Piyasalarda AB ve ABD’den yaptırım gündeminin yanı sıra koronavirüste artan küresel yayılım ile birlikte başlayan aşı gündemleri takip edilmeye devam ediliyor. Ancak bankacılar TL’de bir sonraki yön belirleyici gelişmenin 24 Aralık’taki TCMB faiz kararı olmasını bekliyorlar.
DOLAR
7.7756(%-0.28)
EURO
9.5197(%0.17)
ALTIN
467.65(%-0.02)
Ağbal dün dezenflasyonu sağlamak için mevcut %15 seviyesindeki politika faizinde gerekirse yeni sıkılaştırma yapabileceklerini belirtirken; 2021’de rezervleri artırmak istediklerini ancak bunu kur seviyesini etkilemeden yapmayı hedeflediklerini söyledi.
Rezerv birikimi için güçlü sermaye akımı ve dolarizasyonun terse dönmesinin gerekliliğine dikkat çeken Ağbal, TCMB’nin kur düzeyini ya da yönünü belirlemek amacı ile bir döviz işlemi yapmayacağını da söyledi.
Faiz koridoru ile GLP’nin para politikası aracı olarak kullanılmayacağını da beliren Ağbal önümüzdeki dönemde yabancı ve yerli yatırımcıların TL varlıkları daha ön plana çıkaracağı bir çerçeve öngördüklerini belirtti.
Öte yandan Ağbal’ın verdiği bilgilere göre, TCMB’nin bilançosundaki Hazine tahvil stoku mevcut 80 milyar TL’den önümüzdeki yıl sonunda 64 milyar TL’ye düşürülecek.
AÇIKLAMALAR OLUMLU KARŞILANDI
Bankacılar tüm açıklamaları, geçmiş 2 yılda uygulanan piyasa dostu olmayan süreçten çıkıldığını gösterdiği için olumlu karşıladılar.
Bir bankanın Hazine masası işlemcisi, “Detaylara girmeden açıklamaların tümü üzerinden konuşursak tamamı piyasa dostu. Bizi şaşırtan bir gelişme yok. Aralık ayı PPK toplantısının önemi artıyor. TCMB dün gerekliyse sıkılaştırma yapılır sinyali de verdi. Piyasa beklentisi Aralık ayı için 100-200 baz puan yeni artış seviyesinde” dedi ve ekledi:
“Şunu da not etmek lazım ki TCMB bir miktar kredibilite biriktirmiş görünüyor. Bu nedenle artış beklentilerinin bir kısmı Aralık yerine Ocak’a da kayabilir. Ancak Ağbal’ın ‘ara hedef’ olarak tanımladığı 2021 sonu için %9.4 enflasyon için oldukça sıkı bir para politikasının en az ilk yarı sonuna kadar uygulanması ve bunun maliye başta olmak üzere diğer ekonomi politikalarla da desteklenmesi gerekli. Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz en kritik gelişme bu kapsamda 24 Aralık PPK olacak.”