GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
25 Ocak 2025 Cumartesi 14:50

CHP lideri Özel: 'İzmir iradesine sahip çıkıyor'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir'de Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve CHP'li 28 ilçe belediye başkanı ile bir araya geldi. Başkanların performansları, memnuniyet anketleri ve geleceğe dönük hedeflerle ilgili konuşan Özel, "İzmir'de başkanlarımızın halkın içinde olmaları ve eserleri taktir görüyor. İktidarın bütün çabalarına, buraya özel bir iletişim kampanyası yürütüp CHP ile uğraşmalarına rağmen İzmir iradesine saygı duyuyor. Başkanlarımıza teşekkür ederim" dedi.

SONKALEİZMİR-CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İzmir İl Başkanlığı'nda Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve 28 ilçe belediye başkanı ile bir araya geldi.

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da yer aldığı toplantı öncesi gazetecilere açıklama yapan Özel, Bolu Kartalkaya yangın faciası ve Ayşe Barım'ın gözaltına alınması ile başlayan süreçle ilgili de konuştu.

İZMİRLİ BAŞKANLARA TEŞEKKÜR ETTİ

İzmir'deki çalışmaları değerlendiren Özel şöyle konuştu:

"Tüm ilçe belediyelerimizin ve Büyükşehir belediyemizin yaptıkları çalışmalarla ilgili kapsamlı değerlendirme raporunu, halkta yarattığı memnuniyeti, güçlü yanlarımızı değerlendireceğimiz bir toplantımız var. Türkiye'de acılı bir gündemin içindeyiz. Hemen öncesinde ve devamında da sayın Erdoğan'ın talimatlarıyla İstanbul Başsavcısı'nın eliyle Türkiye'de gündem yargı tacizi altındadır. Sorşturmalar ve tüm adımlar Türkiye'yi suni gündemle hem korku hem gerginlik üzerinden bir iklim oluşturulmaya çalışılıyor. Bu iklime teslim olmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye'yi germekle kimin faydası var derseniz. Maalesef sayın Erdoğan ve saray rejimi bunda fayda görüyor. Gerçek sorunları konuşmak yerine bir gerginlik, kavga üzerinden gündemin ilerlemesini tercih ediyorlar. Niye germek istiyorlar? 31 Mart Seçimleri'nden sonra 'CHP büyük başarı kazandı ama başaramaz, iyi yönetemez. Yerel yönetimler başarısı ayağına dolanır, iktidar yürüyüşü aksar' dediler. Biz de 'Başkanların cebindeki anahtarın belediyenin kasasının değil, iktidarın anahtarıdır' dedik. Belediyelerin Türkiye'deki memnuniyet ortalamasını biz 58 ölçtük. Tayyip beyin anketinde ise yüzde 61 çıkmış. Başarımız 31 Mart akşamı yüzde 38 iken başarımız biz 49 ölçtük. Sayın Erdoğan ise 51 ölçtürmüş. Bütün gerginlik bundan. 'Belediyeleri çalışamaz hale getirin, silkeleyin, kayyum atayalım, olmadık soruşturmalarla zor durumda bırakalım' diye çalışıyorlar. İzmir'de de 2 milyara yakın parasına el koyarak hizmeti aksatmaya çalıştılar. Çalışanlarla başkanları karşı karşıya getirme. Önde koşan rakibine çelme çakma muamelesini görüyoruz. İzmir'de de başkanlarımızın halkın içinde olmaları ve vizyonları ile eserleri taktir görüyor. İzmir bütün iktidarın çabalarına, buraya özel bir iletişim kampanyası yürütüp CHP ile uğraşmalarına rağmen İzmir iradesine saygı duyuyor. Başkanlarımıza teşekkür ederim."

'BİLİRKİŞİ RAPORUNA KORSAN' DEDİLER

Bolu Kartalkaya yangın faciası ile ilgili iktidara uyarılarda bulunan Özel şunları kaydetti:

