Ankara’da CHP Kent Konseyleri Masası Çalıştayı’nda konuşan, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, mahkemenin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verdiği karara ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “İstinaf ve Yargıtay onadığı anda görevden alırım” sözlerine yanıt verdi.
Soylu için, “40 tarakta bezi olan bir İçişleri Bakanı ile karşı karşıyayız” diyen Torun, “Ya sen kimsin? Nasıl bir İçişleri Bakanısın? Buradan Soylu’ya seslenmek istiyorum, aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Bunu yapmak için ellerini ovuşturduğunu gayet iyi biliyoruz. Ama boşa uğraşma, avcunu yalarsın. Bizde sana yedirecek daha belediye başkanı kalmadı. Senin o Bakanlığın içinde ne işler çevirdiğini hangi fırıldakları çevirdiğini gayet iyi biliyoruz” diye konuştu.
“RÜŞVETÇİYİ SAVUNUYORSUN”
“Süleyman Soylu’ya ‘ahmak’ demenin, belediye başkanlığı göreviyle bir ilgisi, alakası yoktur” diyen Torun, “Anayasa’nın 127’nci maddesine göre, bir belediye başkanı; ancak göreviyle alakalı bir suç sebebiyle görevden uzaklaştırılabilir. Süleyman Soylu’ya ‘ahmak’ demenin, belediye başkanlığı göreviyle bir ilgisi, alakası yoktur. Şırnak’ta AK Partili iki belediye başkanı rüşvet ve ihaleye fesat karıştırmaktan hapis cezası aldı. Onları niye açığa almadın Soylu? Meclis’te bunu sorduğumuzda, ‘O suçlar görevleriyle alakalı değil. Açığa alamam’ diyordun. Rüşvetçiyi savunuyorsun ama CHP’li olunca, ‘açığa alırım’ diyorsun" ifadelerini kullandı.
Halkın iradesini hiçe sayan hukuksuz bir karar verildiğini ifade eden Torun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kendi menfaati için adaleti de demokrasiyi de yere düşürmekten çekinmeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu hakkında, halkın iradesini hiçe sayan hukuksuz bir karar verildi. 16 milyon İstanbullunun iradesi talimatlı bir mahkeme kararı ile mahkûm edildi.
“KARARIN ARKASINDA HASTALIKLI İRADE VAR”
Şunu herkesin bilmesi gerekir: İstanbul seçimlerinin iptal edilmesinin arkasında hangi hastalıklı irade varsa bu kararın arkasında da aynı hastalıklı irade vardır. O zamanki irade kaybetmiştir, bu da kaybetmeye mahkumdur. Çünkü o günkü irade ne kadar korkaksa bugünkü irade de o kadar korkaktır.
Soylu ayrıca, ‘Ben bu davanın tarafı değilim’ diyor. Ekrem İmamoğlu o sözleri bana söyledi diye dava açan sen değil misin? Sen bana söylendi diyorsun hâkim, YSK üyelerine hakaretten ceza veriyor. Hangisi yani şimdi? Ama biz sana söylendiğini biliyoruz. Ama YSK üyeleri bunu niye üzerine alındı onu da bilmek mümkün değil. Bir yandan; ‘YSK üyeleri söyledi’ diyorsun bir yandan da ‘Zihninde ben vardım’ diyorsun. Böyle bir tezadı ancak sen ifade edersin.
“HAKSIZLIĞA HER ALANDA DİRENECEĞİZ”
Ön teker nereye giderse arka teker de oraya gider. Bir şeyi hatırlatmak isterim. AKP Genel Başkanı, 1998’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde; hapis ve siyasi yasak cezası almıştı.
O dönem yaptığı konuşmada şöyle bir ifade kullanmıştı; ‘Yargı bağımsız değil. Siyasi rakiplerimiz seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular.’ Bunları söyleyen kişi 24 yıl sonra, daha hukuksuz bir mahkeme kararını savunuyor ve ‘siyasi değil’ diyor. Allah kimseyi, kendi yaşadığı haksızlığı, koltuk sevdası için başkalarına yaşatacak hale düşürmesin. Tekrar söylemek istiyorum k; bu haksızlığa, hukuksuzluğa her alanda direneceğiz.
Buradan ortak aklı, önümüzdeki süreci yönetecek ortak düşünceleri çıkacağız. Ve demokrasiye bir taş daha koymuş olacağız. Demokrasimizi biraz daha geliştirmiş olacağız"