İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, yaptığı basın açıklamasında özetle şunları söyledi:
“Deprem sonrası yapılan yardımlarda çeşitli adaletsizlikler olmuş, esnaflarımız yardım yapılmayarak mağdur edilmiş, zarar gören araçlara sigorta şirketleri tarafından ödeme yapılmamıştır. Kıymetli eşyalarını almak için bir saat süre verilenlerin evini taşıdığı kabul edilmiş ve anlamsız bir şekilde eşya yardımı yapılmamıştır. Buradan devletimizin çok değerli yetkililerine bir kez daha seslenmek istiyoruz.
Mağduriyet durumumuz kendisine net olarak aktarıldığı takdirde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sorunlarımızı ivedilikle çözüme kavuşturacağı inancımızı yitirmedik. Devlet, bütün toplumumuzda olduğu gibi biz depremzedelerin gönlündeki en müşfik babadır. Evlatları olarak en fazla ihtiyacımız olduğu zamanlarda yardım elini uzatmasını bekliyor, düştüğümüzde kaldırmasını ve yaralarımızı sarmasını istiyoruz. Bizi her geçen gün büyüyen mağduriyetlerimizle unutmayacağına inandığımız devletimizin ilgili organlarına, saygıdeğer yetkililerine ve tüm kamuoyuna saygı ile duyururuz.”
"DAYATILAN HAK GASPIDIR"
Açıklamaya katılarak depremzedelere destek veren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ise, şunları söyledi:
“Depremzedelerin çözülemeyen önemli sorunları var. Dokuz aydır depremzedeler sorunlarının çözümünü istiyor. Kendilerini kentsel dönüşümcü olarak görenlere karşı seslerini yükseltmeye çalışıyorlar. Depremzedelere dayatılanlar hak kaybıdır. Duymuyorlar, kulaklarını kapatmışlar çünkü onların tuzu kuru. Onlar hayatın en lüksünü, ihtişamlısını yaşıyorlar. Bayraklıyı afet bölgesi ilan etmediler. Hiç mi vicdanınız yok? Hiç mi görmüyorsunuz. Yazık değil mi, günah değil mi, ayıp değil mi? Biz çok şey istemiyoruz. Bu insanlar helalinden, dişinden tırnağından keserek aldılar o evleri. Şimdi siz onları müteahhitlerin eline teslim ediyorsunuz. Konutunu yapmak isteyenden 450-500 bin TL istiyorlar. Konutunu satmak isteyene 300-350 bin TL veriyorlar. Ayıp değil mi? Bu işin siyaseti yok. Bir dostunuz, arkadaşınız olarak sesleniyorum. Sonuna kadar yanınızda olacağım. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağım.”