GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
8 Ağustos 2020 Cumartesi 06:28

Ecevit'e yazar kasa fırlatan adam konuştu! Bugün yine fırlatırım...

2001’deki ekonomik kriz nedeniyle dönemin Başbakanı Ecevit’in önüne yazar kasa fırlatan Ahmet Çakmak, “Ülkenin ekonomisi şu an ağlanacak halde. Artık emekliyim. Esnaf olsam tepkimi koyardım” dedi.

Yıl 2001… Dolar 1.20 lira. Ahmet Çakmak dönemin başbakanı Bülent Ecevit'e yazar kasa fırlatarak ülkenin ekonomisini protesto etti. Çakmak bu sıra dışı eylemle Türk siyaset tarihinin sembollerinden biri haline geldi ve “yazar kasa eylemcisi” olarak hafızalara kazındı.

Çakmak'ın eylemi o dönemde Türk ekonomisinin yaşadığı krizi de gözler önüne serdi. 19 yıl önce bu eylemi gerçekleştiren Çakmak, dolar, euro ve altının rekor üstüne rekor kırdığı bugünlerde yeniden sosyal medyanın gündemine geldi. Birçok vatandaş eylemini dövizin arttığı bugünlerde neden tekrar etmediğini sordu.

2001 yılında Ecevit Başbakanlık binasından çıkarken Ahmet Çakmak, Ecevit'in bulunduğu yöne doğru elindeki yazar kasayı fırlatmıştı. Çakmak'ın “Sayın Başbakanım al, ben bir esnafım'' diye bağırarak fırlattığı yazar kasa Ecevit'e ulaşmadan yaya yoluna düşerek parçalanmıştı.

Çakmak, “Ben o eylemi yaptığım zaman esnaftım. Ancak bugün esnaf olsam ve aynı sıkıntıları yaşasam yemin ederim ki aynı şeyi yine yapardım. Neden tepkimi koymayayım” diye konuştu.

Bülent Ecevit

Çakmak sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkenin ekonomisini görünce çok üzülüyorum. Ekonomi düzgün yönetilmiyor. Ancak kimse sesini çıkaramıyor. Ya gerçekten mağdur değiller ya da korkuyorlar. Tarih boyunca böyle bir esnaf hareketi sadece 2001 yılında oldu. Ancak bugün insanlar korkuyor, hükümete laf edemiyor. Çünkü sağcılara FETÖ, solculara PKK damgası vuruluyor. İnsanlar bu damgayı yemek istemiyor.”

O dönem devlet sahip çıkıyordu

Ahmet Çakmak, “Eylemi yaptıktan sonra bütün herkes yardım etmek istedi. Bülent Ecevit'in iyiliğinden başka bir şey görmedim. MHP'li Mehmet Şandır ne ihtiyacımız varsa gönderiyordu. O günlerde derdini anlatan insanlara sahip çıkan bir devlet anlayışı vardı. Ancak bugün öyle değil” dedi.