SONKALEİZMİR- Yaptığı bir konuşma nedeniyle hakkında terör soruşturması açılan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy'a, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve çok sayıda milletvekillerinin ardından CHP Menemen İlçe örgütünden de tam destek geldi. Yazılı bir açıklama yapan CHP Menemen İlçe Başkanlığı, "CHP Menemen İlçe Örgütü olarak kendini 'halkın gerçek temsilcisi' olarak sunan, karşıtlarını 'milli irade düşmanı' gibi gören, en alt seviyede demokratik tartışma ortamına dahi tahammül edemeyen, kutuplaştırıcı, eski uzlaşmazlıkları besleyen bir dili tercih eden, temel hak ve özgürlüklerin kullanım hakkını kendisi için tehdit unsuru gören mevcut yönetim anlayışının Menemen Belediye Başkanı sayın Serdar Aksoy'un 19 Ocak' ta yapılan CHP Menemen İlçe Kongresindeki konuşmasını dokuz ayrı örgütle ilişkilendirerek suç duyurusunda bulunmasını esefle kınıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Açıklamada, "Sayın Belediye Başkanımız bir CHP' li olarak inanç, köken, siyasi görüş ve yaşam tarzı ayırımı yapmadan Menemenimizde yaşayan tüm kesimleri demokrasi paydasında kucaklamış eşitlik,özgürlük ve kardeşlik ilkeleriyle hizmet ediyor, etmeye de devam edecektir. CHP Menemen İlçe Örgütü, cesaretle ve ödünsüz bir şekilde popülist rejime karşı tek çare demokrasidir diyerek toplumsal uzlaşıyı, birlikteliği büyüterek hakkı,hukuku, adaleti yüceltmeyi sürdürecektir. Bu anlayışla her ne şartta olursa olsun CHP Menemen İlçe Örgütü Sayın Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un yanında dimdik duracaktır" denildi.
AKSOY NE DEMİŞTİ!
Başkan Aksoy'un, soruşturmaya konu olan o konuşmasında, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Bakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kast ederek, "Bir zat çıkıyor TV canlı yayınlarında soruyor. Siz kimsiniz diyor. Sen kimsin diyor. Biz kim miyiz? Söyleyeyim; biz Cumhuriyet Halk Partilileriz. Biz vatanseverleriz. Biz düzgün babayız. Biz ‘dostun bir gülü bana yeter’ diyen Pir Sultan Abdal’ız. Biz Serez’in esnaf çarşısındaki Şeyh Bedrettin’iz. Torlak Kemal’iz. Biz Ege dağlarında Osmanlı zulmüne direnen Yörük Ali’leriz. Biz sürgündeki Nazım Hikmet’iz. Sürgündeki Yılmaz Güney’iz. Biz sürgündeki Ahmet Kaya’yız. Biz Eskişehir sokaklarında sopalarla dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ız.
Biz kim miyiz? Biz Sivas’ta, Maraş’ta katledilen canlarız. Biz Başbağlar’da katledilen insanlarız. Biz Uğur Mumcu’yuz, Bahriye Üçok’uz. Biz Kim miyiz? Biz Kızıldere’de öldürülen Mahir’iz. Biz kim miyiz? Biz Diyarbakır cezaevinde ser verip sır vermeyen İbrahim’iz. Biz kim miyiz? Biz; 6 Mayıs 1972 de altındaki sehpayı kendisi itekleyip şehit düşen Deniz Gezmiş’iz. Soruyor muhterem canlı yayınlarda ‘siz kimsiniz’ diye. Biz; Mustafa Kemalin askerleriyiz” ifadelerini kullandığı ileri sürülmüştü.