GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
29 Ağustos 2021 Pazar 12:50

Göztepe tarihi yeniden yazılıyor

SONKALE yazarı Sinan Genç, Göztepe tarihi ile ilgili çarpıcı gerçeklere ulaştı. Genç'in araştırmasına göre Göztepe, Altay’dan kopmadı. Kulüpleşme çalışmaları kuruluşundan aylar öncesinde Rahmi Filibeli tarafından başlatıldı. Kavgalı Aydın seyahati ise sadece kuruluşu hızlandırdı. Yine iddia edildiği gibi Göztepe ilk maçını Altay ile değil, henüz federe bile olmadan 16 Ekim 1925’te KSK, 23 Ekim’de de A.Ordu ile yaptı. Göz-Göz, Altay'ı ise 30 Ekim'de Muzaffer Koral'ın golüyle 1-0 yenmişti.

SONKALEİZMİR-Altay’da isyanı başlatıp Göztepe’nin kurulmasına öncülük eden Ferit Simsaroğlu futbolu bıraktıktan sonra beynelminel hakemlik yaptı. Hatta isyan edip ayrıldığı Altay’ın 16 yıl sonra Fenerbahçe ile oynadığı Milli Eğitim Kupası yarı final maçında görev yaptı.

Ferit gibi futbolculuktan sonra hakemliğe başlayan diş hekimi Nebil Çobanoğlu ise Göztepe’nin kuruluşundan üç yıl sonra Söke’de bir maç yönetirken sahada öldü. Kardeşi Vedat Çoblanoğlu ise Doğubank ve Anadolu Bankası’nın kurucu genel sekreterliğinde bulundu.



Göztepe’nin ilk kalecisi Orhan Salepçioğlu 9 Eylül 1922 günü yani İzmir’in Kurtuluş gecesinde Nurettin Paşa tarafından gayri resmi olarak İzmir’e belediye başkanı olarak atanan Mithat Salepcioğlu’ydu…

Türk futbolunun ‘Efsane’ lakaplı köklü kulübü Göztepe ile ilgili araştırmacı gazeteci Sinan Genç önemli belgelere ulaştı. Genç, müzesine bir Türkiye Ligi, 2 Türkiye Kupası birer tane de Cumhurbaşkanlığı ve Federasyon Kupası şampiyonluğu bulunduran, Avrupa’da iki kez çeyrek ve bir kez de  yarı final başarısı gösteren 1980 yılında ise 80 bin kişilik maçta dünya seyirci rekorunu kıran Göztepe’nin tarihi ile çarpıcı belgelere ve bilgilere ulaştı.



Sinan Genç, Göztepe’nin sanıldığı ve iddia edildiği gibi Altay’dan kopmadığını, o seyahat sırasında yaşanan kavganın kurulmakta olan kulübün kuruluşunu hızlandırdığını söyledi. Dönemin en önemli figürlerinden Şevket Filibeli’nin babası iş adamı Rahmi Filibeli’nin zaten Güzelyalı’ya has ‘Yerli ve Milli’liği ön planda tutan bir kulüp kurmak için hazırlıklar yaptığını söyleyen Genç, “Kulüp kurma çalışmaları 1925 yılının Haziran ayınımn ortalarında yapılan bir toplantıda şekilleniyor. O toplantıya Yusuf Ziya Selamioğlu, Mithat Efendi, Naci Elbirlik, Nüzhet Bandak ve Muammer Akar da katılıyor. 14 Haziran 1925 tarihi de buradan geliyor. 14 Haziran kulübün kuruluş değil, ateşin ilk yakıldığı gündür. . Rahmi Filibeli yerli ve Milli olan hiç yabancı futbolcu oynatmayan tamamı yerli veya semtin gençlerinden oluşan bir takımın kurulması fikrini ortaya atıyor.  Bu görüş benimseniyor. Nitekim 1970 yılına kadar yerli ve Milli duygusu fikri korunuyor. Taki John Nielsen (Danimarkalı) gelene kadar. Hatta o toplantıda kulübün adının Göztepe Zaferspor renklerinin de yeşil-beyaz olması kararlaştırılıyor. Altay’ın söz konusu  Aydın seyahati ise 31 Temmuz 1925’te gerçekleşiyor. Orada çıkan anlaşmazlık sonunda Kokaryalı (Güzelyalı) oldukları için Altay’da oynatılmak istenmeyen futbolcular Altay’dan istifa ettikten sonra soluğu Rahmi Filibeli’nin yanında alıyorlar. Rahmi Bey ve arkadaşları, ‘Kulübü siz kurun bizler maddi ve manevi yanınızdayız’ diyorlar… Ve Göztepe Kulübü’nün kuruluş çalışmaları da işte böylece başlıyor. Kulübün ilk fahri başkanı ise Kazım dirik değil Rahmi Filibeli oluyor.  Kazım Dirik o dönemlerde Bitlis Valisi. 16 Mayıs 1926’da İzmir’e vali atandıktan sonra Göztepe’ye fahri başkan yapılıyor. O da bu jeste karşılık oğlu Turan Dirik’i yönetime sokuyor. Daha sonra kulübün tüm evrakları vali konağına götürülüyor ve uzun yıllar da vali konağı Göztepe’nin merkezi oluyor.”



