SONKALEİZMİR- Ukrayna'da binlerce insanın ölümüne neden olan ve milyonlarcasının da radyasyona maruz kaldığı Çernobil felaketinin 35. yıl dönümünde, İzmir'de kitlesel bir basın açıklaması ve protesto yapıldı. İzmir'in Çernobil'i olarak bilinen Gaziemir ilçesindeki kurşun döküm fabrikası önündeki, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Barosu ve İzmir Tabip Odası'nın birlikte düzenlediği protesto eylemine, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda'nın yanı sıra sivil toplum örgütleri ve yöre sakinleri de katıldı. Kitlesel basın açıklaması ve protesto eyleminde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na "Burayı derhal temizleyin" çağrısı yapıldı.
NE ZAMAN TEMİZLENECEK?
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay'ın okuduğu basın açıklamasında şöyle denildi:
"14 yıllık zaman diliminde İzmir Halkı nükleer atıklarla birlikte yaşamaya devam ediyor. Çevre Bakanlığı tarafından Geri Dönüşüm tesisi olarak lisans almış, atıklarımızı mevzuatlarımıza uygun olarak bertaraf etmekle yükümlü olan, lisanslı ve denetimleri gerçekleştirilen bir firmanın bahçesinde bulunan atıklar hala yerinde, sorumlular yok, çözüm yok, kamuoyunu bilgilendirme yok, Çevre Bakanlığı ve Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu nerede? Gaziemir`de depolandığı anlaşılan radyoaktif ve zehirli maddelerin bölgeden uzaklaştırılması konusunda neler yapılmıştır? Alan ne zaman temizlenecektir? Sürecin sorumluları hakkında yürütülen hukuki süreç ve çalışmalar nelerdir?
BAŞKAN ARDA 'DURAN ADAM' EYLEMİ BAŞLATIYOR
Gazimir Belediye Başkanı Halil Arda da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na seslendi. Başkan Arda şöyle konuştu:
"Göreve geldğimizden bu yana buradaki üçüncü basın açıklamamız. 3 yıldır hiçbir adım atılmadı. Bilim insanları buradaki atıkların fabrika sahipleri tarafından bilinmeden getirilmesinin mümkün olmadığını anlattı. Atıkların 130 yıl daha tehlikme arz ettiğini belirttiler. Yağmur yağdığında toprağın altından dumanlar çıkıyor. Burası maalesef tehlike saçmaya devam ediyor. Vatandaşlarımızın sağlığı önemli bizim için. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumluluğunda olması gerekiyor. Buralara ceza kesmekle olmuyor. Çevre Bakanlığı'nın burayı kamulaştırması gerekiyor. Başka bir çözüm yolu yok çünkü. Kamulaştırdıktan sonra koruma altına alarak bilimsel yöntemlerle temizlemeliler. Çevre Bakanlığı'nın asli görevidir bu. 30 Nisan Cuma gününden itibaren her cuma saat 11.00'de sağlığımı da riske ederek 10 dakika durma eylemi gerçekleştireceğim. Herkesi bu eyleme katılmaya davet ediyorum. "
YURTTAŞLAR TEPKİLİ: HERKES ZEHİRLENİYOR
Nükleer atıkların etkilediği bölgede oturan yurttaşlar da yetkililere tepki gösterdi.
ANKA'ya konuşan yurttaşlardan Hamit Ertaş, "Bu devlet, hükümet nerede. Burada on binlerce insan yaşıyor. Korkudan kapı, pencereyi açamıyoruz. Niye kimse bu sorunla ilgilenmiyor. Lütfen buraya bir el atsınlar. İzmir'in göbeği kurası. Havaya, toprağa karışıyor. Tüm insanlar zehirleniyor" dedi.
Bir diğer yurttaş Mahmut Çoban da "10 seneden beri bu mücedele devam ediyor. Kaç kişinin kanserden öldüğünden haberleri yok. Yer altından duman çıkıyor. Komple zehir. Atıkları gömdüler, gittiler. Artık Çevre Bakanlığı'nın buna el atması lazım" diye konuştu.
Yurdagül Altın ise, "1990'dan beri burada oturuyoruz. Her rüzgar estiğinde bu zehir üstümüze geliyor. Hepimiz astım hastası olduk. Yeter artık" dedi.
100 BİN TON RADYOAKTİF MADDE VAR
Gaziemir'in Akçay Caddesi üzerindeki tesis, 1940 yılında kurulmuştu. Aslan Avcı'ya ait kurşun ve döküm fabrikasındaki korkunç gerçek 2007 yılında ortaya çıkmıştı. Fabrika alanında, rastgele etrafa atılmış nükleer çubuklar tespit edilmişti. Olaya el koyan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) 70 dönümlük arazide radyoaktif ve tehlikeli atık miktarının yaklaşık 100 bin ton olduğunu açıklamıştı. Bölgedeki radyasyon miktarının, normal değerin 219 kat üstünde olduğu ifade edilmişti.