Yalova Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Aralık 2024'te başlatılan ve 13 şüphelinin tutuklandığı "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, nitelikli dolandırıcılık, resmi ve özel belgede sahtecilik, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve rüşvet" soruşturmasının ikinci ayağında Yalova, İstanbul, Ordu, Bursa, Bitlis ve Gaziantep'te eş zamanlı operasyon düzenledi.
NOTER EVRAKLARI ELE GEÇİRİLDİ
Operasyonda örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen M.K. ile H.K, S.Ç, C.İ, F.A, L.S, H.Ç, H.Ş, E.T, A.D, İ.K. ve G.Y. gözaltına alındı.
Operasyon kapsamında yapılan aramalarda, ?14 dijital materyal, ?2 sahte noter evrakı, el yapımı ruhsatsız tabanca ve ?10 fişek ele geçirildi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan H.Ş, S.Ç, H.K. ve M.K. tutuklandı, F.A, L.S, A.D. ve İ.K. adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Diğer 4 şüpheli ise savcılık sorgusunun ardından salıverildi.
Ticari şirketlerin sahte belgelerle gayrimenkullerini satan suç örgütünün faaliyetlerini tespit eden ekipler, 7 Kasım 2024'ten itibaren sürdürdüğü çalışmalarda, örgütün Yalova, İstanbul, Ordu, Antalya ve Bursa'da faaliyet gösteren çeşitli şirketleri ele geçirdiğini belirlemişti. Örgütün, sahte evrak üretimi yaptığı bir ofisi deşifre eden ekiplerin Aralık 2024'te gerçekleştirdiği operasyonda 13 zanlı tutuklanmıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İSKİ'ye yönelik, "İSKİ, Toki Sazlıdere Konutlarına su vermeyerek yaşam hakkını ihlal ediyor" iddialarına yanıt verdi. Yalanlar / gerçekler başlığıyla yayınlanan açıklamada, "Kaçak yapı niteliğinde bulunan inşai faaliyetlere mevzuata göre su verilmemektedir. Bununla beraber içme suyu havzası içinde yer alan kaçak yapıların İSKİ tarafından yıkılacağına dair tebligatlar ilgilerine gönderilmiştir" denildi.
İBB'nin konuya ilişkin yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:
"Yalan: İSKİ, Toki Sazlıdere Konutlarına su vermeyerek yaşam hakkını ihlal ediyor yalanı.
Gerçek: Kaçak yapı niteliğinde bulunan inşai faaliyetlere mevzuata göre su verilmemektedir. Bununla beraber içme suyu havzası içinde yer alan kaçak yapıların İSKİ tarafından yıkılacağına dair tebligatlar ilgilerine gönderilmiştir.
Toki Sazlıdere Konutları ismiyle ifade edilen konut projesi ve bu projeye ilişkin olarak hazırlanan Arnavutköy ilçesi, Sazlıbosna ve Hacımaşlı Mahalleleri, Yenişehir rezerv yapı alanının bir kısmına ilişkin imar planları, adını da almış olduğu Sazlıdere Barajı İçmesuyu Havzası’nın mutlak, kısa, orta ve uzun mesafeli koruma alanları içerisinde yer almaktadır. Söz konusu planlar ile havza mevzuatı hükümleri uyarınca yapılaşmaya kapalı olan ve İSKİ tarafından özenle korunan mutlak ve kısa mesafeli koruma alanları yapılaşmaya açılmakta, orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında ise havza mevzuatınca belirlenen nüfus ve yapılaşma değerleri aşılarak 118 bin kişilik nüfus getirilmesi öngörülmektedir.
Bu sebeple bahsi geçen planlara İSKİ tarafından itirazlar iletilmiş olup itirazların kabul edilmemesi neticesinde söz konusu planların iptali ve yürütmesinin durdurulmasına ilişkin hukuki işlemler başlatılmıştır. İSKİ’nin olumlu görüşü bulunmayan ve İdarece esas alınmayan söz konusu planlara ilişkin hukuki süreç devam etmektedir.
Bahsi geçen haberlerdeki demeçlerin aksine bitme noktasında değil başlangıç noktasında bulunan inşai faaliyetlerde kullanılmak üzere İSKİ’den su abonelikleri talep edilmekte olup kaçak yapı niteliğinde bulunan inşai faaliyetlere İSKİ tarafından su verilmemektedir. Bununla beraber içme suyu havzası içinde yer alan kaçak yapıların İSKİ tarafından yıkılacağına dair tebligatlar ilgilerine gönderilmiştir.
İSKİ, tüm iş ve işlemlerini mevzuat çerçevesinde yürütmektedir. Bu kapsamda 3194 sayılı İmar Kanunun kullanma izni alınmamış yapılar başlıklı 31. Maddesinde ‘İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir’ hükmü yer almaktadır.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Su ve Kanalizasyon durum belgesi" başlıklı 18. maddesinde "Yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişiler, daha önce İSKİ'den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorundadır. İSKİ o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi verir. Yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanır. İmar planlarının hazırlık safhasında altyapı tesisleriyle uyum yönünden İSKİ'nin de görüşünü almak şarttır." hükmü yer almaktadır. Bu bakımdan, büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde su ve kanalizasyon idareleri "su ve kanalizasyon durum belgesini düzenlemeye ve bununla ilgili de gerekli tahsilatı yapmaya yetkili kılınmıştır.
Haberde bahse konu edilen yerlerdeki parsellere ait içme suyu şebeke hatlarının, atık su şebeke hatlarının, mimari projelerin su ve kanal bakımından temel, temel üstü ve iskân safhalarına esas teşkil eden İSKİ görüşünün alınması zorunlu olan projeleri İSKİ’ye sunmamışlardır. Dolayısıyla herhangi bir mağduriyet söz konusu değildir."
İBB, ayrıca, Sazlıdere Baraj Gölü çevresindeki planlanan yapılaşma ve arazi kullanımına dair ayrıntılı bir harita paylaştı:
"Haritada görülen renk kodları ve çizgiler aşağıdaki anlamlara gelmektedir:
•Kırmızı çizgi: Mutlak koruma bandı – Göle en yakın ve yapılaşmaya kesinlikle kapalı alandır.
•Pembe çizgi: Kısa mesafeli koruma bandı – Sınırlı yapılaşmaya izin verilen, çevresel koruma açısından öncelikli bölgedir.
•Turuncu çizgi: Orta mesafeli koruma bandı – Kontrollü yapılaşmaya izin verilen, göl çevresindeki tampon bölge niteliğindedir.
•Sarı ve kahverengi alanlar: Konut alanları – Düşük, orta ve yüksek yoğunluklu yerleşim birimlerini temsil eder.
•Mavi alanlar: Donatı alanları – Okul, kamu hizmet binaları, idari tesisler gibi sosyal altyapı tesislerini ifade eder.
Söz konusu plan, Sazlıdere Barajı’nın çevresindeki mutlak ve dereceli koruma alanlarına rağmen yoğun konut ve yapılaşma öngörmektedir. Bu durum, su kaynaklarının korunması, çevresel sürdürülebilirlik ve kamusal yarar açısından ciddi riskler barındırmaktadır."