"Hepimizin yüreğini yakan Bolu faciası olduğu gün Bolu'ya gitmiştik. Böyle bir facianın 78 kayıp sayısının kabulü, mazereti olamaz. Sorumlular ağır şekilde cezalandırılmalı. Tekrar etmemesi için ne gerekiyorsa yapılması. Mecliste araştırma komisyonu teklif edeceğiz. Bir şeylerin aksadığı kesin. Oranın Bolu Belediyesi olmadığı bilirkişi raporuyla ortaya çıktı. il Özel İdaresi sorumlu diyor bakan. Orası da size bağlı. Bu acının tekrar yaşanmaması için meclisin çalışması lazım. Bu gerçekliği görelim. Bakan TV programında kendisi dışında herkesi suçluyor. Sırf kendini kurtarmak için. Kırılma noktasındayız. Adalete bir müdahale geldi. Biz inisiyatif kullandık ve gerekeni yaptık. 7 kişilik bir heyet görevlendirdi. Rapor hazırlandı. 4 savcı ve 7 bilirkişi rapora son şeklini verdiler. Özeti sorumluları sayayım. İl Özel İdaresi var, bakanlık var. Bolu Belediyesi'ni sorumlu görmüyor. Bu raporu böyle kabul etmiyorlar. Belediyeyi ekleyin, bakanlığı zçıkarın. Baskı geliyor. Bunu duyduğum anda Adalet Bakanı'nı aradım. İçişleri Bakanı'nı aradım. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet YIlmaz'ı aradım. Bendeki bilgileri aktardım. Bu raporu kabul etmeyip, bu heyete görevden çekilin başkaları gelsin denilince yaptım bunu. Adalet Bakanlığı bu rapora korsan dedi. Sahte demiyor. Ya yetkilendirilmemiş birilerinin yazdığı rapor olması lazım. Yetki yazısı soruşturma dosyasında var. Günlerce çalıştılar ve jandarmanın tutanağı var. Heyet, rapor korsan değil. Rapor gerçek, ele geçirilme yöntemi korsan. O rapor Adalet Bakanı'nın malı değildir, milletindir. Milletin adalet arayışının teminatır. Yaptığımız adaleti savunmaktır o raporu açıklamakla. Hakikati gizlemeye ve sahteciliğe karşı korsanlık faaliyetini engelledik. 
Bu müdahalelerden sonra ağız değişti. 'Heyete ilaveler yaptık' diyorlar. O rapordaki mevcut testlerden bir tanesinin çıkarılmasını kabul etmek mümkün değil. İlavelerde de 'Bakanlığı kurtarın, Bolu Belediyesi'ni işin içine katın' meselesine yönelik yeni heyetin de yapabileceği bir şey yok. Kanunlar açık. Yeni görevlendirilen heyettekilerin de 78 canın ve ailelelerine karşı büyük sorumluluğun ağırlığını omuzlarında hissetmelerini bekliyorum. Birilerinin adalete siyasi operasyonuna alet olmamasını bekliyorum. O rapor hazırlandığında TRT otelin önünden canlı yayında 'Ön inceleme raporu tamamlandı, gözaltındakiler adliyeye sevk edildi' diye haber geçti. O rapor gelince bir anda işi değiştirdiler. Gözaltılar kimi tutuklandı, kimi serbest bırakıldı gördünüz. Belediye başkan yardımcısı ve itfaiye müdürünün sürecini uzattılar, bugünü bekliyorlar. Dikkatle izliyoruz. Ne yapılmaya çalışıldığını görüyoruz. Biz adalet yerine gelsin, suçlular cezalandırılsın diyen tarafız. Adalete müdahale olursa karşısında oluruz. Günlerdir bilirkişi heyetinin çalışmalarını dikkatle takip ediyoruz. Adalet Bakanı'nı haberin var mı diye aradığımda telefona çıkmadığında bu kadar olmaz diye düşündüm. Telefona çıkmak yerine rapora korsan diyen bir bildiri yazmakla meşgülmüş. Sonuçta devletin içinde sirileri bir şey yaparken o yapılanın ne olduğunu bildimizi bilmeleri gerekir. Yapılan açıklamalar tarih önünde hesap verilebilir olmalıdır."


AYŞE BARIM SORUŞTURMASI İÇİN KONUŞTU

Oyuncu menajeri Ayşe Barım'ın gözaltına alınması ile ilgili gündemi yorumlayan Özgür Özel sözlerini şöylü sürdürdü: 

"Oyuncu menajeri ile ilgili çok sayıda haber, siyasetle ilgisi olmayan tüm çevrelerin dikkatinin yoğunlaştırıldığı yerde o kişi 12 yıl önceki Gezi protestolarına katılım üzerinden gözaltına alınıyor. O gün katılan ve bugün tutumu devam eden kişiler de sorguya çağrılıyor. O gün iktidara yakın kişiler de gitmişti. Demek ki sorun o günde değil bugünkü tutumda. Sanatçılara yapılan gözaltıları ifadeye çağrılmaları yakından takip ediyoruz. Vatandaşlarımıza şunu söylüyorum. Popüler bir konu var. Apolitik kişilerin bile baktığı olayda 12 yıl önceki Gezi ile verilmeye çalışılan mesaj şu. Devlet 12 yıl sonra bile Erdoğan'ın kiniyle hesahp sorabilir. Topluma topyekün sindirme operasyonudur. Yapan İstanbun Başsavcısı Akın Gürlek. Haksızlığa uğruyorsun sakın sesini çıkarma, günü gelince yakana yapışırız diyorlar. Milletin yoksulluğuna bile bu yolla tepki vermeye çalışan bir iktidar var. Baskı rejimine karşı korkmadan sinmeden ayakta durmak tarihi bir sorumluluktur. Kirli oyunlara karşı asla teslim olmayacaığız. İzmir'deyiz. Milli Mücadele için ilk kurşunun atıldığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesini emanet ettiği şehirdir. 100 yıl önce korkmayanların büyük mücade partimize dönüşmüştür. Partimiz 100 yıl önceki kararlılıktadır. Bu üylkeyi sevenler, demokrasinin kıymetini bilenlerin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sevenlerin kararlı olması lazım. Bu korku imparatorluğuna teslim olmayacağız. Yıkmayan her rüzgür bizi güçlendiriyorlar. Bizi yıkamayacaklar. Bu haksızlıkları yapanları ülkenin başından ilk sandıkta uzaklaştıracağız. İzmir'de olmaya, CHP'nin gücüne güç katmaya, onlara da güç katmaya devam edeceğiz."

CHP İKTİDARINDA BU FACİA YAŞANMAZDI

'Bolu faciasının CHP iktidarında yaşanması halinde neler yapılırdı? sorusunu yanıtlayan Özel, "Biz sol, soysal demokrat bir partiyiz. Öz eleştiri kültürü yüksektir. CHP görevde olsaydı bu olay zaten yaşanmazdı. İlgililerin görevden el çektirilmesi soruşturmanın selahiyeti açısından değerlendirilirdi. Siyasetteki vasatlaştırma toplumun ön kabullerine de yansımış durumda. CHP iktidarında soruşturmaların nasıl yürüyeceğini göreceksiniz" dedi.