Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve NASA’nın yayınladığı haritalar, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu kuraklık sorununu gözler önüne seriyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’na göre Türkiye'de aralarında İzmir’in de olduğu toplam 10 kent, küresel ölçekte yüksek susuzluk riski ile karşı karşıya. Gaziemir Belediyesi, yurttaşların dikkatini bu soruna çekmek için farkındalık çalışmaları yapmaya devam ediyor. Daha önce yaptığı çalışmayla barajların doluluk oranlarına, 22 Nisan Dünya Su Günü’nde hazırladığı görsel çalışmayla yiyecek, içecek, ayakkabı ve giysi ürünlerinin üretim sürecinde harcanan su miktarına dikkat çeken belediye, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde de özel bir farkındalık projesine imza attı. Belediye, hazırladığı görsellerle her bireyin alacağı küçük önlemlerle yapacağı su tasarrufuna dikkat çekti.
Hazırlanan çalışmalarda; çamaşır ve bulaşık makinelerinin tam kapasite çalıştırılmasıyla haftada 225 litre, akıllı sulama sistemleri kullanarak günde 180 litre, duş süresini 1-2 dakika kısaltarak yıllık kişi başı 18 ile 36 ton, musluktan sızan suları engelleyerek günde 90 litre, diş fırçalarken musluğu kapatarak yılda 12 ton su tasarrufu yapılacağı vurgulandı.
Aşırı su tüketimi ve kuraklık nedeniyle yaşanan su sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla hazırlanan çalışmada “Suyunu boşa harcama” mesajına yer verildi. Görseller, ilçenin dört bir yanındaki ilan panolarına asıldı.
Yarının suyunu bugün tüketmeyelim
Dünyanın ve Türkiye’nin kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, canlıların yaşamsal ihtiyaçlarının en başında gelen suyun her zamankinden daha duyarlı ve özenli kullanılması çağrısı yaptı.
Gaziemir Belediyesi’nin yaptığı farkındalık çalışmalarıyla suyun önemine dikkat çektiğinin altını çizen Başkan Arda, “Küresel iklim kriziyle birlikte doğamızın dengesi her geçen gün bozuluyor. Sıcaklık ortalamaları yükseliyor ve Dünyamız yeterli yağış almıyor. Göllerimiz kuruyor, akarsularımız sanayi atıklarıyla kirletiliyor. Su kaynaklarımız bilinçsiz tüketimle yok ediliyor. Bu duruma ‘dur’ demek, suyumuzu korumak, alacağımız küçücük önlemlerle hepimizin elinde. Çok geç olmadan harekete geçelim. Unutmayalım ki, bugün boşa harcadığımız suya yarın çok ihtiyacımız olacak” diye konuştu.