GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
14 Ağustos 2025 Perşembe 12:35

‘Geleneksel Urla Bağ Bozumu Şenlikleri’ coşkuyla başladı!

Urla'da 2 bin 600 yıllık bir gelenek olan Geleneksel Urla Bağ Bozumu Şenlikleri çoşkuyla başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Az önce burada çocuklar vardı, o çocuklara baktığım zaman ‘Güzel ürün güzel toprakta yetişiyor…’ diye düşündüm. Kültür ise toplumlarda insanların yetişmesini sağlayan şey” dedi. Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan da “Bizler bugün, geçmişin bereketini geleceğe taşıyor, bu toprakların mirasını üreticimizle omuz omuza koruyoruz” dedi.

Türkü ERBİL/SONKALEİZMİR- ‘Üzüm ve incire balın, zeytine yağın düşüğü gün’ olarak kutlanan ‘Geleneksel Urla Bağ Bozumu Şenlikleri’ bu sene de kapılarını açtı. Urla Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Balkan’ın ev sahipliği yaptığı şenliğin açılış töreninde; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Urla Kaymakamı Mustafa Gözlet, Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, siyasi parti temsilcileri, belediye meclis üyeleri, STK’lar ve Urlalılar yer aldı.

Şenliğin açılış töreni traktör konvoyu ile başladı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve ev sahibi Selçuk Balkan’ın selamladığı konvoya İzmir Büyükşehir Belediyesi Bando Takımı eşlik ederken, tören İzmir Efelerinin zeybek gösterisi ile devam etti. 



‘HER BİRİ MÜCHEVHER DEĞERİNDE’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay şenlikte yaptığı açılış konuşmasında Urla’ya her geldiğinde Urla’ya sahip çıkan insanların güzellikleriyle karşılaştığını belirtti.

Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan’ın büyük bir gayret içerisinde olduğunu kaydeden Tugay, “Bunu görünce insan daha fazla ‘Ne yapabilirim?’ diye düşünmeden edemiyor. İzmir’in 30 ilçesi var ama her biri mücevher değerinde. Bugün bağ bozumu şenliği yapıyoruz. Urla’nın yerel üretimi ile ilgili temalar üzerinden birçok etkinlikte bulunduk. Bu sene yaşadığımız kuraklık, sıcak havalar, üzülerek yaşadığımız yangınlar bizleri bazı şeyleri düşündürüyor. Bir şeyler yolunda gitmiyor. Her biriniz vatandaş olarak bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındasınız. Diyoruz ki, ‘Türkiye’de, İzmir’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bazı şeyler bozuldu’ Ne yaparsak yapalım kısa zamanda düzelemeyeceğini görüyoruz. Bundan sonraki dönemde ‘Nasıl bir tarım politikamız olsun? Suyumuzu nasıl verimli kullanalım? Üreticimizin nasıl emeğinin karşılığını almasını sağlayalım?’ Urla’nın zeytini, zeytinyağı, üzümü, burada nitelik kazanan şarap üretimi çok önemli değerler. Dünyanın en çok zeytin ve zeytinyağı üreten ülkelerinden biriyiz. Dünyada zeytinyağı pazarında ise ismimiz neredeyse hiç geçmiyor. Türkiye’de üretilen zeytinyağını İtalya’da üretilmiş gibi satıyorlar. Buralarda yeterince başarılı olmadığımızı görmemiz gerekiyor. Bugüne kadar yaptığımız hataları yapmamız daha akıllı olmamız gerekiyor. Burada komu yöneticilerine sonra STK’lara sorumluluk düşüyor” ifadelerini kullandı. 



“GELECEĞE TAŞIMAK HEPİMİZİN GÖREVİ”

“Az önce burada çocuklar vardı, o çocuklara baktığım zaman ‘Güzel ürün güzel toprakta yetişiyor…’ diye düşündüm”
diyerek sözlerine devam eden Tugay, “Kültür ise toplumlarda da insanların yetişmesini sağlayan şey.  Biraz önce zeybek oynayan arkadaşların yaptığı gibi, geleneksel çiftçilik yapan insanların yaptığı gibi; geçmişte sahip olunan şeyi geleceğe taşıma işi. Aldığımız gibi geleceğe taşıyorsak da yanlış yapmışız demektir. Mutlaka üzerine koymamız gerekir. Örnek olmak zorundayız. Ne öğrendiysek onları sadece kendimizde değil önce beraber yaşadığımız topluma yapabildiğimiz kadar da geleceğe taşımak zorundayız. Bu güzel ülkenin insanlarına görev düşüyor. Doğrunun ne olduğunu bilmek, doğruyu ve iyiyi yapmak, yanlış yapanın karşısında durmak, güzellikleri önce sahiplenmek sonra da geleceğe taşımak hepimizin görevi” açıklamalarında bulundu.


“BAŞKA ÜLKELERE Mİ GİTSİNLER?”


