Karaman, “İzmir Atatürk Meydanı ve meydandaki yapılar kent belleği açısından değerlidir. İzmir Atatürk Meydanı’nı ( Konak Meydanı’nı) tanımlayan, ölçeğini belirleyen önemli odaklardan birisi de İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binasıdır. Bina; zemin ve üstü kotlarda kentliyi kamusal mekâna ortak eden boşluk çözümleri ile ve de belediye kurumunun varlık sebebi olan ‘Halkla birlikte kente hizmet’ anlayışının mekansal temsilidir. Ayrıca kentin diğer kamu yapıları arasında özel bir yere ve etki katkı değerine sahiptir. İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının mimari projeleri 1966 yılında açılan ‘Mimari Proje Yarışması’ sonucu elde edilmiştir. Yarışma Jürisi, Profesör Utarit İzgi, Dr. Muhteşem Giray, Muhlis Türkmen, Affan Karaca ve Emin Ertam gibi şu anda da isimlerini saygıyla andığımız, zamanının seçkin isimlerinden oluşturulmuştur. Birinci olan proje Özdemir Arnas - Altan Akı - Erhan Demirok’tan oluşan mimari gruba aittir. Bu yapının yıkılması gibi önemli bir meselenin enine boyuna tartışılmadan “Yıkılması ve hükümet konağı binaları ile bütünleşen bir yapı yapılması” şeklinde yapılan açıklamayı talihsiz ve aceleci bir açıklama olarak görüyoruz. Binanın güçlendirilerek korunması ve değerlendirilmesi görüşündeyiz. Bu görüşümüzü oluşturmamızda etkili olan maddeleri sıralamak isteriz" ifadelerini kullandı.
Bu durumda, 1975 yönetmeliğine göre yapılan tüm az ve orta hasarlı binaların yakılması gerekeceğine işaret eden Kahraman, "Birincisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası 1975 yönetmeliğinin tüm şartlarını sağlamaktadır. Az-Orta hasar verilmiş bu bina yıkılacak ise 1975 yönetmeliğine göre inşa edilmiş az-orta hasar verilmiş tüm binalar yıkılmalıdır. Binanın statik mühendisi Uğur Belger ile arkadaşı inşaat mühendisi Osman Akbaşak ile konuştuk. Kendilerinin aktarımı ile bina her ne kadar 75 yönetmeliğinden önce yapılmış olsa da 75 yönetmeliğinin tüm şartlarını yerine getirmektedir. Yönetmelik binanın salınmasına izin vermektedir ve bu nedenle bina esnek- elastik yapılmıştır. Binanın hesaplarına ait 4 cilt 1500 sayfa raporun orijinalleri belediyeye teslim edilmiştir. Bu rapor üzerinden istenildiğinde güçlendirme hesabı rahatlıkla yapılabilir. 9 Eylül Üniversitesi'nin yaptığı bir performans analizi vardır. (Bu çalışma ile güçlendirme projesi hazırlatılabilir.) Son deprem yönetmeliğinin koordinatörü Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu’nun danışmanlığında temelleri de kapsayan bir ön çalışma yaptırılmıştır ancak sonlandırılamamıstır. İzmir Büyükşehir Belediye Binasından 28 yıl önce 1950 yılında Pasaport semti kıyısında benzer bir zemin yapısında inşa edilmiş olan Eski Merkez Bankası (günümüzde KEY Otel) 2011 yılında zemini ve taşıyıcı sistemi güçlendirilerek otel olarak yeniden işlevlendirilmiş ve halen hizmet vermeye devam etmektedir. Görülmektedir ki, binanın güçlendirilmesi olasıdır" ifadelerini kullandı.
Kontrolsüz boşluk oluşacaktır
Kahraman şöyle devam etti: "İkincisi yıkım gerçekleşirse İzmir Atatürk Meydanı tanımsız hale gelecektir. İzmir Atatürk Meydanı (Konak Meydanı) çok değerli mimarımız Ersen Gürsel tarafından tasarlanmıştır. İzmir kent tarihi içinde önemli bir yeri bulunan Konak Meydanı, Sarı Kışla'nın 1957'de yıkılmasıyla tanımsız ve belirsiz hale gelmiştir. Bu belirsizlik Sayın Ersen Gürsel’in tasarımı ile 2003 yılında sona ermiştir. Büyükşehir binasının yıkılması meydanın büyümesine %10 oranında bile katkı sağlamayacaktır. İzmir Saat Kulesi’nin içinde yer aldığı kentsel ve kamusal boşluğu tanımlayan İzmir Büyükşehir Belediye binasının ortadan kalkacak olması, Meydanın yeniden kontrolsüz ve uçsuz bucaksız bir boşluğa dönüşmesine neden olacaktır. Görüşme yaptıgımız Ersen Gürsel; belediye hizmet binasının müelliflerinin üniversiteden sınıf arkadaşları olduğunu ve yapının o döneme ait yarışmalar içinde en nitelikli yapılardan birisi olduğunu söylemiştir. Bu nedenle de meydan tasarlanırken bu yapıyı dikkate aldığını belirtmistir.
