Akit TV’deki programın yayından kaldırılmasının sonrasında Yeni Akit’teki yazılarına son veren Abdurrahman Dilipak, ayrılık kararının ardından bakan ve AK Partili vekiller tarafından aranmadığını söyledi.
Dilipak, “50 yıldır birlikte yürüdükleri beni eleştirmek, desteklemek, arabulmak için bile arama iradesi ortaya koyamayan birileri, mazlumların hakkını nasıl savunur!?” diye yazdı.
Habervakti.com'da yazmaya başlayan Abdurrahman Dilipak, İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldığı 'AKP'nin papatyaları' başlıklı yazısı nedeniyle AK Parti ile davalık olduğu sürece de değindi.
Dava ile ilgili tek haberin yapılamadığını yazan Dilipak, “Böyle bir basına güvenilebilir mi? Bunların okurlarına da saygısı yok, mesleklerine de, bunların kendilerini besleyen siyasilere de. Yarın hesap döner, bunlar da döner. Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri muhalefet yokluğu ise (var olan da tersine çalışıyorsa) bir diğeri bu 'rüzgâr gülü’, parayı verenin düdüğü çaldığı ‘besleme medyadır” düşüncesini dile getirdi.
“Bakın bu kimliksizlik, kişiliksizlik temel sorun olan “ahlaksızlığı” besliyor” diyen Dilipak, “Sahi bizim medya diyeceğiniz ne kaldı geriye, ya da bizim (veya ötekilerin medyası) STK, bu süreçte sesi çıkan kimse kaldı mı? Yok aslında birbirlerinden pek farkları. Bakmayın sloganlarının farklı olduğuna, siyasi ahlak açısından birbirlerinden pek farkları yok” diye yazdı.
Akit grubundan ayrılmasının ardından TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun, eski bakanlardan Cemil Çiçek’in, CHP milletvekili İlhan Kesici’nin ve eski AK Parti ile diğer partilerin milletvekillerinin kendisini arayarak geçmiş olsun dileklerini ve üzüntülerini ilettiklerini yazan Dilipak, “Mevcut yönetimden, bakan ve milletvekillerinden kimse aramadı. Kendilerine teşekkür ediyorum. Sanırım birilerinin yakalarına iliştirdikleri rozetleri kalplerine saplanmış! Düşünüyorum da konuşmadan nasıl siyaset yapılabilir? 50 yıldır birlikte yürüdükleri beni eleştirmek, desteklemek, arabulmak için bile arama iradesi ortaya koyamayan birileri, mazlumların hakkını nasıl savunur!?” dedi.