İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik, Görev Sırasında Din Hizmetlerini Kötüye Kullanma, Görevi Kötüye Kullanma ve Anayasa’yı İhlal suçlarından dolayı Eminönü Cami İmamına yönelik, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Kanalı İle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Yücel, şunları söyledi:
BÖYLE İMAM OLMAZ OLSUN
“İstanbul Eminönü Elhaç Timurtaş Cami İmamı, basına da yansıyan açıklamaları ile açıkça Türk kadın sporcularını “ahlaksızlıkla” suçlamaktadır. Bu sözde imam, her kelimesi neredeyse ayrı ayrı suç unsuru içeren beyanlarıyla kadın sporcuları hedef göstermektedir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan maaş alan bu din bezirgânı sözde imamın açıklamaları, Anayasamızı hiçe sayan, laiklik ve eşitlik ilkesini hedef alan ve kadını ikinci sınıf insan olarak gören anlayışın yansımasıdır. Bu açıklama aynı zamanda Anayasa ve yasalarla koruma altına alınmış inanç özgürlüğünün ve yaşam hakkı tercihlerinin de ihlal edilmesi demektir. Bu kişinin, halkın dini duygularını istismar ederek onları kin ve düşmanlığa sevk eden açıklamaları toplumsal kutuplaşmayı tetikleyecek niteliktedir.”
AKP, ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR
Sözde imam hakkında adli ya da idari hiçbir işlem yapılmamasını ve Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere hiçbir yetkili kurumun bu konuda herhangi bir açıklama yapmamasını eleştiren Yücel, “Büyük Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığından maaş alan bu imam, bu cesareti AKP'nin Anayasayı hiçe sayan, laikliği her alanda geri plana atan ve kadını ikinci sınıf gören anlayışından almaktadır” diye konuştu.
YÜCEL, ‘VAAZIN’ SEBEP OLDUĞU HUKUKİ İHLALLERİNİ SIRALADI
CHP’li İzmir Milletvekili ve aynı zamanda hukukçu olan Yücel, Anayasanın 136 Maddesinin ihlal edildiğini vurguladı ve suç duyurusuna dayanak oluşturan diğer hukuki gerekçeleri şöyle özetledi:
"Diyanet İşleri Başkanlığı’nın amaç ve görevlerine ilişkin çerçeve Anayasa’nın 136’ıncı maddesi ile çizilmiştir. Bu düzenlemede: “Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanunda gösterilen görevleri yerine getirir” denilmiştir. 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 12’inci maddesine göre: ‘İmam-hatip ve müezzin-kayyımlar, cami ve mescitlerde din hizmetlerini yürütmek ve dinî konularda toplumu bilgilendirmekle görevlidir.’ İmamlar bu görevlerini yerine getirirken Anayasa’nın 136’ıncı maddesi ile çizilen laiklik ilkesine aykırı şekilde görüş, telkin ya da tavsiyede bulunamazlar. İmamlar verdikleri vaazlarda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluş hüküm ve amaçlarına uygun hareket etmek sorumluluk ve yükümlülüğüne sahiptir. Sözde imamın açıklamaları Anayasaya ve Türk Ceza Yasasına aykırı olduğu gibi toplumsal barışı bozabilecek niteliktedir. Şüphelinin söylemleri, Anayasamızın 2. maddesinde “insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir” şeklinde sayılan Cumhuriyetimizin niteliklerine adeta meydan okumadır.
“AKP’NİN HEDEFİ LAİKLİĞİ TARTIŞILIR HALE GETİRMEK”
AKP iktidarının, laiklik ilkesini ihlal edecek nitelikteki açıklamalara sessiz kalmasını eleştiren Yücel, “AKP, Anayasanın laiklik ilkesinin yıpratarak tartışılır hale getirilmesini hedeflemektedir. Ne laik Türkiye Cumhuriyetinin, ne de partimizin kuruluş ilkeleri arasında da yer alan laikliğin tartışılmasına izin veririz. Laikliğin karşısında yer alan, laikliğe dil uzatan sözde cami imamı hakkında suç duyurusunda bulunmak hem bir milletvekili olarak hem de bir hukukçu olarak benim görev ve sorumluluğumdur. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Türk Ceza Kanunu’na aykırı her bir eylemi nedeni ile ceza davası açılması talebi ile savcılığa başvurumuzu yaptık. Soruşturma ve kovuşturma sürecini büyük bir titizlikle takip edeceğiz” dedi.
CHP’Lİ YÜCEL’DEN BİR DE SORU ÖNERGESİ
Suç duyurusunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın cevaplaması için TBMM Başkanlığına soru önergesi de veren Yücel, şu soruları yöneltti:
1)Çağdaş Türk kadınına hakaret eden ve Anayasa'nın değiştirilemeyecek, değiştirilmesi tekli dahi edilemeyecek hükümlerinden biri olan laiklik ilkesine aykırı sözler sarf eden bu kamu görevlisi hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?
2)Diyanet İşleri Başkanlığınca, bu hadsiz imamın hakaretlerine maruz kalan kadın sporculardan özür dilenmiş midir? Bu konuda kamuoyu vicdanını tatmin edecek bir açıklama yapılacak mıdır?
3)Bir cami imamının görevleri arasında kadın milli voleybol takımımızı ve diğer branşlarda spor yapan Türk kadınını hedef alan söylemleriyle milli değerlerimize, kadın haklarına ve laik düzene saldırmak var mıdır?
4) “Hani sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını seviyordunuz. Böyle mi oluyor ahlak? Böyle bir saçmalık olabilir mi?” söylemleriyle kadın milli voleybol takımımıza ve diğer kadın sporculara ahlaksız iftirası atan din bezirganı sözde hala görevde midir?