Olay, 18 Haziran'da, Çankaya semtinde meydana geldi. İş hanının 2'nci katındaki HDP İl Başkanlığı'na gelen eski sağlık çalışanı Onur Gencer, partide çay servisi yapan annesi rahatsız olduğu için yerine 1 günlüğüne çalışmaya gelen Deniz Poyraz'ı tabancayla ateş edip, öldürdü. Silah sesleri üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis, binanın bulunduğu sokağın çevresini güvenlik şeridiyle çevirerek, yaya geçişine kapattı. Gencer, polisin çalışmasıyla yakalanarak gözaltına alındı. Binanın bulunduğu yere taksiyle gelen Gencer'in çantasında, bıçak ve bir miktar para olduğu öğrenildi. Gencer'in, saldırıyı Amerikan yapımı olan, 'Ruger' marka 9 mm tabancayla gerçekleştirdiği, şarjördeki 10 mermiyi de ateşlediği belirtildi. Olaydan sonra Gencer'in üzerinde veya çantasında başka ateşli silah bulunmadığı öğrenildi. Onur Gencer, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Cinayetle ilgili savcılık, iddianame hazırladı. Onur Gencer hakkında 'tasarlayarak kasten öldürme', 'iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme' ve 'siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 7 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanık Gencer, İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarılacak.
'GEREKLİ ARAŞTIRMALAR YAPILMADAN TUTUKLANDI'
HDP Genel Merkez Hukuk Komisyonu avukatları, Fatma Demirer, Abdülmecit Yıldırım, Türkan Aslan Ağaç, İmdat Ataş ve Gurbet Uçar, iddianame hakkında bugün basın toplantısı düzenledi. Toplantıya avukatların yanı sıra HDP İzmir İl Eşbaşkanı Abdulkadir Baydur ve partililer katıldı. Basın açıklamasını Türkan Aslan Ağaç okudu. Ağaç, soruşturma kapsamında eksiklikler olduğunu savundu. Ağaç, "Soruşturmayı yürüten savcılık makamı ve emrindeki kolluk, büyük bir uyum ve kararlılık içinde siyasal cinayetin tüm boyutları ile araştırılmaması gerektiği konusunda bir fikir birliği içerisinde çalışma yürütmüşlerdir. Olayın başında itibaren terörle mücadele şubesinde görevli sivil giyimli polisler, il binasının bulunduğu iş merkezi önünde bulunmasına, ayrıca Asayiş Şube'de görevli kolluk mensupları olmasına rağmen olaya müdahale etmemişlerdir. Olayın başlaması ile bitişi arasında geçen 30 dakikalık süreçte kapının önünde beklemeyi tercih etmişlerdir. Olayın gerçekleştiği iş merkezi bir bütün olarak suç mahalli kabul edilerek bina içerisinde yapılması gereken inceleme ve araştırmalar yapılmadan diğer ofis ve dairelerde bulunan kişilerin giriş ve çıkışları serbest bırakılmıştır. Saldırının gerçekleştiği gün yapılan gözaltı işlemi ile katilin savcılığa çıkarılması arasında 18 saat gibi kısa bir süre geçmiştir. Gerçekleşen olayın niteliği çok yönlü olarak ele alınmadan, deliller toplanmadan, saldırganın ifadesinde geçen hususlarda araştırma yapılmadan, HTS kayıtları, kamera kayıtları gelmeden ve kendisinden elde edilen deliller değerlendirilmeye alınmadan, gerekli araştırmalar yapılmadan kişi tutuklanmıştır" dedi.
'DELİLLER GÖZARDI EDİLDİ'
Ağaç, Gencer'in olaydan önce 27 defa İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'ne ait sabit hat numaralarını da aradığını savundu. Ağaç, "Olayın hemen akabinde sıcağı sıcağına toplanması gereken delillerin hiç birisi toplanmamıştır. Taleplerimiz doğrultusunda üzerinden günler geçtikten sonra kişi ifadelerine ya da diğer delillere ulaşılmıştır. Üst arama tutanağında sanığın üzerinde 100 TL çıktığı belirtilmiş olmasına rağmen adliyeye çıkarıldığında kendisine 200 TL para teslim edilmiştir. Bu parayı kim verdi? Saldırgan katilin gözaltında olduğu saatlerde sosyal medya hikayelerinin silindiği, gerçekleştirdiği silahlı saldırıya ilişkin yapılan yorumlara 'beğendi' yaptığı tarafımızdan tespit edilmiştir. Bu durumu araştırma taleplerimize savcılık yorum yapmamıştır. Saldırganın ekonomik finansının kim ve kimler tarafından yapıldığının araştırılması karanlık ve örgütsel ilişkilerinin ortaya çıkarılması açısından büyük önem taşımaktadır. Gelinen aşama itibarı ile gördüğümüz, taleplerimizin bir kısmının yerine getirildiğini göstermek amacıyla 'deliller toplanmış gibi' yürütülmüş bir faaliyettir. İddianame, olayın siyasal boyutunu özellikle göz ardı ederek hazırlanmıştır" ifadelerini kullandı.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Muhalefet partilerine de eleştiride bulunan Ağaç, "Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü dillerinden düşürmeyen muhalefet parti liderleri, saldırının arkasından aynı gün İzmir'e gelerek bu siyasal saldırı ve cinayetin karşısında olduklarını hep beraber söylemiş olsalardı, aylar sonra tekrar siyasi cinayetlerin işlenme olasılığını tartışmak zorunda kalmazlardı" diye konuştu.