SONKALEİZMİR-İzmir'de 17 Haziran'da HDP İl Binası'nda parti üyesi Deniz Poyraz'ı öldüren Onur Gencer'in yargılaması başladı. "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "İş yeri dokunulmazlığını ihlal etme", "Siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme" suçlarından 7 yıla kadar hapis cezası istenen Onur Gencer'in İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşması öncesi İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.
Açıklamaya HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Grup Başkanvekili ve Siirt Milletvekili Meral Danış, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Deniz Poyraz'ın ailesi ile HDP'liler katıldı.
"İKTİDARIN DİLİ KATİLLERİN YÖNLENDİRİLMESİNE VESİLE OLDU"
Deniz Poyraz'ın öldürüldüğü gün büyük bir kaos planlandığını öne süren Pervin Buldan şöyle konuştu:
"Bugün burada bir katil yargılanacak ama bu katilin arkasındaki güçler, bu katile emir verenler, tetiği çekmesi için yönlendirenler hala açığa çıkmadı, hala sorgulanmadı. O gün Deniz'i katlederken büyük bir kaos planladılar. Bu ülkenin barışına kurşun sıktılar. Deniz'e sıkılan kurşun elbette ki bu ülkede birlikte yaşam umuduna da sıkılan bir kurşundur. Deniz'e sıkılan kurşun, barış umutlarına ve demokrasiye sıkılan kurşundu. Bu kurşunu sıkmak için katili partimize gönderenler bir kaosun peşindeydiler. Türkiye halkları bu kaosun yaşanmasına izin vermedi. Bu kaosu elinin tersiyle ittiği gibi ülkede milyonlar Deniz oldu. Türkiye'de milyonlar Deniz'e sahip çıktı. Biz biliyoruz ki özellikle iktidarın dili, nefreti, öfkesi, Hakların Demokratik Partisi'ni her gün hedef göstermesi, her gün partimize hakaret etmesi Deniz'in öldürülmesine ve onların katillerinin yönlendirilmesine vesile oldu. O günkü atmosfer, o günkü hava iktidarın dilinden asla bağımsız ele alınamaz. O gün kaosu planlayanlar şunu bilsin ki Roboski katliamının katilleri ortaya çıkmadığı sürece, Ankara Gar'ın, Suruç'un katilleri ortaya çıkmadığı sürece, Deniz'in katillerinin arkasındaki güçler ortaya çıkmadığı sürece bu ülkede ne yazık ki bu cinayetler devam edecek gibi gözüküyor."
"DENİZ'İN KATİLLERİ HESAP VERECEK"
İstanbul Bahçelievler'de HDP ilçe binasına yapılan saldırıyı anımsatan Buldan konuşmasına şöyle devam etti:
"Dün bu saldırının benzeri İstanbul'da Bahçelievler Örgütü'müzde bir kez daha denendi ama başarılı olamadılar. Türkiye halkları sizin faşizminize, ırkçılığınıza, insanları birbirine düşürmenize asla izin vermeyecek. Bugün İzmir Adliyesi'nde bir katil yargılanacak. Bu katilin arkasındaki güçler yargılanmadığı sürece ve onlar hesap vermediği sürece bu iş bitmeyecek. Bu katilin olayı gerçekleştirmeden önce Minbiç'e gidip orada eğitim aldığını herkes biliyor. Orada eğitim aldıktan sonra gelerek bu cinayeti işlediğini hepimiz biliyoruz. Minbiç'te eğitim alarak, milli ve yerli bir katil haline gelerek ve bir İŞİD'li pozisyonuna bürünerek Türkiye'ye gönderilmesi tam bir kaos planını hayata geçirmek için uygun zemindir. Bu katilin İzmir Emniyet Müdürlüğü'nü 27 kez aramasına rağmen kiminle görüştüğünü, kimlerle görüştürüldüğünü hala açığa çıkarmayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu katil emniyet müdürlüğünde kimlerle görüştü, 27 kez. Biz bunu sorgulayacağız