Sıcak ve kurak geçen günlerin ardından birden bastıran yağmurun neden olduğu felaketi değerlendiren Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, “Her yağmurda yıllardır ihmal edilen, kentin gelişimine paralel yapılmayan altyapı sorunun faturasını ödüyoruz. 21. yüzyılda artık evlerin, işyerlerinin sular altında kaldığı, insanların ellerinde küreklerle kovalarla yaşadıkları yerlere dolan suları temizlediği, yollarda araçların sürüklendiği görüntüler yaşanmamalı. Belediye başkanları da her yağmurdan sonra kendilerinden önceki dönemlerde yapılan yanlışlara sığınmak yerine 2021’i milat kabul ederek kısır siyasi tartışmalar yerine kentsel dönüşümle birlikte altyapı sorununu kökten çözüme kavuşturacak projeleri İzmir’in gündemine taşımalı. Bizler siyasetçiler olarak, kenti yönetenler, meslek odaları ve sivil toplum örgütleriyle birlikte kentimizin coğrafi şartlarında bilimin ve teknolojinin gereklerini yerine getirerek köklü çözümler üretmeliyiz” dedi.
DEVA Partisi olarak sel sorununa karşı ilk etapta alınabilecek önlemlere de değinen Ösen, “Kapatılan dereler ıslah edilerek açılmalı, atık ve yağmursuyu kanalları ayrıştırılmalı, zemini deniz seviyesinin altına düşen Mavişehir gibi bölgelerde özel çözümler üretilmeli” önerilerinde bulundu.
Doğa talanının sonucu
İzmir’in sürekli yağmura teslim olmasının nedenlerinden birinin de iklim krizi olduğuna dikkat çeken Seda Kaya Ösen, iktidar partisinin yıllardır gündemdeki soruna karşı çözüm üretmek yerine daha da katmerleşmesine yönelik adımlar attığını vurguladı. Bu yıl hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olması ve kuraklıkla insanların artık iklim krizini ‘yakından’ hissettiklerinin altını çizen Ösen, şöyle konuştu:
“İklim krizi nedeniyle uzun süren kuraklığın ardından birden bastıran ve yere düştüğünde sele dönüşen yağmurlarla karşılaşıyoruz. Ama bu tablo bir günde olmadı. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi. Özel günlerde çevreci kesilen iktidar partisi, rant uğruna kentleri betona çevirmekte, orman alanlarını talan eden projelere izin vermekte, buna itiraz edenleri sert güvenlik önlemleriyle susturmakta sakınca görmedi, görmüyor. Her geçen gün bir doğal güzelliğe kıyacak izin haberlerini medyadan izliyoruz, okuyoruz. Kalkınmış ve medeni bir ülkede yaşamak herkesin hayalidir. Ancak, planlama yaparken doğayı gözardı ederseniz, rant uğruna ormanları yok ederseniz, kentleri betona çevirirseniz felaketleri daha çok konuşuruz. DEVA Partisi, doğayı koruyarak yaşanabilir kentler için var.”