayıldığı gibi bir tartışmaya dönüşmeden şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır. Bunun yanında Türkiye genelinde aşı olmuş vatandaşlarımızın yaş dağılımları, cinsiyetleri, bulundukları iller vb. gibi veriler de kamuoyu ile paylaşılmalıdır.”
“KİTLE BAĞIŞIKLIĞI İÇİN HEDEF ORAN, YENİ VARYANTLARDA AYNI KALAMAZ”
Çıray, Sağlık Bakanlığı’nın toplumsal bağışıklığı hedeflediğinin hem sosyal medyadan hem de basın açıklamalarından açıkça anlaşıldığını, ancak eğer hedeflenen buysa proaktif olunması, verileri ve önlemleri revize ederek bilim insanlarının yönlendirmelerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti. Çıray, şöyle devam etti:
“Mücadele edilen virüs aynı kalmazken siz, ilk baştaki orijinal virüse karşı yapılan hesaplamalarla yola devam ederseniz bu salgını durdurmanız imkansız hale gelir. Çünkü bilim insanları ülkemizde dolaşımdaki virüsün yüzde 90’ının delta varyantı olduğunu belirtmekteler. Halk sağlığı uzmanlarına göre Delta varyantının orijinal virüse karşı bulaştırma katsayısı iki kat fazla olduğu için, toplumda virüse dirençli bireylerin sayısının da daha fazla olması gerekmektedir.
“TOPLUMSAL AŞILAMA ORANI YÜZDE 85 OLMALIDIR”
O nedenle ilk başta hesaplanan yüzde 67’lik toplumsal aşılama oranının en az yüzde 85’lere çıkarılması gerektiği, aksi halde toplumsal bağışıklık hedefinin gerçekçi olmayacağı uzmanlarca belirtilmektedir. Biontech aşısı ağır hastalığı yüzde 90’larda önlerken Delta varyantında bu oranın klinik çalışmalara göre yüzde 78’lere düştüğü belirtilmektedir. Dolayısıyla varyantlar öncesi döneme göre değil, şimdiye ve gelecek olasılıklara göre hareket edilmeli ve doğru zamanda uygun aşılar yapılmalı, testler yaygınlaştırılmalı, bulaşma zincirini kıracak önlemler alınmalı ve aşı karşıtlığının artık bir miting konusu haline geldiği bir konjonktürde aşılama kampanyası için çok ciddi adımlar atılmalıdır. Aksi halde salgının seyrinin ciddi bir yükselişe geçtiği bu süreçte, kış aylarıyla birlikte çok büyük risklerle karşılaşılması kaçınılmaz olur.”
“HASTANEYE YATAN COVİDLİLERİN AŞILANMA ORANLARI NEDİR”
Çıray, Koca’ya şu soruları yöneltti:
- “Bu zamana kadar kaç kişi hangi aşıyı olmuştur? Aşı olanlar birinci ve ikinci dozlarını ne zaman olmuşlardır?
- İnaktif aşı olan vatandaşlarımızın kaçı ne kadar süre sonra üçüncü doz aşıyı olmuştur?
- Tamamlanmış aşı ile tam doz aşı arasındaki fark nedir? Tamamlanmış veya tam doz aşı sayılmak için hangi aşıdan kaç doz yapılmış olması gerekmektedir?
- Hastaneye yatan Covid hastalarının ne zaman, hangi aşıdan kaç doz olduğu bilgisini paylaşmayı düşünüyor musunuz?
- Türkiye genelinde aşı olmuş vatandaşlarımızın yaş, cinsiyet, şehir dağılımları gibi verileri paylaşmayı düşünüyor musunuz?
- Orijinal (Wuhan) koronavirüsüne karşı uzmanlarca belirlenmiş kitle bağışıklığı sağlanmasındaki oran yüzde 67’lerde iken şu anda Türkiye’de çok yüksek oranda hakim olduğu belirtilen delta varyantına karşı bu oranın en az yüzde 84 olması gerektiği belirtilmektedir. Bu bilgi ışığında, kitle bağışıklığı konusu ile ilgili yeni bir düzenleme ve hedef belirlemeyi düşünüyor musunuz?”