elbette. Olayın üzerinden 7 ay geçti. Bu 7 aylık süreç içerisinde katilden başka kimse tespit edilemedi. Telefon kayıtları incelenmesine, görgü tanıklarına ve yapılan açıklamalara rağmen başka hiç kimse tespit edilmedi. Bu katil sadece sadece tetiği çeken bir katil değildir. Arkasındaki güçlerle, ağababalarıyla birlikte tetiği çeken bir katildir. Bunun için siz sorgulamazsanız elbette biz sorgulayacağız. Bu duruşma ve tüm duruşmalarda avukat arkadaşlarımız bu soruşturmayı en iyi şekilde yapacak. Ta ki sadece bu katilin değil, arkasındaki güçlerin de ortaya çıkmasıyla bu iş biter. Deniz'imize söz veriyoruz. Yattığın yerde gözün arkada kalmasın. Daha kanın kurumadan Bahçelievler'de girişimde bulunanlara sesleniyoruz. Deniz'in katilleri hesap verecek. Deniz'in katillerini yönlendirenler hesap verecek. Deniz'in katillerinin arkasındaki güçler hesap verecek. Biz bu ülkeye barışın, demokrasinin adaletin gelmesi için çaba sarf ederken ülkeyi karıştırmaya çalışanlar, savaş yanlısı olmaya çalışanlar şunu bilsin ki biz asla demokratik yöntemlerden, hukuktan, adaletten vazgeçmeyeceğiz."
TANRIKULU: "DERİN DEVLET ADALET VE KALKINMA PARTİSİ'Nİ TESLİM ALDI"
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da AK Parti hükümetini eleştirirken şunları kaydetti:
"Adalet ve Kalkınma Partisi derin devletin kendisi oldu. 17 Haziran'da gerçekleşen bu olay derin devlet operasyonudur. Çok yakın bir zamanda gerçekleşen bu olay eski derin devletin Adalet ve Kalkınma Partisi'ni nasıl teslim aldığını ortaya çıkardı. Bu olayın gerçekleştiği yer İzmir. Öncesi ve sonrasında yapılanlar bu eylemin planlı olduğunu çok açık ortaya koydu. Çok yakın bir zamanda gerçekleşen iki mahkeme kararı önümüzdeki süreç bakımından da bizlere bir işaret sunuyor. Birincisi Şemdinli dosyası. 9 Kasım 2005'te Şemdinli'de umut Kitabevi'ne atılan bomba ve onun üzerine Şemdinli halkının sanıkları suçüstü yakaladıklarını unutmayalım. Bu sanıklar suçüstü yakalanmalarına rağmen beraat ettiler. Bu şunu gösteriyor. Bakın tetikçiler ne olursa olsun dönem değişir, biz sizlere sahip çıkarız" Bundan sonrası için katillere mesaj veriyorlar. İkincisi jitem dosyası. Açık bir şekilde katillerin suç işlediği açıkken dosya Şırnak'tan Diyarbakır'a kaçırıldı, Eskişehir'e götürüldü. Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararı verdi. Çok yakın zamanda da Yargıtay jitem çetesinin beraat kararını onayladı. Orada iki Yargıtay üyesinin yazdığı muhalefet şerhi var. Mahkeme kararlarının verildiği dönem bize bundan sonrası için işaret sunuyor. Demokrasi güçlerinin dayanışma içinde olması zorunludur. Biz buradayız. Türkiye'de demokrasi, barış ve eşitlik mücadelesinde dayanışma içerisinde olacağız. Mücadelemizden de cesaretimizden de bir adım geriye atmayacağız. Deniz'in anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz."
ERKAN BAŞ: "SONUNA KADAR HDP'NİN YANINDAYIZ"
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise "Bütün katliamların failleri açığa çıkarılana kadar, hepsi halka hesap verene kadar, Kürt halkı özgürleşene kadar, bu ülkede hep birlikte barışı kurana kadar dayanışmamız, mücadelemiz devam edecek. Hepimize Deniz yoldaşımıza verdiğimiz bu borcu ödeme mücadelesinde başarılar diliyoruz. Sonuna kadar HDP'nin yanındayız. "