Kayapınar ilçesinde bir gün önce ikinci kez kız bebeği dünyaya getiren Mübarek Turan eşi Veysi Turan tarafından şakaklarına uyuduğu sırada elektrik verilerek öldürülmüştü.
Mahkeme 16 Haziran'da ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdığı sanık hakkındaki gerekçeli kararını tamamladı.
‘BEBEK DÜNYAYA GELENE KADAR BEKLEDİ’
Kararda sanığın, ‘Gece saat 3’te prizi yerinden çıkararak kablosunu söktüm. Eşim prizin yanındaki kanepede uyuyordu. Uçları açık kabloları eşimin iki taraftan yanaklarına değdirdim. Birden dondu kaldı. Ben de bilincimi kaybettim’ şeklindeki ifadesi hatırlatılarak, akıl ve ruh sağlığının yerinde olduğu, eşinin kız bebek doğuracağını öğrenince bebeğin dünyaya geleceği güne kadar beklediği bildirildi.
‘ÖLDÜRME KARARINI BİR GÜN ÖNCE ALDI AMA VAZGEÇMEDİ’
Gerekçeli kararda, sanığın doğumdan bir gün önce çarşıdan üçlü priz ve eldiven alarak eşinin uyumasını beklediği dikkate alındığında, öldürme kararını eşi doğum yapmadan önce aldığı, eşini öldürme kararıyla cinayeti işlediği tarih arasında soğukkanlı hareket etmesi için yeterli zaman geçmesine rağmen ısrarla cinayeti işlediği için tasarlayarak öldürme suçunun sabit olduğuna dikkat çekildi.
‘AĞZINI KAPATTIM ŞU AN CAN CEKİŞİYOR’
Sanığın eşine elektrik verdikten sonra polisi arayıp, ‘Ben şu an eşini öldürüyorum’ dediği, polisin ‘Öldürdün mü, öldürüyor musun?’ diye sorması üzerine ‘Vallahi daha ölmemiş ama katli bana helalse öldürüyorum’ dediği, polisin adres istemesi üzerine bu kez, ‘Şu an ağzını kapattım can çekişiyor’ sözleriyle de önceden planladığı cinayeti soğukkanlı biçimde işlediği için nitelikli kasten öldürme suçunu işlediği yönünde mahkemede vicdani kanaat hasıl olduğuna vurgu yapıldı.
‘CANAVARCA HİSLE EZİYET ÇEKTİREREK ÖLDÜRMEDİ’
Gerekçeli kararda sanık hakkında daha önce eziyet çektirerek canavarca hisle kasten eşini öldürdüğü şeklinde karar verildiği ve bu kararın Yargıtay’ca bozulduğu anımsatılarak sanığın eşini eziyet çektirerek veya canavarca his duygusuyla öldürmediğinin altını çizdi.
Kararda, sanığın eşinden daha önce bir kız çocuğunun bulunduğu, yeniden kız çocuğunun olacağını öğrendiği ancak doğumun gerçekleşmesini beklediği, doğumdan sonra ikinci kız çocuğu olduğunu gördükten sonra eşini öldürmeye karar verdiği bildirildi.
Sanığın eşini sırf öldürmek maksadıyla öldürmeyip kız çocuğu doğurduğu için öldürdüğü, her ne kadar sebep; gereksiz, yersiz ve hayatın olağan akışına aykırı olsa da öldürmek için sanığın bir sebebinin bulunduğu ve eşini zevk almak için öldürmediği kaydedildi.
‘KENDİNİ SAVUNAMAYACAK KİŞİYİ ÖLDÜRME SUÇUDUR’
Kadının ölüm sürecinin uzatılması amacıyla işkence veya eziyet gördüğüne dair delil bulunmadığı, bu durumun adli tıp raporunda ölüm sebebinin vücuda yüksek voltajda elektrik verilmiş olmasından kaynaklandığının açıkça belirtildiği bu nedenle de sanığın eşine işkence ve eziyet çektirme kastının bulunması gerektiğinden “Eziyet çektirerek canavarca hisle” öldürmediği vurgulandı.
Kararda, sanığın önce elektrik şoku verip ardından eliyle ağzını kapatarak öldürdüğü dikkate alındığında, “Tasarlayarak benden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumdaki kişiyi öldürmek” suçunu işlediği için hakkında indirimsiz TCK'nın 82/1-a-d maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verildiği vurgulandı.
İKİ KEZ BOZULMUŞTU
Sanık hakkındaki mahkûmiyet kararı daha önce iki kez Yargıtay tarafından bozulmuştu.
Yargıtay ilk bozma kararında sanığın 155'i aradığı için pişmanlık gösterip iyi hal indirimi alamayacağını belirtmişti.
İkinci bozma kararında ise cinayetin canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme suçu kapsamında olmadığı için dosyayı yerel mahkemeye iade etmişti.
Dosya geçen hafta üçüncü kez Yargıtay'a gönderildi. Nihai kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesi adli tatil sonrasında verecek.