CHP'li Kılıç, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde Gücücek Koyu'nun burun kısmındaki 208 ada 6-7 parseldeki arazide düzleştirme ve temel atma çalışmalarını gündeme taşıdı. Kılıç, "Denize sıfır Hazine arazisi olan söz konusu alan, aynı zamanda doğal sit alanı niteliğindedir ve inşaat başlanan alanda tarihi kalıntılar mevcuttur. Yapılmaya başlanan inşaat, bu alanın doğal yapısına büyük zarar verici niteliktedir ve Kıyı Kanunu’na da aykırıdır" dedi.
HATIRLI KİŞİLER Mİ VAR?
CHP'li vekil şöyle devam etti: "İnşaatın tamamlanması halinde, tarihi değeri yüksek olan ve turizm açısından gelir kaynağı olabilecek tarihi yıkıntılar tamamen toprak altında kalacaktır. Söz konusu alanın Hazine arazisi olması da bu yerde herhangi bir inşaat yapılmasının önünde bir engeldir.Bölgede oturan duyarlı vatandaşlar, araziye ağaçlar ve iş makineleri getirilmesinin ardından Çeşme Kaymakamlığı ve Çeşme Belediyesi’ne dilekçe ile başvurarak, inşaatın durdurularak sorumluları hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını istemişlerdir. Canan Çelik ve Cem Oruç isimli kişiler, söz konusu arazide inşaata başlayabilmek için “imar barışı” kapsamında başvurarak “Yapı Kayıt Belgesi” almışlardır. Çeşme Belediyesi çalışmaları birkaç kez durdurmuştur ancak inşaat devam etmiştir. İnşaatın devam etmesine gerekçe olarak da söz konusu kişilerin arkasında, “devlet yönetiminde önemli bir yerde bulunan, hatırı sayılır” bir kişinin olduğu belirtilmektedir."
Bu bağlamda;
? İzmir’in Çeşme İlçesi Ovacık Mahallesi Ada Üstü Mevkiinde, konum olarak denize sıfır muhteşem bir manzarası olan arazideki bu inşaat çalışmalarından Çevre ve Şehircilik Bakanlığının haberi var mıdır?
? Çeşme Kaymakamlığı, kaymakamlığa iletilen dilekçe hakkında işlem yapmış mıdır? Eğer yapmışsa konuyu ilgili kurum ve kuruluşlara iletmiş midir, iletmemişse neden iletme mişdir?
? Çeşme Belediyesinin çalışmaları birkaç kez durdurmasına rağmen, sit arazisinde inşaata devam edilmesinin nedeni, inşaatı yapan kişilerin arkasında “devlet yönetiminde önemli yerde bulunan, hatırı sayılır” bir kişinin olması mıdır? Bu nedenle mi inşaata müdahale edilememektedir?
? Tarihi kalıntılar üzerindeki inşaat durdurularak sorumlular hakkında gerekli işlemler yapılacak mıdır?
? Kıyılarımızda turizm açısından değerli birçok yerin birilerine peşkeş çekilmesi gibi, burasıda mı birilerine peşkeş çekilmek istenmektedir? Devlet yetkilileri bu duruma daha ne kadar seyirci kalacaktır?