Genç, dönemin Osmanlıca çıkan gazetesi ‘Spor Alemi’ ve ‘Anadolu Gazetesi’nde Altay’ın Aydın  seyahati ile ilgili haberlerin olduğunu vurgulayarak, “Bu gerilimli yolculuğun ardından Altay genel kurulu 14 Ağustos’ta olağanüstü toplanıyor. Bu genel kurulda Altay’da futbol oynayan Necati, Muzaffer,. Nihad, Nebil, Ferit, Vedat ve Kenan istifa ediyor. Ardından da Göztepe’nin kuruluş faaliyetlerine başlıyorlar ancak kurulması zaman alıyor. Göztepe ilk maçını ise Spor Alemi Gazetesi’nin düzenlediği turnuvada 16 Ekim’de Karşıyaka ile (0-0), 23 Ekim’de Altınordu ile (2-2) yapıyor.“ 



“Dönemin gazeteleri ‘Spor Alemi’ ve ‘Anadolu Gazetesi’ Göztepe’nin bu maçlarda henüz federe (resmi) olmadığını özellikle belirtiyorlar. Göztepe bu maçlara Abidin, Ferid, Kenan, Vedat, Baha (Talat), Şadan (Nüzret), Naci, (M.Necati), Muzaffer, Nebil ve Necati 11’i ileçıkıyor. Haberin altında ise şöyle not düşülmüş: ‘Bu takıma Altay’dan bir iki  evvel istifa ederek Göztepe Kulübü’nü tesis edenlerden dokuz, Altınordu’dan bir, Bayraklı’dan bir oyuncu ile teşkil ve takviye edilmiştir’ deniyor.”

TARİHTEKİ İLK GOLÜ NECATİ ATIYOR

Altınordu ile yapılan maç ise 2-2 sonuçlanıyor. Göztepe’nin tarihindeki ilk golü Necati kaydediyor. İkinci gol ise Muzaffer Koral’dan geliyor. Göztepe’nin Altay maçı ise ayrılıktan kısa süre sonra her iki takım futbolcularının birbirlerine meydan okuması sonucunda 30 Ekim 1925’te yapılıyor.  Göztepe Altay’ı Muzaffer Koral’ın golüyle 1-0 mağlup ediyor. Bu maçta da henüz federe olmayan Göztepe kuruluş çalışmalarını Kasım ve Aralık aylarında iyice yoğunlaştırıyor. Aralık ayının ortalarında tüm evraklarını Beden Terbiyesi aracılığıyla Dernekler Müdürlüğü’ne teslim eden Göztepe’nin 17 Aralık’ta kurulduğu ön görülüyor ama bu da hala belgelenemedi.”



GÖZTEPE AMBLEMİ NEDEN DEĞİŞTİ

Güneşten esinlenerek Göztepe’nin renklerinin sarı kırmızı olmasında hem fikir olan kurucular kulübün amblemi için de yakın arkadaşlarının yardım alıyorlar. Kurucular GSK harflerinin yer aldığı amblemi benimsiyor. Kazım Dirik’in yerine vali olarak İzmir’e atanan Fazlı Güleç’in kulüpleri zorla birleştirme kararından 1.5 yıl sonra yeniden eski adına kavuşan Göztepe diğer branşlardaki sporcuların önerisiyle amblemini de değiştirmeye karar veriyor. Yelkeniyle, basketbolu, voleybolu, atletizmi, yüzme ve bir çok branşıyla büyük başarılar elde eden Göztepe futbol kulübü değil, spor kulübü olmuştur. Bu fikir benimsenince göbeğe lokamatif olarak görülen futbol şubesini temsilen futbol topu konuldu. Amblem sol üst köşeye ise başka branşlara atıfta bulunularak kareler yerleştirilip bugünkü şeklini aldı.