Bu ülkenin ve değerlerin atalarımızdan miras olduğunun altını çizen Tugay, “Bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz. Onun mirasçılarıyız. Bize bu ülkeyi emanet etmiş insanlara ödeyemeyeceğimiz vefa borcumuz olduğunu düşünüyorum. Ama bir de çocuklarımız var. Hepsi gül yüzlü, hepsi melek, hepsi masum. Hepsi iyi insanlar. Tamamen bizlerin ellerinde, bizlerin gözlerinin önünde şekilleniyorlar. Onlara ne gösterirsek onu öğreniyor, ne söylersek onu dinliyorlar. Nasıl okullarda okutursak ona göre yetişiyorlar. Bu ülkeyi sevsinler mi, nefret mi etsinler? Bu ülkenin geleceğinden umut mu beslesinler yoksa umutsuzluğa kapılıp başka ülkelere mi gitsinler diye bizim gözümüzün içine bakıyorlar. Onlara da borcumuz yok mu? Onlar böyle güzel topraklarda, böyle güzel bir ülkede; kuraklıktan, susuzluktan, çölleşmeden, yangınlardan, kötü bir ekonomik düzenden, adaletsizlikten, insanların büyük bölümünün yoksul olmasından… Bunlara mı maruz kalmalılar? Bunlardan mı muzdarip olmalılar?” dedi. 

“EMEK VEREN HERKESE HELAL OLSUN!”

Tugay sözlerini şu ifadelerle noktaladı:  

“Binlerce yıldır bu topraklarda tarım da yapan, güzel ürünler yetiştiren, güzel müzikler dinleyen, şiirler söylenen ve okunan, dünyanın en güzel hikayelerinin yazıldığı bu topraklarda aldığımız o emaneti daha iyisiyle bırakmalıyız. Onun için bunlar sadece bir belediye başkanı, bir siyasi parti beş milletvekili, kamunun yöneticileriyle olacak iş değil. Bu milletin ayağa kalkması lazım, bu milletin. Bu milletin her bir şehirde, her bir köyde, eğer bir mahallede ayağa kalkması gerektiğini düşünüyorum. Ben hazır bir araya gelmişken bak sizden herhangi bir partiye oy verin diye yapmıyorum bu konuşmayı. Bu millete, bu ülkeye sahip çıkın diye konuşuyorum. Hiçbir siyasi parti adına da yapmıyorum bu konuşmayı. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'siyle gurur duyuyorum. Türkiye'nin çok büyük bir ülke olması için hepinizi çalışmaya, emeğini ortaya koymaya davet ediyorum. Şenliğimi kutlu olsun. Bu şenliğe emek veren herkese helal olsun!” ifadelerini kullandı. 



“MİRASI OMUZ OMUZA KORUYORUZ”

Şenliğin en büyük anlamının ‘umutların her mevsim yeniden filizlenmesi’ olduğunun altını çizen Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, “Urla, bağcılığın ve şarapçılığın Anadolu’daki en eski merkezlerinden biridir. Antik Klazomenai’de 2 bin 600 yıl önce yapılan üzüm hasadı, o zamanlar da şenliklerle kutlanır; bağlardan toplanan üzümler amforalara konularak uzak diyarlara gönderilirdi.
Bizler bugün, geçmişin bereketini geleceğe taşıyor, bu toprakların mirasını üreticimizle omuz omuza koruyoruz. Bu şenlikte sadece üzümü değil; emeği, dayanışmayı ve umudu topluyoruz. Hep birlikte bu mirası, çocuklarımızın ve torunlarımızın yarınlarına taşımaya söz veriyoruz”
dedi.

“GELECEĞİMİZİ DE DÜŞÜNÜYORUZ”

“Urla, tarih boyunca bereketli toprakları, eşsiz mutfak kültürü ve sürdürülebilir tarım anlayışıyla öne çıkmış, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir merkezi. Dünyanın en eski liman kentlerinden biri olan ilçemiz, yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin buluşma noktası oldu ve bu zenginlik mutfak kültürüne de yansıdı” diyerek açıklamalarını sürdüren Balkan, “Yerel yönetimlerin en önemli görevlerinden biri, bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkı sunmak. Bu doğrultuda, gastronomi turizmini geliştirirken üreticimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Urla Belediyesi olarak, bu bereketin devamı için yalnızca bugünü değil, geleceğimizi de düşünüyoruz. Tarımın ilçemizde güçlenmesi, üreticimizin emeğinin karşılığını alabilmesi için tarımsal hizmetler müdürlüğümüz aracılığıyla birçok proje ve destek programını hayata geçirdik” ifadelerini kullandı. 

 “BAĞLARIMIZ BEREKETLİ, SOFRALARIMIZ NEŞELİ…”

Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan, bugünün ‘sabrın ve emeğin bayramı’ olduğunu belirterek, “Bir salkım üzüm bir yıllık emek demektir. Çiftçimizin toprağa olan sevgisinin en somut örneğidir. Dilerim ki bu yıl da bağlarımız bereketli, sofralarımız neşeli, geleceğimiz umut dolu olsun” dedi.