Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) verdiği görev üzerine koronavirüs aşısı üretmek için çalışmalara başladıklarını anlatan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Aşı Bilimi Derneği Başkanı Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, çalışmaların devam ettiğini ve Ege Üniversitesi'ndeki tüm birimlerin iyi bir şekilde organize olarak hareket ettiklerini söyledi. Türkiye'de olduğu gibi dünyanın pek çok ülkesinde de aşı için çalışmaların devam ettiğinin altını çizen Prof. Dr. Gürüz, Ege Üniversitesi'nde aşı enstitüsü kurulması için başvuru yaptıklarını anlatarak, 15 yılı aşkın süredir sürdürdükleri aşı çalışmaları ile Türkiye'de daha deneyimli bir grubun olmadığını vurguladı.
'HER TÜRLÜ ALT YAPIYA SAHİBİZ'
Prof. Dr. Gürüz, aşı üretimi konusunda gerekli alt yapıya sahip olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aşı üretimi pahalı, uzun soluklu ve 24 saat devam eden bir süreçtir. Ekibin mümkün olduğunca tek çatı altında çalışması lazım. Aşı enstitüsü kurmak istediğimizi ileterek, 8 ay kadar önce Ege Üniversitesi'ne başvurduk. Elde ettiğimiz bilgileri dünya ile paylaşmak istediğimizi bildirdik. Aşı üretimi ve uygulaması ile ilgili bir enstitü kurma talebimiz sayın rektörün de çabaları ile YÖK'e kadar gitti.15 yılı aşkın süredir aşı çalışmaları yapıyoruz. Türkiye'de şu anda bizim kadar deneyimli gruba sahip olan kimse yok. Hacettepe Üniversitesi Ankara'da olmanın da avantajıyla enstitü kurdu. Biz de hızlı bir şekilde aşı enstitümüzün onaylanmasını bekliyoruz. Türkiye'ye pek çok alanda aşı üretimi, yurt dışından gelecek aşıların kalite kontrollerini de yapabileceğimiz güzel bir merkezin her türlü alt yapısına sahibiz."
'BU AŞIYI BULAN KİŞİ ÖDÜL ALACAKTIR'
Prof. Dr. Gürüz aşı için en az 7- 8 aylık bir sürece ihtiyaç olduğunu belirterek, "23 alt grup üzerinde çalışıyoruz. 23 alt gruptan antijenleri izole ettik. Tahmin ettiğim kadarıyla bu kadar fazla antijenle çalışan aşı grubu yok. Bu aşıyı bulan kişi ödül alacaktır. Bütün ülkeler aşıyı bulma heyecanı içinde. Avantajlı olduğumuzu düşünüyorum" dedi.
İyi bir aşının az dozda iyi sonuç vermesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Gürüz, "Her organizmanın protein yapısı vardır. Bu protein yapı alerjik bir yapı gösterir. Alerjiye karşı vücudumuz antikorlar üretir. Bu sizin bağışıklık sisteminizi ne kadar uyardığına bağlı. İyi bir aşının çok az dozda, çok iyi antikor üretmesi gerekiyor. Antikor dediğimiz sıvısal bağışık aynı bir ordunun gizli istihbarat örgütü gibi çalışır. Bunlar hep vardır ama alanda göremezsiniz. Ne zaman yabancı cisim vücudumuza girerse, bunlar hemen onun etrafını sarar. Esas kolluk kuvveti olan makrofajları ortaya çağırırlar o zaman da hücresel bağışıklık devreye girer. Antikorlar vücudumuzun hafızalarıdır. Virüs girdiği zaman taramasını yapar ve onu yok edecek programı bularak yok eder" diye konuştu.