GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
5 Temmuz 2023 Çarşamba 10:25

Gelecek Partili Bilici buğday üretimindeki sorunları TBMM gündemine taşıdı...

Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, buğday üretimi ile ilgili sorunları TBMM gündemine taşıdı. Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı'nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Bilici, "Türkiye bir tarım ülkesi olmakla birlikte kendi kendine yeten bir ülkeydi. Ancak yanlış politikalarla bu üstünlüğümüzü yitirdik, potansiyelimizi kullanamaz hale geldik. Artık ekmek pahalı, emek ucuz" dedi.

Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici'nin yazılı açıklaması şöyle: 

"Bir ülkenin tam bağımsızlığı, nüfusunun gıda ve enerji ihtiyacını karşılayabilme gücüne bağlıdır. Bu gücü temin eden kaynaklar stratejik açıdan kıymetli olarak değerlendirilir. Bu açıdan başta buğday olmak üzere hububat ürünleri stratejik bir ürün olarak kabul edilmektedir. Pandemi, Rusya Ukrayna savaşı, Hindistan’ın buğday ihracatını yasaklaması, Çin’in stok politikası gibi nedenlerden dolayı buğday ve diğer tahıl fiyatlarındaki artış devam etmektedir. Tüm bunlar ile birlikte yurtiçi ve yurtdışında yaşanan ekonomik sıkıntılar geçtiğimiz yıllarda gıdanın, dolayısıyla tarımsal üretimin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Yaklaşık sekiz milyara ulaşan dünya nüfusunun yanında, 85 milyonu aşan ülkemizde, gıda güvenliği açısından yaşamsal öneme sahip tahıl bitkisi buğday, tüm insanlık için de son derece önemli bir üründür. Aynı zamanda milyonlarca insanın geçim kaynağı ve çok sayıda sanayi ürününün de hammaddesidir. Bu nedenle Türkiye'de buğday gibi temel ürünlerin çeşitliliğinin korunmasına, geliştirilmesi ve kontrol edilebilmesi için bazı tedbirlerin alınması hayati önem taşımaktadır.

Türkiye’de 2002 yılından bu yana nüfus 66 milyondan 85 milyona çıkarken, buğday üretim miktarı yıllık 19 milyon ton ile sabit kalmıştır. Geçen bu 20 yıllık sürede tarımsal teknolojinin gelişmesi ile dekar başına verim %50 artmış olmasına rağmen toplam rekoltenin sabit kalması, Türk çiftçisinin buğday üretiminden uzaklaştığının ve buğday ekili alanın ciddi miktarda düştüğünün açık bir göstergesidir. Son dönemlerde Türkiye’nin ürettiği buğdayın kendisine yetmediği tartışmaları sürerken Türkiye son üç yıldır buğday ithal ederek açığını kapatmaktadır. Son 20 yıllık sürede, yakın coğrafyamızda bulunan büyük buğday üreticisi Rusya ve Ukrayna’nın, nüfusları bariz bir oranda azalmasına rağmen buğday üretimlerini sırasıyla %84 ve %20 oranında arttırmışlar ve dünyadaki sayılı buğday ihracatçıları arasına girmişlerdir. Türkiye ise 2002 yılında buğday üretiminde bu iki ülke ile rekabet eden bir ülke konumunda iken bugün dünyanın en fazla buğday ithal eden 3.ülkesi konumuna gerilemiş, söz konusu ülkelerin sabit müşterisi konumuna düşmüştür."

İzmir Miletvekili Bilici'nin açıklaması şöyle devam etti:

"Ekonomide uygulanan yanlış politikalar en çok tarım sektörünü etkiledi. Girdi maliyetlerinin artması sonucu çiftçiler üretemedi, üretenler zarar etti. Toprağına, traktörüne, tarladaki ürününe haciz gelen üretici küstürüldü. Son yıllarda değişen iklim şartları ve yaşanan kuraklık nedeniyle buğday rekoltesi düştü. Çiftçiler desteklenmediği için ekili alanlar azaldı. Türkiye’de artık ekmeğin pahalı, emeğin ucuz olduğu bir döneme giriyoruz. Yakın zamanda gıdadan eğitime, ulaşımdan sağlığa tüm alanlarda birçok ürüne zam geleceğini görüyoruz. Aynı şekilde alım düşmeye devam edeceğini biliyoruz çünkü yüksek enflasyon önümüzde durmaya devam ediyor. Eskiden “ekmek aslanın ağzında” derlerdi, bugün söylenebilecek tek şey “artık aslan da aç” Türkiye bir tarım ülkesi olmakla birlikte kendi kendine yeten bir ülkeydi. Ancak yanlış politikalarla bu üstünlüğümüzü yitirdik, potansiyelimizi kullanamaz hale geldik. Tarımsal potansiyelimizin tam kapasite kullanılması amacıyla çiftçilerimizin teşvik edilmesi, desteklenmesi ve rekabet üstünlüğü sağlanması gerekmektedir."

Bu bilgileri paylaşan Milletvekili Bilici, Tarım ve Orman Bakanlığına aşağıdaki sorulara sorarak yazılı cevap talep etti.

1-Türkiye kamu ve özel sektör aracılığıyla 2021 ve 2022 yılında hangi ülkelerden kaç ton buğday ithal etmiştir?

2- 2022 yılında TMO tarafından ithal buğday hangi usullerle, ne kadar ve hangi fiyattan alınmıştır?

3- TMO tarafından ithal edilen buğdayın yüzde kaçı yurt içi piyasadaki buğday fiyatını baskılamak için kullanılmaktadır?

4- Buğday ekili alanın 2002 yılından bu yana %25 oranında azalmasının temel sebebinin buğday fiyatlarının yetersiz açıklanması olduğu aşikar iken, Türk çiftçisinin buğday üretimine geri dönmesini sağlayacak hangi teşvik ve tedbirleri hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?

5- Türkiye’de buğday fiyatları hangi kriterler esas alınarak belirlenmektedir. Buğday fiyatı kasıtlı olarak düşük açıklanarak bazı kişi, kurum ve çevreler buğday ithalatına teşvik mi edilmektedir? Koca bir Türk çiftçisinin çıkarları yerine sayılı bir azınlığın çıkarları mı gözetilmektedir?

6-Buğday fiyatı açıklanırken maliyetler göz önünde bulunduruldu mu ? Söz konusu maliyetler nasıl hesaplandı? Hesapladığınız maliyet kalemlerini kalem kalem kamuoyu ile paylaşabilir misiniz? Buğday üreticisi çiftçinin girdi maliyetleri günden güne artarken 2023 yılı için açıklanan buğday fiyatı çiftçiyi kaderine terk etmek değil midir?

7- Tarımsal üretime dönük bölgelerin iklim, coğrafi şartları, toprak, sosyo kültürel yapı ve ekonomik durumunun bir arada değerlendirilerek her bölgenin gerçeklerine uygun fiyat ve teşvik politikaları uygulamak konusunda bir projeniz var mı? Bölgesel bazlı buğday fiyatı politikası bakanlığın gündeminde midir?