SONKALEİZMİR- Sendikaların ve bazı çevrelerin hedefe koyduğu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a CHP'nin İzmir'deki en etkili isimlerinden, eski İl Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili Alaattin Yüksel'den destek geldi. CHP'li Yüksel, seçime kısa süre kala belediyede işe alınanların çıkarılmasının ardından patlak veren eylemleri SONKALE'ye değerlendirdi.
İzmir Büyükşehir'deki yaşanan işçi çıkarmaları nedeniyle eleştirilen Başkan Cemil Tugay'a destek veren Yüksel, önceki Başkan Tunç Soyer'e ise tepki gösterdi.
"HESAPSIZ KİTAPSIZ KADROLAR ŞİŞİRİLMİŞ"
Yüksel, işsizliğin nedeninin hükümetin kötü ekonomi politikaları olduğunu vurgularken, "20-25 milyonun insan açlık sınırının altında. Yüzde 80-85'i ise yoksulluk sınırının altında. Emekli 10-12 bin liraya geçinebilir mi? Mümkün mü. Herkes ek iş bulmaya çalışıyor. Türkiye kötü yönetim nedeniyle iş üretemiyor. Böyle bir ortamda da herkes belediyeleri iş kapısı olarak görüyor. Belediyelerin yapmaları gereken temel görevleri var. Belediyeler ihtiyacından fazla işçi çalıştırdığında temel görevini yapamaz hale geliyor. Yani su gidecek yere su götüremiyor. Temizlikten şikayetler geliyor. Bunun bir oranı vardır. İşçi sayısını yüzde 3-5 aşabilirsin. Aslında bütçenin yüzde 30'unu aşamazsın. Son dönemde şirketlerle birlikte hesapsız kitapsız şekilde kadrolar şişirilmiş. Girenlerin çıkarılması son derece üzücü ancak yapacak bir şey yok. Belediye bu konuda çok radikal kararlar almak zorunda. Tasarruf işçiden mi başlar? Eğer kapasitenin üzerindeyse başlar" ifadelerini kullandı.
HALK 'TEMEL GÖREVLERİNİ YERİNE GETİR' DİYECEK
İzmir'de birçok ilçe belediyesinin de aynı sorunları yaşadığını söyleyen Alaattin Yüksel, şöyle devam etti:
"Bir belediye başkanımız söylüyor. '100 işçi çalıştırmam gerekirken 170 çalışıyor. Ücretleri ödeyemiyorum'. Bazı yerlerde eksik ödemeler yapılıyor. Bütçe yapılırken gelir ve gider kaynaklarına bakılır. Gelir kaynakları İzmirliler'in ödediği vergilerden oluşuyor. Hükümet kesintiler yapıyor İller Bankası'ndan. Kamu bütçesinden muhalif belediye olduğu için ayrıca ekstra yatırım yapmıyor. Priştina zamanında DSP iktidarda iken kamu bütçesinden İzmir'in aldığı pay yüzde 6'lardaydı. Daha sonra 2003'ten itibaren düştü. Aziz bey zamanına kadar yüzde 2.5'lara indi. Şimdi de muhtemelen o miktarda. Vergiyi İzmirliler veriyor. Tabi ki 'Temel görevlerini yerine getir' diyecek halk."
"YÖNETİLEMEZ BİR BELEDİYE DEVRALDI"
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Tunç Soyer döneminden kötü bir tablo devralındığını söyleyen Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cemil başkan bir önceki dönemden büyük bir sorun devraldı. Bu önceki dönemin büyük hatası, yanlışıdır. İnsanlar ve sendika kızacaksa bir önceki döneme kızsın. Cemil başkan fazlalıklarla, savurganlıkla yönetilemez hale gelmiş bir belediye devraldı. Sorunu kucağında buldu ve çözmeye çalışıyor. Sendikanın da buna yardımcı olması gerekir. Gelişmiş sendikacılıkta kurumun bütçesini ne kadar dengeli kullandıklarına da bakarlar. Ücret sendikacılığının dışında yönetilebilme durumu da incelenir. Belediye yönetilemez haldeyse yapacak bir şey yok. "
"CEMİL BAŞKAN ÖNEMLİ BİR GÖREV YAPIYOR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin mevcut durumunun İzmirliler'le paylaşılması gerektiğini dile getiren Yüksel, "İzmirli'nin bunu bilmeye hakkı var. Herkesin bildiği ama kamuoyuna yansımayan bir durum var. Şirketlerin durumu facia. Yönetilemez durumda. Toparlanması gerekir. Cemil başkan önemli bir görev yapıyor. Kararlılıkla devam etmeli. Bu yanlışı düzeltmeseler yıllar sonra 'Vay efendim başarısız oldular' diyecekler. Bugünden onu görüp önlemleri almak zorunda başkanlar. İş üretmek zorundalar" diye konuştu.