GÖZTEPE’NİN GERÇEK TARİHİ

Sinan Genç, Göztepe’nin kuruluşundan bugüne kadar forma giyen efsane futbolcular ve oynanan unutulmaz maçların da yer aldığı ‘Göztepe’nin Gerçek Tarihi’ adlı kitabı tamamlamak üzere olduğunu belirterek, “Göztepe Kulübü 1960 ile 1970 arasındaki efsane takımdan ibaret değildir. Ondan önceki dönemlerde forma giyen Abbas Göçmen, Fuat Göztepe, Emcet Sayar,, Mehmet Öktem, Ruhi Kadaruman, Arap Alaaddin, Emin Çandarlı, Taş Kafa Semih (Hisarlıoğlu), Nezihi Özkeskin ve bunlara çok daha fazlalarını ilave edebileceğim bir çok efsane futbolcular var. Hatta 1970 sonrasındaki değerler hiç unutulabilir mi? Sadullah Acele’yi, Doğan Küçükduru’yu, İsmail Sütçü’yü, Ali Çağlar’ı, Adnan Esen’i, Hüsnü Akın’ı, Şahinoviç’i, Atalay Alsan’ı, Bülent Ataman’ı (Eşkıya), Ceyhun Eriş’i, Hasan Çelik’i es geçmek olmaz. Onlardan günümüzdeki Halil Akbunar’a kadar hepsinin hayat hikayelerini içeren bir kitap hazırladım. Sağ olsun başkan Mehmet Sepil de bana destek çıktı. İnanın hiçbir roman beni bu kadar çok etkileyemezdi. Hepsi gerçek hayat hikayeleri. İnanın yıllardır gönüllerde saklanmış anıları dinledikçe, sandıklarda gizlenmiş fotoğrafları gördükçe kendimi alamadım. Kulüp sevgisinin, forma aşkının ne olduğunu yaşayanlardan ve yaşamayanların aile yakınlarından dinledim.  Çoğu zaman karşımda ağlayan efsane futbolcuların yakınlarının sözleri beni de çok etkiledi. “
Bugüne kadar benim İsyanla Başlayan Efsane Göztepe ve rahmetli Faruk Şamlı ağabeyimin ‘Göztepe Almanak’ eseri dışında Göztepe tarihi ile ilgili hiç bir çalışma yapılmamıştı. Altay’ın, Karşıyaka’nın birçok kulübünde yazılmış çok güzel eserler vardı, neden Göztepe adına doyurucu bir eser olmasın diyerek yola çıktım.. Hele hele Göztepe gibi tarihi ile övünen efsaneler kulübü için öncelikle yeni nesillere klavuz olması adına böyle bir işe giriştim  ‘Kulüpleri kulüp yapan bulundukları binalar veya oynadıkları statlar değil,  efsane futbolculardır’ teziyle yola çıkıp Göztepe’nin kuruluşundan bugüne kadar sembolleşen futbolcuların hayatlarını irdeledim, maçların perde arkasına ulaşıp, bol bol bilgi ve belgeler toparladım. Bu çalışmamda 37 yılın gazetecilik birikimi var. Yaklaşık 10 aydır gece gündüz çalışıp bir eser oluşturdum. İnanın her biri ayrı bir roman, ayrı bir heyecan… Ben de kitabın biran önce çıkması için sabırsızlıkla çalışıyorum.”



