Keskin değer kayıplarının ardından geçen hafta 14 seviyesini gören ve TCMB’nin doğrudan müdahale ettiği dolar/TL, yeni haftaya 13.80’li seviyelerden başlarken, negatif getiri nedeniyle TL üzerindeki baskı devam ediyor.
TL’deki seyrin tekrar bir Merkez Bankası (TCMB) müdahalesi getirip getirmeyeceği bugün izlenecek.
Sabah 13,86’yı aşan dolar/TL, bir ara 13,71’e geriledikten sonra tekrar 13,80’in üzerine çıktı.
ABD ENFLASYONU ÖNEMLİ OLACAK
Yurtiçi veri gündeminin yoğun olmadığı haftada yarın kasım ayı Hazine nakit dengesi, cuma günü TCMB piyasa katılımcıları anketi ve ekim ayı işsizlik verileri yayımlanacak.
Yurtdışında ise cuma günü yayımlanacak olan ve ABD’de faizlerin öngörülenden daha erken artırılacağı beklentilerini şekillendirecek olan enflasyon verisi izlenecek.
13,80 CİVARINDA MÜDAHALE GELMİŞTİ
TL’nin geçen hafta sığ piyasada 14 seviyesini görmesinin ardından TCMB iki defa dolar satarak piyasaya müdahale etti. TCMB’nin iki müdahalesi de dolar/TL’nin 13.8 seviyesine gelmesiyle başladı.
TCMB her ne kadar piyasa müdahalelerinde seviye değil sağlıksız fiyat oluşumlarını gidermeyi hedeflediğini belirtiyor olsa da, analistler TCMB’nin müdahalede bulunduğu seviyelerin TL’nin 14 seviyesine yaklaşmasıyla başladığına dikkat çekerek, yeni değer kayıplarının önüne geçmeyi amaçlıyor olabileceğini belirttiler.
TL’DE DEĞER KAYBI BASKISI
Hükümetin kamu maliyesi ve vatandaşların alım gücü üzerindeki tüm etkilerine rağmen ekonomik büyüme ve ihracat odaklı yatırımları artırmak amacıyla uyguladığı TL faizlerin indirilmesi politikası, enflasyondan daha az getiri vererek TL’de durdurulması güç değer kayıplarına yol açtı.
TÜİK tarafından açıklanan enflasyon Kasım ayında yüzde 21’in üzerine çıkarak üç yılın zirvesine tırmanırken, üretici fiyatları 10 puan artarak yüzde 54.6 ile Nisan 2002’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı ve tüketici fiyatları üzerindeki yukarı yönlü etkilerin sinyalini verdi.
ENFLASYON YÜZDE 30’LARI GÖREBİLİR
Ekonomistler sadece Kasım ayında yüzde 28’i bulan TL’deki sert değer kayıpları nedeniyle enflasyonun aralıktan itibaren hızla yükselerek gelecek yıl Şubat-Nisan döneminde yüzde 30’a yükseleceğini tahmin ediyorlar. TCMB’nin politika faizi ise yüzde 15 ile beklenen enflasyonun 15 puan altında bulunuyor.
TCMB yatırımcılara mesaj verdiği geçen haftaki son toplantısında aralık ayından sonra yeni bir faiz indirimi yapmayacağının sinyalini vermiş olsa da, bazı analistler yatırımcıların 2022’de yeni faiz indirimleri yapılabileceği kaygısını taşıdığını ifade ettiler.
‘DURMASINI BEKLEMİYORUZ’
Adının açıklanmasını istemeyen bir analist, “Reel getiri negatif olduğu için faiz indirimi beklentisi devam ettiği sürece TL’nin değer kaybının durmasını bekleyemiyoruz. Piyasa bu bağlamda TCMB’nin müdahalelerini ve gerçekleştiği seviyeleri izliyor” dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, daha önce açıklanan takvim kapsamında Cuma yayımladığı değerlendirmede Türkiye’nin kredi notunu teyit etti. Görünümü ise “negatif” olarak korudu.
Moody’s faizlerdeki düşüşe rağmen ekonomik büyümenin yavaşlamasını beklediğini ifade etti.
Türkiye’nin risk primini gösteren beş yıllık CDS’leri Cuma günü bir önceki güne göre 7 baz puan artışla 537/547 baz puana çıkarak 5 Kasım 2020’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
PETROLDE YÜKSELİŞ
Uluslararası piyasalara bakıldığında Asya borsaları, ABD ve Avrupa vadeli işlemlerindeki yükselişlerin aksine geriledi. Tahviller son günlerdeki son kazanımlarının bir kısmını geri verirken, Suudi Arabistan’ın ham petrol fiyatlarını artırmasıyla petrol fiyatları yükseldi.
Riskli para birimleri, Omicron varyantına dair oluşan belirsizlikle yükselen dolar karşısında değerlerini koruyabilmek için mücadele verirken ABD’de enflasyonun yükselmeye devam etmesi ve faizleri yükseltecek baskı yaratması bekleniyor.
Yatırımcılar tahvil alımlarının daha erken azaltılması ve para politikasının sıkılaştırılması beklentilerini şekillendirmek için Cuma günü açıklanacak olan ABD tüketici fiyatları verilerini bekleyecekler.