GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
2 Nisan 2022 Cumartesi 10:43

Gobi Çölü'nde Türk izleri!

Türk dili konuşan halkların geçmişe uzanan dönemlerini kaya resimleri üzerinden anlayabilmek için çalışmalar yapan arkeolog ve yazar Prof. Dr. Semih Güneri, Moğolistan'ın Gobi Çölü'nde Türklere ait kaya resimleri bulduklarını söyledi. 

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Kafkasya Orta Asya Arkeoloji Araştırmaları Merkezi'nden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Güneri, Orta Asya'da Türk Kültürü'nün Arkeolojik Kaynakları (OTAK) Projesi'nin uzun yıllar devam ettiğini dile getirerek çeşitli kurumların desteğiyle Moğolistan’da Gobi Çölü'nde çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Projenin iki yıl önce başladığını belirten Güneri, çölde buldukları petroglif, yani kaya resimleri ile Türk tarihine ilişkin yeni verilere ulaştıklarını kaydetti. Prof. Dr. Güneri, "Moğolistan iklim açısından yarı çöl ve step kültür alanıdır. Gobi Çölü de Arap çöllerine benzerlik gösteriyor. Ama etrafta kısmen kayalıklar var. Kayaların yüzeylerinde petroglif dediğimiz kaya resimleri var. Orada yaşayan etnik grubun Türk dili konuşan halklar olduğunu biliyoruz. Çünkü oradaki sanat stili Altay'daki sanat stilinin aynısı" dedi.

Çölde çalışmanın zor olduğunu ve pek tercih edilmediğini vurgulayan Güneri, Türk tarihini araştırmak adına bu zorluğu kabul ettiklerini dile getirdi.

TÜRK TARİHİ AÇISINDAN HİÇ DEĞERLENDİRİLMEMİŞ BİR ALAN
Avrupalıların Moğolistan'da çalışsa da Gobi Çölü'ne pek gitmediğini anlatan Güneri, çok az çalışılmış ve Türk tarihi açısından hiç değerlendirilmemiş bir alan olan bölgeyle ilgili şunları söyledi:

"Bazı bölgelerde çok daha erken evrelere ait kaya resimleri görüyoruz. Gobi'deki kültür varlığının en erken tarihini bilmiyoruz. Bildiğimiz en erken evre üst paloitik çağ dediğimiz, günümüzden 13-15 bin yıl öncesine ait evreden başlıyor. Çok erken tarihlere ait olan kaya resimleri çok az. Gobi Çölü'ndeki kaya resimleri araştırmaları 20 yıllık bir çalışmanın devamı. Fakat Gobi özel bir bölge. Bildiğimiz çöl. Moğolistan zaten step, yani yarı çöl bir bölge. Daha kuzeyinde kayalıklar var ve kaya resimlerine rastladık. Coğrafi ve iklim koşulları zor olduğu için araştırmacıların çok az gittiği bir yer. Biraz ihmal edilmiş. Altay Dağları'nda en az 10 yıldır petroglif çalışması yapıyoruz. Çok bakir bir bölge olduğu için arkeolojik araştırmalar bakımından ne bulacağımızı şu an tahmin edemeyiz. Fakat temel olarak ne kadar kaya resmi varsa bunların hepsini kaydetmek istiyoruz. Önce fotoğraflarını çekip dijital ortama aktardıktan sonra tekrar gözden geçiriyor ve yayına hazırlıyoruz. Bu süreç içinde tarihlemeleri yapılacak. Çok erken döneme ait buluntular var. Bu bizi şaşırtabilir."

'GÜNÜMÜZDEN 13- 15 BİN YIL ÖNCESİNE AİT ÖRNEKLER VAR'
Moğolistan bölgesinde Altaylara kadar olan her yeri taradıklarını ve en erken dönemlerin üst Paleolitik Çağ'a ait olduğunu anlatan Semih Güneri, "Günümüzden 13-15 bin yıl öncesine ait örnekler var. Bunların benzerleri araştırılmadı. Çok erken örneklerle karşılaşabiliriz. Bu bizi şaşırtır aynı zamanda sevindirir. O bölgede bir başka yerde olmayan dinozor fosilleri de var. Bizim amacımız girilmeyen alanlara girmek. Hangi sürprizlerle karşılaşacağımızı tam bilmiyoruz. Bugüne kadar Gobi bölgesinde araştırılmamış ve Türk kültürüyle ilişki kurulmamış petroglif birikimini ortaya çıkaracağız. Diğerlerinde olduğu gibi bu birikimi bilimsel yayınlara yansıtmayı amaçlıyoruz" dedi.

Altay dağları kültür bölgesinde hem Türkiye'de hem de dünyada ilk kez yapılan araştırmalara sahip olduklarını ifade eden Güneri, "Çünkü kimse Türk kültürüyle ilgilenmemiş. Bizim yaptığımız bütün araştırmalar yenidir ve sürprizlerle doludur. Yayınlarımız da bunu gösteriyor" diye konuştu.