KARŞIMDA HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADILAR

“Yıllarca Göztepe muhabirliği yapmanın avantajıyla yola çıktım.  Büyüklerimden çok defalar efsane futbolcuların hikayelerini dinlemiştim. Ama anlatılan kişilerin bir çoğu toprağın altındaydı ve çoğuyla ilgili tek bir satır yazı dahi yoktu. Ayrıca Göztepe kulübü sadece 1960 ile 1970 arasındaki efsane takımdan ibaret değildi. Göztepe’nin kurucuları kimdi, ne yapıyorlardı. Halit Karabilgin, Taş kafa Semih (Hisarnlıoğlu), Nezihi, Emin Çandarlı, Arap Aladdin, Emcet Sayar, Mustafa Orçunus, Mehmet Öktem, Ruhi Sarıalp daha nice niceleri… Hepsinin ailelerine ulaşıp onlarla ilgili bilgiler belgeler fotoğraflar aldım. İnanın o aileler o kadar çok duygulandılar ki, karşımda hüngür hüngür ağlayanlar dahi oldu tüylerim diken gibi oldu. Sağ olsun birçok dostum da bana yardımcı oldu. Bu çalışmamda yılların emeği var.  Türkiye’de her kulübün tarihi ile ilgili önemli çalışmalar yapılmış. Altay, Karşıyaka, İzmirspor ve Altınordu’nun da tarihleri var.  Ben bu boşluğu bu kitapla doldurmaya çalıştım. İnşallah Göztepe’nin Gerçek Tarihi isimli kitabımı kısa süre içinde yayınlayacağım.”

GÖZTEPE’NİN KURUCULARI İLE İLGİLİ İLGİNÇ NOTLAR…

FERİT SİMSAROĞLU

Göztepe’nin Aydın seyahatinde konuşmasına izin verilmediği için isyanı başlatıp sarı-kırmızılı kulübün kuruluşuna öncülük eden ilk isyancı Ferit Simsaroğlu’nun daha sonra beynelminel hakemlik yaptığını ve Altay’ın 2-1 yenildiği Fenerbahçe maçını (19 Nisan 1941) yönettiğini… 

FEHHİ SİMSAROĞLU

Göztepe’nin kurucusu ve ilk başkanı Hasan Fehmi Simsaroğlu’nun da  sarı-kırmızılı takımda kardeşi Fethi Simsaroğlu ile birlikte futbol oynadığını, daha sonra da Türkiye Jokey Kulübü’nün kuruluşunda öncülük ettiğini…

FARUK SİMSAROĞLU

Göztepe’nin kurucu başkanı Hasan Fehmi Simsaroğlu’nun kendisinden 17 yaş küçük kardeşi Faruk Simsaroğlu’nun da küçük yaşlarda Göztepe’de oynayıp 1959 yılında profesyonel lige yükselen Göz-Göz’ün de başkanlığını yaptığını…

ORHAN SALEHÇİOĞLU

Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk ordusunun 9 Eylül 1922’de İzmir’e girip düşmanı denize döktüğü günün akşamında Nurettin Paşa tarafından İzmir belediye başkanlığına atanan Salepçizade Mithat Efendi’nin oğlu Orhan Salepçioğlu’nun Göztepe’nin 12 numaralı üyesi ve ilk kalecisi olduğunu…

NEBİL ÇOBANOĞLU

Göztepe’nin ilk futbolcularından Nebil Çobanoğlu’nun aslında bir diş hekimi olduğunu ve kulüp kurulduktan 3 yıl sonra Söke’de hakemlik yaptığı maçta kalp krizi geçirip vefat ettiğini…

VEDAT ÇOBANOĞLU

Göztepe’nin kurucularından Vedat Çobanoğlu’nun ticaret hayatına atılıp Doğubank ve Anadolu Bankası’nun kuruluşlarnında yer aldığını ve her iki bankada da genel sekreterlik yaptığını;

HALİT KARABİLGİN

Göztepe’nin efsanevi golcülerinden Halit Karabilgin’in aslında Suriye Şam’da dünyaya geldiğini, İngilizlerle işbirliği yapan Şerif Hüseyin’in ihaneti sonrası vali yardımcısı olan babasının ailesiyle Osmanlı’ya ait evrakları canı pahasına nasıl koruyarak zMaraş7a gittiğini, İzmir’in işgali sırasında Kuvayi Milliye’ye takalarla silah taşıdığını…

FUAT GÖZTEPE

Göztepe’ye her şeyini veren karşılıağında sadece ismini alan Fuat Göztepe’nin canı gibi sevdiği Göztepe’de yıllarca teknik direktörlük ve yöneticilik yaptığını ancak Maliye’den  vergi memuru olarak emekli olduğunu…