GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
14 Eylül 2025 Pazar 17:59

CHP’den kritik dava öncesi gövde gösterisi: Tandoğan’da tarihi kalabalık

Ankara Tandoğan Meydanı’nda yüzbinler buluştu. CHP’nin çağrısıyla düzenlenen mitingde “Kayyuma, darbeye hayır” sloganı öne çıktı. Yarın görülecek kritik Kurultay Davası öncesi demokrasi ve halk iradesi mesajı verildi. CHP lideri Özgür Özel konuşuyor

Yüzbinler “Kayyuma, darbeye hayır” demek için Tandoğan Meydanı’nda buluştu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin çağrısıyla Ankara Tandoğan Meydanı, bugün on binlerce yurttaşın katıldığı büyük bir mitinge ev sahipliği yaptı. “Vesayet değil, siyaset! Kayyuma, darbeye hayır!” sloganıyla düzenlenen mitingde, yarın Ankara’da görülecek Kurultay Davası öncesi güçlü bir mesaj verildi.

İmamoğlu’nun Mektubu Okunacak

Miting programı kapsamında CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun mektubu da alanda okundu. Katılımcılar, davanın önemi vurgulanırken, demokrasi ve halk iradesi mesajlarına yoğun destek verdi.

Kritik Dava Öncesi Güçlü Mesaj

Yarın Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek olan CHP Kurultay Davası öncesinde gerçekleştirilen miting, siyasette tansiyonu yükseltti. CHP yönetimi, bu buluşmayla hem kayyum uygulamalarına hem de vesayet girişimlerine karşı olduklarını ilan etti.

MANSUR YAVAŞ 'MELİH GÖKÇEK'İ HATIRLATTI

Mitingde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, alandaki yüzbinlere seslendi:

"Bugünkü en büyük mitingimiz olması nedeniyle belki daha önce bir iki defa toplandık ama fırsat bulamamıştım.

2019’dan 2024’e kadar Ankara halkıyla birlikte çalışarak, hep beraber yöneterek, şeffaf yöneterek, katılımcı bir yönetim anlayışıyla beş yıl boyunca hizmet ettik. Yaptığımız belediyecilik doğru bir belediyecilikti.

Unutulan halkçı belediyeciliği yeniden tesis ettik ve her tarafa adalet getirdik ve beş yılın sonunda bütün engellemelere rağmen Ankara’da oylarımızı yüzde 60’a, 3 olan belediye sayımızı da 16’ya çıkarttık. Ve mecliste de çoğunluğumuzu sağladık. Dolayısıyla yapılan engellemelere Türk halkının, Türk milletinin nasıl cevap verdiğinin örneği Ankara oldu.

Bunu neden söylüyorum? Şimdi hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin, muhalefet belediyelerinin engellenmesinin sonu da en erken zamanda yapılacak seçimde mutlaka aynısı olacak.

Hem mecliste muhalefet çoğunluğu sağlayacak hem de inşallah herkesin adaletinden güven duyduğu, sokaklarda özgürce gezdiği, gece kapısı üçte çalındığı zaman 'Herhâlde sütçü geldi' düşüncesinden başka hiçbir düşünceye sahip olmadığı güzel günlere hep beraber erişeceğiz inşallah.

İstediğimiz adalet. Başta Ekrem Başkan olmak üzere belediye başkanlarımız tutuklu. İddianameler halen hazırlanmadı. Bazı tutuklulukları anlamak mümkün değil. Çünkü tutukluluk istisna, tutuksuz yargılanma olması gereken şeydir. Hukukun genel kuralı budur. Bunlar tersine işliyor şu anda.

Yine rahatsız olan belediye başkanlarımız var. Murat Çalık, Muhittin Başkan dahil bunun adı artık eziyetten başka bir şey değildir. Bu devlete biz evet bu devlete biz anayasayla bazı yetkiler verdik. Ancak tutuklanan bir kimse, belediye başkanı değil ne olursa olsun onun sağlığı, hayatı artık adalete emanettir.

Dolayısıyla öncelikli olarak derhâl hepsinin tahliye edilmesi ve duruşmalarının da şeffaf bir şekilde yapılmasını talep ediyoruz.

Ankara'da eski döneme ait bazı yolsuzluk dosyaları verdik. Bugüne kadar hiçbiri tutuklanmadı. Hakkında iki kitap dolusu yolsuzluk dosyası yazılan belediye başkanı hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Ailece Ankara'ya çökmüşler!"

ÖZGÜR ÖZEL: ERDOĞAN, TANDOĞAN'I HİÇ BÖYLE GÖRDÜN MÜ?

Mansur Yavaş'ın ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmak için kürsüye geldi.

Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Cumhuriyet'in yüceldiği topraklardayız: Çankaya Köşkü’yle, Anıtkabir’iyle, meclisleriyle ve meydanlarıyla... Adeta cumhuriyetimizin yaşayan müzesine, Atamızın şehrine hoş geldiniz.

Bu tarihi meydanda yine tarih yazıyoruz; 1950’lerde Kıbrıs mitinglerinin, 1959’da büyük işçi mitinglerinin, Altıncı Filo’ya karşı bağımsızlık mitinglerinin yapıldığı meydandayız.

Yetmiş yıldır haksızlığa direnenlerin meydanındayız. Bugün de vesayete ve darbeye “hayır” demek için buradayız. Bugün de vesayet değil, siyaset demek için buradayız.

Tandoğan Meydanı’nda, dün akşam saatlerinde girişler planlandığında “500.000 kişi doldurabilir burayı” dedikleri arama noktalarını bugün altı kere ileriye aldınız. Milyonlar oldunuz; Tandoğan’a aktınız.

Bir mitingde değiliz elbette… Yine bir eylemdeyiz; serbest seçimler için, demokrasi için eylemdeyiz.

Bugün burada sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok; İşçiler, emekliler, kadınlar burada; farklı partilerden demokratlar, sendikalar, sivil toplum örgütleri burada.

Türkiye İttifakı’nın tüm renkleriyle, kol kola bu meydandayız. Bugün “vesayet değil siyaset” diyenler; Kayyuma, darbeye “hayır” diyenler, 19 Mart darbesinden sonra 54. kez direnenler burada.

Bu meydan dosta güven, olmayana kaygı veriyor; Tüm otokratlar meydanlardan korkar. Demokratlar meydanları doldurur.

Otokratlar, oturdukları köşeden o meydanı izlerler ve titrerler. Bugün, sarayında oturup bu meydandan korkanlar da var.

12 metrelik ücretlerinden bu meydanla coşanlar, bu meydana inananlar da var.

Bu meydana, sarayından bakana sesleniyorum: Ey Erdoğan! Tandoğan Meydanı’nı hiç böyle gördün mü?

Meydana varan bütün bulvarlar sonuna kadar dolu; Kimse ayrılmıyor, görüyor musun? Bu meydanda senin gibi korkanlar değil; senden korkmayanlar, zulümden yılmayanlar var.

Bu meydan, korkuyu evde bıraktı. Bu meydan direniyor. Bu meydan mücadele ediyor."