Belediye binası bir kültür mirasıdır
Üçüncüsü, bina yarışma ile elde edilmiş kültür mirasıdır. Binanın korunması sayesinde bölgede farklı tarihsel katmanlardan izler bulunması sağlanacaktır. Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın ve Konak semtinin sahip olduğu çok katmanlı kültürel iz ve bellekten modern mimarlık mirasının silinmesi İzmir’in “modern” kimliğini zedeleyecek, bölgedeki diğer önemli modern mimarlık miras örneklerinin yok edilmesine emsal oluşturacaktır.
Dördüncüsü, bina yıkılır ise kentin en önemli meydanında sadece merkezi hükümete ait binalar kalacak yerel yönetime ait temsiliyet zayıflayacaktır.
1950'lerde yapılmış olan kent planları, Konak Meydanı çevresinde var olan yönetici merkez işlevlerinin gelişmesi kararını önermiştir. İzmir Büyükşehir Belediye Binası, İzmir Atatürk Meydanı’nın 19. yüzyıl ortasından itibaren kentin “yönetim merkezi” olarak oluşmasında, bilinmesinde ve sürdürülmesinde aktif rol alan önemli bir yönetim binasıdır. Katipoğlu Konağı (1804) ile başlayan, Sarı Kışla (1829), Katipoğlu Konağı yerine inşa edilen İzmir Hükümet Konağı (1872), İzmir Saat Kulesi (1901), İzmir Hapishanesi (1912), uzun yıllar İzmir Adliyesi’ne ev sahipliği yapan İzmir SSK Blokları (İzmir Konak İşçi Sitesi, 1970), İzmir Hükümet Konağı Hizmet Binaları (1972) ve son olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi Binası’nın (1978) inşası, Konak ilçesinin kentin “yönetim merkezi” olarak biçimlenmesinde etkili olmuştur. Ayrıca sembolik olacağı düşünülen bu binanın hangi tasarım parametreleri ile yapılacağı belirsizdir. Yeşil alanda kalmakta olan parselde yeniden yapılaşmak da yürürlükteki plana göre mümkün değildir.
Kültürpark kentliye bırakılmalıdır
Beşincisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası en kısa zamanda kalıcı yerine geçmelidir. Bazı birimlerin Kemeraltı içinde değerlendirilmesi önerisini destekliyoruz. Sayın Sıtkı Şükürer, belediye hizmet binasının tarihi alan içerisinde bu amaca uygun olabilecek Tevfik Paşa konağı, Albayrak pasajı, Alga binası gibi binalara taşınmasını önermiştir. Bu, Kemeraltı çarşımızın canlanması için çok olumlu bir öneridir. Odamız tarafından da desteklenmektedir. Daha önce başarılı denemeler yapılmıştır. Elimizde korumamız gereken bir cumhuriyet dönemi kültür mirasımız varken, bu yapıyı güçlendirmek (arsa payı da düşünüldüğünde) yeni yapı yapmaktan çok daha ucuz iken aksi yönde hareket etmemek gerekir. Bu sayede kentliye bırakılması gereken Kültürpark çok kısa süreliğine kullanılmış olacak ve belediyemiz ana binasına çok hızlı bir şekilde dönebilecektir. Sonuç olarak; yapı hakkındaki kararın, yapının ve yapılı çevrenin önemi göz ardı edilmeden, tüm paydaşlar ile birlikte her açıdan değerlendirilerek verilmesi gerekir. Yıkım kararı vermeden önce (bina kullanılmaz ve risk oluşturmaz iken) bir güçlendirme projesi hazırlanarak değerlendirme yapılması ve elde edilen veriler ışığında ilgili kurumlardan görüş alarak nihai kararın verilmesi gerektiğini bilgilerinize sunuyoruz.”