CHP'li Atila Sertel, PTT'nin Türkiye Varlık Fonu’na devredildiğinde öz sermayesinin 2.7 milyar TL olduğunu, son iki yılda ise 1 milyar 959 milyon zarar ettiğini öne sürdü. Sayıştay raporlarına dayanarak bazı bilgiler aktaran Sertel yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
"Bu iktidar Türkiye’nin bütün kurum ve kuruluşlarına zarar vermeye devam ediyor. 2018 yılında TVF’ye devredilen PTT o tarihten bu yana zarar üstüne zarar açıklıyor. 181 yıllık kurumun içini göz göre göre boşaltıyorlar. Asıl amaç zarar ettirip satmak. Asıl amaç PTT gibi bir kurumu da yok etmek, özelleştirmek. Devletin bütün KİT’lerine gözünü dikmiş, onları eriten ve yok eden bir iktidarla karşı karşıyayız. AKP iktidarı Türk Hava Yolları, Halkbank, Ziraat Bankası, Çaykur, Botaş gibi Türkiye’nin göz bebeği kurumlarını Varlık Fonu’na devretti. Bu şirketlerin birçoğu her yıl zarar açıklıyor. Varlık Fonu’na devredilene kadar kar eden bir kuruluş olan PTT, 2019 yılında 1 milyar 218 milyon, 2020 yılında ise 740 milyon TL zarar etti. 2018 yılında 2 milyar 727 milyon TL öz sermayeye sahip olan şirketin öz sermayesi, 2019 yılında yüzde 44 azalarak 1.5 milyar TL’ye, 2020 yılında ise yüzde 49 azalarak 774 milyon TL’ye geriledi. PTT’nin öz sermayesi sadece iki yılda yüzde 71.6 oranında erimiş oldu. Tıpkı ülkemiz gibi kötü yönetilen PTT, yıldan yıla eriyor.”
"PTT ASLİ İŞİNİ YAPMIYOR, FİRMALARA YAPTIRIYOR"
Atila Sertel'in açıklaması şöyle devam etti:
"2016’da 82 milyon TL net kar açıklayan Çaykur, TVF’ye devredildiği 2017’de 267 milyon TL, 2018’de 657 milyon TL, 2019’da ise 635 milyon TL zarar etti. Varlık Fonu’na devredildiği yıl 215 milyon kar eden PTT, 2019 yılında 1 milyar 218 milyon, 2020 yılında ise 740 milyon TL zarar etti. Öz sermayesi yüzde 71 azalarak adeta kuşa çevrildi. Öz sermaye demek kurumun gücü demek. 181 yıllık PTT’yi ayakta duramayacak konuma getirdiler. PTT 2020 yılında 5 milyar 805 milyon 343 bin TL gelir elde ederken, giderleri 6 milyar 546 milyon 339 bin TL olmuş. Giderlerin içerisinde yüzde 81 ile en büyük payı dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler alıyor. Nedir bu dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler derseniz? PTT asli işi olan posta-kargo ayırım ve dağıtım hizmetlerini kendisi yapmıyor. 25 binden fazla çalışanı olan kurum asli işini yani posta-kargo ayırım ve dağıtım hizmetlerini başka firmalara yaptırıyor. Üstelik bu işi de belli firmalara ihaleye çıkmadan doğrudan temin yöntemiyle veriyor. Bu firmalara oluk oluk para akıtan PTT, 181 yıllık kurumun parasını birilerine peşkeş çekiyor. Biz buna dur diyoruz, diyeceğiz. Halkımız da bilsin ve bu soygun düzenine dur desin.”
"ARAÇLAR ÖZEL İŞLERDE KULLANILMIŞ"
Sayıştay’ın tespitine göre 2020 yılı için yönetim Kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür genel müdür yardımcıları, iştirakler başkanı ile özel kalem birimine tahsisli araçlar için 6 bin litre, hukuk müşaviri ve daire başkanları için ise yıllık 3 bin litre akaryakıt miktarı tahsisi edildiğini belirten Sertel, tahsis edilen bu akaryakıt miktarının 10 kat aşılarak bir yılda 64 bin 516 litre akaryakıt tüketildiğini vurguladı.
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şunları söyledi:
“Denetim raporunda Sayıştay akaryakıt tüketimine de vurgu yapıyor ve üst düzey yöneticilere tahsis edilen araçların hafta sonu ve bayram tatillerinde dahil kullanıldığına dikkat çekiyor. Yani tahsis edilen araçlar sadece işe gidip gelmek için değil tüm özel işlerinde kullanılmış. Sayıştay özel işlerinde kullandıkları için yöneticilerin menfaat sağladığını belirterek bu giderlerin vergilendirilmesi gerektiğini söylüyor. Kendilerine tahsis edilen akaryakıt miktarını fazlasıyla aşan yöneticiler bu şekilde yönetim kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür, genel müdür yardımcıları, daire başkanları ve Özel Kalem’e tahsisli 68 araç için 2018 yılında 99 bin litre, 2019 yılında 101 bin litre (3545 litresi Ulaştırma Bakanlığına tahsisli iki araç, 50 litresi PTT Spor Kulübü’ne tahsisli bir araç için), 2020 yılında ise 49 araç için 64 bin 516,71 litre yakıt tüketimi gerçekleşmiş. 2020 yılı için ortalama akaryakıt fiyatlarını göz önüne aldığımızda sadece bir yılda 450 bin liradan fazla akaryakıt harcamışlar. Kendilerine verilen araçları özel işlerinde de kullanan PTT yöneticileri tabiri yerindeyse kurumu yağma hasanın böreği gibi yağmalamışlar.”