Toprak Mahsülleri Ofisi’nin (TMO) ekmekteki fiyat artışını frenleyebilmek için attığı adımlar zamları önleyemiyor. TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, TBMM KİT Komisyonu’nda yaptığı açıklamada geçen yıl tüm Türkiye’deki un sanayicilerine piyasa fiyatlarının yüzde 30-40 daha altında fiyatlarla ekmeklik buğday satışı yaptıklarını anımsattı. “Ekmek fiyatlarındaki artışları frenlemeye çalıştık” diyen Güldal, bu uygulamanın enflasyonun etkisinin ekmek fiyatlarına yansımasını azaltmak için gelecek yıl mayıs ayına kadar devam edeceğini söyledi.
“MAALESEF GERÇEKLEŞTİ”
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, İstanbul’da geçen yıl 230 gramlık ekmek 2 liraya satılırken yapılan tüm müdahalelere rağmen, bugün ekmeğin gramajının 210’a düşürüldüğünü, fiyatının da 5 liraya çıktığını söyledi. Yıl başında yaz aylarında ekmeğin fiyatının 5 liraya çıkacağını açıkladıklarını, bu öngörülerinin de gerçekleştiğini dile getiren Başevirgen, şöyle devam etti:
“Ekmeğe gelen bu zammın salt buğday fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını söylemek doğru değil. Çünkü ekmek üretiminde tek ve hatta en büyük gider kalemi buğday değil. Bir birim ekmek maliyetinin yaklaşık yüzde 65’ini işçilik, maya, tuz, su, enerji, finans, vergi, fire, iade, taşıma ve dağıtım giderleri ile kâr payı gibi girdiler oluşturuyor. Geriye kalan yüzde 35’lik kısım un maliyeti. Un maliyetinin yüzde 80’i ise ekmeklik buğdaydan kaynaklanıyor. Yani buğdayın ekmek maliyetine doğrudan etkisi yüzde 30 civarında. Siz buğday fiyatını istediğiniz kadar sınırlasanız da diğer girdi maliyetlerindeki artışları durduramazsanız bu işin önünü alamazsınız.”
Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre Başevirgen, TMO’nun, 1 Haziran’a kadar tonu 3 bin 600 liradan un sanayicilerine buğday verdiğini ve sanayicilerin de 50 kiloluk un çuvalını azami 260 liradan satmalarını istediğini söyledi. 1 Haziran itibarıyla buğdayın tonunun 4 bin 500 lira, unun çuvalının da azami 325 liradan satılmasına karar verildiğine dikkat çeken Başevirgen, şunları kaydetti:
ZAMMIN UCU KAÇTI
“Dolayısıyla kilosu 5.2 lira olan un yüzde 25 zamlanarak 6.5 lira oldu. Bu oranın ekmek fiyatına yansıması yüzde 8.75 yani 30 kuruş olması gerekirken gelen zam bunun beş katı oldu. Burada esas olan daha büyük yer tutan diğer girdi maliyetlerini aşağı çekebilmek. Haziran başında doğalgaza yüzde 30, elektriğe ise yüzde 25 zam yapıldı. Akaryakıt zamlarını takip etmekte bile zorlanıyoruz. Ekmeğe yapılan bu zammın sorumlusu buğday fiyatlarındaki artışlardan ziyade doğalgaza, elektriğe ve akaryakıta yapılan zamlar.”
İKTİDARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Başevirgen, iktidar yurttaşların ucuz ekmek tüketmelerini istiyorsa, buğdayda yaptığı baskı ve sübvansiyonu; asıl doğalgaz, elektrik ve akaryakıt fiyatlarına uygulaması gerektiğini söyledi. Başevirgen, “Sonuç olarak; bu şartlar altında sonbaharda ekmeğin fiyatı ne olur sorusuna vereceğimiz yanıt 7 liranın üstüdür. Bu hesabı kabaca şöyle yapıyoruz: Buğdaydaki fiyat artışı unun fiyatına yüzde 50 civarında yansıyacak. Çalışanlara verilmesi elzem olan maaş zammı ile doğalgaz, elektrik ve akaryakıttaki fiyat artışları da hesaba katılınca maalesef bu tablo ortaya çıkacak” dedi.
İLK ARTIŞ RİZE’DE
Ekmeğe ilk zam haberi Erdoğan’ın memleketi Rize’den gelmişti. Geçen günlerde Rize’de ekmeğin fiyatı 5 lira olarak açıklanmıştı. Son zam haberi ise Malatya’dan geldi. Kentte, 200 gramı 3 TL’den satılan ekmeğin fiyatı 4 TL oldu. 200 gramı 2.5 TL’ye satılan ekmeğin fiyatı geçeh 21 Mart’ta 3 TL’ye çıkarılmıştı. Böylece kentte ekmeğe üç ayda ikinci zam yapılmış oldu.